1967: Kıbrıs Türk toplumu, adada “Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi”ni kurdu. Bu durum, Rumlar ve Batılı devletlerin büyük tepkisine neden olurken; bundan sonraki 7 yıl zarfında iki toplum arasındaki çekişme had safhaya ulaşacak ve Türkiye’nin askeri müdahalesi ile KKTC kurulacaktı. (“Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi” kuruldu)
1981: ABD‘li ilk tüp bebek Elizabeth Jordan Carr (Elizabet Cordın Kaar), dünyaya geldi. (İlk tüp bebek dünyaya geldi)
1989: Yüksek Öğretim Kurulu YÖK, üniversitelerdeki başörtü yasağını kaldırdı. Cumhurbaşkanı Özal’ın da isteğiyle kalkan yasak, Türkiye’de laikçi çevreleri daha da hırçınlaştırmış ve yapılan itirazlar sonucu Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırı bir şekilde bu yasağın sürdürülmesi kararı vermişti. Yani Anayasa’yı korumakla görevli mahkeme, Anayasa’yı açık bir şekilde çiğnemiş ve bu sayede ilkel yasak 2012’lere kadar süregelmişti. (YÖK, üniversitelerdeki başörtü yasağını kaldırdı)
1992: Renda Tosuner, Bosna’da şehid oldu. Sırplar Saraybosna’yı kuşatmış, şehre giriş çıkış engellenmişti. Şehirde her türlü yiyecek sıkıntısı ve susuzluk çekilmekteydi. Acil ihtiyaçlar, bir ucu Saraybosna’nın içinde, diğer ucu da Müslümanların hâkim olduğu bir bölgeye çıkan tünelden karşılanmaktaydı. Boşnaklar, Saraybosna Sırp kuşatmasını yarmak için, zaman zaman dışardan hücumlar düzenliyorlardı. Bunlardan birisi de 28 Aralık günü yapılmıştı. Bu saldırıda, Türkiye’den giden savaşçılardan 4’ü; Ahmet Pınar, Ramazan Çelik, Renda Tosuner ve Said Başer şehid oluyordu. Şehid düşen Müslümanlardan 33 Yaşındaki Renda’yı, Bosnalı mücahidler Ümran ismiyle tanıyorlardı. Renda Tosuner, Türkiye asıllıydı ve Amerika’da mimar olarak çalışıyordu. Evli ve iki çocuk babası olan Renda’nın da şehadetiyle, Bosna’da şehid düşen Türkiyeli Müslümanların sayısı, 10’a yükselmişti. (Renda Tosuner, Bosna’da şehid oldu)
1996: Hakkında 2 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Aczmendi lideri Müslüm Gündüz, 28 Şubat Darbesi’ne malzeme yapılmak amacıyla İstanbul’da yakalandı. (Müslüm Gündüz yakalandı)
2012: TSK’ya ait savaş uçakları tarafından Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski Köyü’nde 34 masum insan katledildi. Katledilen 34 vatandaşın 22’si 18 yaşından küçüktü. Sivil katliamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen elim hadisede rolü ve sorumluluğu olanlar hakkında soruşturma açılmadı. Roboski Katliamı’ndan sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi. Askeri Savcılık da 7 Ocak 2014’te takipsizlik kararı verince, yapılan itirazlar da reddedilince dosya, bireysel başvuru hakkı kullanılarak Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. Anayasa Mahkemesi, 24 Şubat 2015’te Roboski Katliamı’yla ilgili başvuruyu sonuçlandırmış, “belge eksikliği” gerekçesiyle reddedilmesine karar vermişti. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, konuyla ilgili hazırladığı raporda, olayda kasıt olmadığını bildirmişti. Devlet yetkililerinin ilk günlerdeki açıklamalarının aksine, yaşanan bu katliama ilişkin dosyanın, Ankara’nın dehlizlerinde kaybedilmesine izin verildi. (Roboski’de katliam)