Haber7 / Abdurrahman Koç
El Cezire yazarı Muhammed El-Menşavi, ABD'de mağazayı gezerken karşılaştığı bir askeri derginin kapağında görüp dikkatini çektiği bir yazıyı okurlarıyla paylaştı.
Military History Quarterly dergisinde ABD'li eski istihbarat yetkilisi ve yazar Richard Gabriel tarafından kaleme alınan yazıda, Hz. Muhammed'in (s.a.v) askeri dehası konu ediliyordu.
El-Menşavi, "Muhammed: Savaşçı Peygamber" başlıklı yazıyı okurlarına şu şekilde aktarıyor:
Yıllar önce, ABD başkentinin banliyölerindeki en büyük kitapçılardan biri olan "Barnes & Noble"da dolaşırken, gözüm "Military History Quarterly" adlı bir askeri tarih dergisinin kapağına takıldı; Muhammed: Savaşçı Peygamber.
Başlık bende merak uyandırdı ve dergiyi elime aldım. Bende şaşkınlık, öfke arasında, merakla karışık çelişkili duygular uyandırdığımı gizleyemem. Tarihsel olaylara ve bunların çağdaş askeri meselelere etkilerine ilgi duyan ve seçkin Amerikan askeri tarihçileri tarafından yazılan ve kıdemli askerler tarafından okunan askeri dergiyi satın almaya karar verdim.
"Peygamber (s.a.v) iki gruba ayrılan Arap savaş teşkilatlarını bütünleştirmeyi başlardı. Birinci grup; küçük köylerin, vahaların ve şehir dışındaki bölge sakinlerinin fakir erkeklerinden oluşan piyade askerler... İkinci grup; Atalarından kalan yüksek savaş becerisine sahip aşiret adamlarından oluşan süvari grubu. Bu iki grup arasında birçok şüphe ve büyük nefret vardı, ancak Peygamber, yeni orduya yeni bir kimlik ve sıkı bir askeri sistem kazandırdı"
Çalışmanın yazarı, daha önce çeşitli devlet kurumlarında görev yapan ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nda (CIA) görev yapan askeri tarihçi Richard Gabriel'in 41 kitabı bulunuyor.
Yazar, Hz. Muhammed'in (s.a.v) dehası ve olağanüstü askeri vizyonu olmasaydı, vefatından sonra İslam'ın hayatta kalamayacağına, dayanamayacağına ve yayılamayacağına inanıyor.
Peygamber'in hayatı ve başarıları hakkında çok sayıda bilimsel çalışmanın bulunmasına rağmen, Hz. Muhammed'in İslam'ın ilk askeri generali olarak niteleyen bir çalışmanın olmadığına dikkat çekiliyor.
Çalışmada, Peygamberimiz için "birinci sınıf bir asker" tabiri kullanılırken, on yılda 8 askeri muharebeye liderlik ettiği, 18 baskın düzenlediği ve 38 sınırlı askeri operasyon planladığı hatırlatılıyor.
Hz. Muhammed'in (s.a.v) savaşlarda iki kez yaralandığı belirtilen çalışmada, O'nun gizli ve gayri nizamı harp tekniklerini uygulayan ilk lider olmasından bahsediliyor.
Yazar, Peygamberimizin uzun vadeli hedeflere ulaşmak için mevcut tüm araçları kullandığından bahsediyor. Bunlar arasında düşmanla ittifak kurulması, affetmek, kısa vadeli hedeflerden fedakarlık yapma gibi taktikler bulunduğunu söylüyor.
Peygamber'in (s.a.v) kurduğu ve yönettiği "istihbarat servisleri" övülmekte ve dönemin en güçlü iki imparatorluğu olan Persler ve Romalılar'daki emsallerinden daha iyi performans gösterdiği ifade edilmekte.
Çalışma, Hz. Muhammed'in geleneksel askeri liderlerden farklı olarak düşmanlarının ordularını yenmeyi amaçlamadığını, aksine tüm bu ordulardan kişisel komutası altında birleşik bir Arap ordusu kurmaya çalıştığını ortaya koyuyor.
Hz. Peygamber'in bu bağlamda "Halk Savaşı, Halk Ordusu"nu özetleyen bir politika doktrini benimseyen tarihteki ilk lider olduğu sonucuna varılmaktadır.
Peygamberimizin çocukluğunda ve gençliğinde ana babalardan miras kalan askeri eğitimi miras aldığına işaret eden yazar, onun savaş taktiklerinde çevresindeki bilgin Sahabelerden de fikir aldığını, onların görüşlerine başvurduğuna dikkat çekiyor.
KAYNAK : Haber7