Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Adana'da AK Parti 102. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti'nin Türkiye'de siyasetin parametresini değiştirdiğini ifade ederek, “Siyasete iadeyi itibarı sağlayan partidir AK Parti. AK Parti'nin iktidara geldiği zaman da iktidara aday olduğu zamandaki siyasi tabloyu lütfen gözünüzün önüne getirin. Türkiye'de enflasyon neredeyse yüzde 100'lerin üzerine çıkmış, gecelik faizler yüzde 3 binleri vesaireyi bulduğu dönemler var. İnanılmaz bir umutsuzluk var neredeyse battı batıyor denilen bir zamanda siyasete hiç güven duyulmayan, yapılan araştırmalarda güven sıralamasının en alt basamaklarında olan bir zamanda AK Parti siyasete öncelikle siyasete iadeyi itibarını sağladık. Lütfen 2002 seçimlerine hazırlandığımız 2001'de kuruluş sürecimizi bir hatırlayın. Cumhurbaşkanımız o zaman siyasi yasaklı. Yeni cezaevinden çıkmış, memlekette kişi başı milli gelir yaklaşık 3 bin dolar civarıydı. IMF'ye dünya kadar borç, her gün birileri geliyor gidiyor. 500 milyon dolar kredi bulmak için o zamanki yöneticilerimiz kapı kapı gezmişti. Bu şartlar altında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti kuruldu ve yönetime talip oldu. Cumhurbaşkanımız, o zamanki Genel Başkanımız yasaklı, parti yeni kurulmuş, seçime gidiyoruz, memleketin hali ortada ve bu şartlar altında cumhurbaşkanımızın seçim vaatlerini lütfen hatırlayın. 3 şey söylemişti. 1'ncisi 3Y idi. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele idi. 2'ncisi de 3 yıl bizden bir şey istemeyin idi. Kemerleri sıkmaya devam edeceğiz. Vatandaşa vaadi buydu. Normal şartlarda bir seçime giderken vatandaşa sana 3 yıl bir şey yapmayacağım, kemer sıkmaya devam edeceksin denir mi? Dedi. Neden? Çünkü o zaman öyle denmesi gerekiyordu. O şartlarda gerçekçi bir mücadele edebilmek için vatandaşa doğrunun söylenmesi gerekiyordu” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımız liderlik özelliğiyle Rusya-Ukrayna krizinin arabulucusu oldu”
Bakanı Yanık, sadece Ukrayna-Rusya krizindeki tutumuna bakarak Türkiye'nin nerede durduğunu ve nasıl önem taşıdığını görmenin mümkün olduğunu kaydederek, “Ukrayna Rusya krizi ilk çıktığında ilk düşünülen şey. En çok Ukrayna'ya veya Rusya'ya yakın sınır komşularının bundan olumsuz etkileneceğiydi. Neden? Çünkü biz Türkiye olarak enerji tedarikinin özellikle doğalgaz tedarikinin yüzde 40'ını doğrudan Rusya'dan alıyoruz. Almanya'nın milletvekillerine ‘meclise giderken yanınıza battaniye alın' dediği, vatandaşlarına ‘Türkiye'ye, Antalya'ya, güney sahillerine gelin kışın düşünmeyin' dediği bir zamanda en çok etkilenecek ülke bizdik normal şartlarda. Ne oldu, tam tersi oldu? Peki nasıl oldu? Sadece bir tek, Cumhurbaşkanımızın liderlik özelliği başka hiçbir açıklaması yok. Sadece Cumhurbaşkanımızın liderlik özelliğiyle Rusya, Ukrayna krizinin arabulucusu, denge sağlayıcısı ve krizin çok önemli noktalarda müdahil olup krizi çözen taraf oldu. Tahıl krizi bizim için az buz bir şey değil. Bizim için çok gündelik bir mesele imiş gibi görüyoruz. Ukrayna'nın tahılının Ukrayna dışına taşınması Afrika kıtasında 10 milyon insanın açlık tehlikesinden kurtarılması demektir. 10 milyon insandan bahsediyoruz. Bu kadar temel esaslı büyük işlerden bahsediyoruz. Biz Türkiye olarak bu süreçte en ufak bir rahatsızlık duyduk mu? Doğalgazımız kısıldı mı? Enerjimiz kısıldı mı? Hala daha enerji maliyetlerinin yüzde 80'e yakınını sübvanse etmeye bu devlet devam ediyor. Hangi sebeple nasıl oldu? Sadece Cumhurbaşkanımızın iradesi ve liderlik özelliği sayesinde” dedi.
“Kamunun toplam sosyal yardım desteğinin yüzde 82'sini bakanlık olarak biz yapıyoruz”
Sosyal yardımların bakanlığın ana çalışma alanlarından birisi olduğunun altını çizen Yanık, şunları söyledi:“Kamunun toplam sosyal yardım desteğinin yüzde 82'sini bakanlık olarak biz yapıyoruz. Geçen yıllarda şöyle bir eleştiri vardı, hatırlayacaksınız, yandaşlara yardım edildi şeklinde. Ben de çıktım, şunu söyledim dedim ki, ya varsa lütfen getirin bize söyleyin, hak etmediğini düşündüğünüz birileri varsa açık televizyonlardan buyurun getirin ve söyleyin. Bir tane gelmedi arkadaşlar. Bir tane gelmedi. Niye? Çünkü son derece şeffaf, son derece açık son derece adil bir sistem kurduk. Biz sosyal yardım ihtiyaçlarının kimliğine kim olduğuna, meşrebine bakmıyoruz, bizim için tek bir ölçü var, ihtiyaç sahibi mi değil mi? Sistem son derece şeffaf işliyor. Dolayısıyla bu anlamda da alnımız ak yüzümüz elhamdülillah pak. Sosyal yardımlaşma, dayanışma vakıflarımız aracılığıyla Adana'da 16 sosyal yardımlaşma dayanışma vakfımızla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Baktığımızda bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 2022 yılı için Adana'ya Ocak-Ekim döneminde 105 milyon göndermişiz. 41 milyon da ek periyodik pay göndermişiz. Gıda, eğitim, sağlık, şartlı nakit transferi ile proje desteklerini içene alıp içine alan sosyal yardım programlarımızı 2003 yılından bu yana uygulamaya devam ediyoruz.”
“Bugün 50 ayrı başlıkta sosyal yardım yapıyoruz”
Bakan Yanık, 2002 yılında sadece 4 kalem sosyal yardım olduğunu hatırlatarak, “Bugün 50 ayrı başlıkta sosyal yardım yapıyoruz. Neden? Bizim milletimize bir sözümüz var. Diyoruz ki milletimiz hayatının hangi evresinde devletin desteğine ihtiyaç duyarsa biz orada olacağız. Orada oluyoruz. Bu başlıklar onlar için oluşturuldu. Bakın asker ailesi, desteği, asker çocuğu, desteği, çoklu doğum yardımı, işte kronik hastalıklarda elektrik desteği. Her birisi ayrı ayrı ihtiyaca binaen hazırlanmış programlar. Önümüzdeki süreçte Allah nasip ederse 2023 yılında yeni başlıklar gelişecek” dedi.
Elif Ayşenur Bay - Serkan Çetinkaya