AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, Türkiye’nin enerji alanında tarihi bir dönüşüm yaşadığını belirterek, “Enerji dünyanın ekmek kavgası ve çatışma alanıdır. Sırtımızdaki enerji açığı kamburunu ancak bu kavgayı vererek tedavi edebiliriz. Hakkımız olanı ama, fakat, lakin dinlemeden alacağız" dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Kurtcan Çelebi, TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Çelebi, Türkiye’nin enerji alanındaki tarihi dönüşümünü değerlendirerek, bu alandaki kazanımlara ve Türkiye’nin Akdeniz’deki hak mücadelesine dikkat çekti. “Enerjide yüz yıllık kısır döngü kırıldı”
Çelebi, Türkiye’nin enerji kaynaklarına erişimde yaşadığı tarihsel zorluklara değindi. Çelebi, AK Parti hükümetlerinin bu döngüyü kırarak, enerjide devrim niteliğinde bir süreci başlattığını kaydetti. Çelebi, “Bu Mecliste herkesin malumudur, ülkemizde yüzeye yakın, düşmana uzak gaz ve petrol ne yazık ki yoktur. Bu yüzdendir ki, yüzyıldır her Türk hükümetinin önünde bulduğu: döviz için üretim, üretim için enerji, enerji için yine döviz kısır döngüsünde bir kronik bütçe açığı devraldık. Büyük yatırımlar, sabırlı bekleyişler, stratejik ilişkiler gerektiren enerji sektörü, kendi siyasi yarınını dahi öngöremeyen hükümetlerin gündeminde hep bir söz, bir slogan olarak kaldı gitti. Ancak kimsenin şahsi hırsını da, kabile kavgasını da çekemem diyen milletimiz, iktidarı partimize tevdi etmiş ve işte o gün Türkiye enerjide pist başı yapmıştır" dedi.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışa dikkat çeken Çelebi, bugün yalnızca yenilenebilir enerji üretiminin 2002 Türkiye’sinin toplam elektrik tüketimini 5 gigavat aşmış durumda olduğunu belirterek, “Daha da bu kıyasa devam edebilecekken, eskinin kabuslarını hatırlatıp moralinizi bozmamak adına burada duruyorum. Enerji, dünyanın ekmek kavgası ve çatışma alanıdır. Sırtımızdaki enerji açığı kamburunu ancak bu kavgayı vererek tedavi edebiliriz. Siyah altın bir balıkçı kasabasını bir devlete dönüştürebilir. Doğalgaz, iki dünya savaşında da düşman olmuş iki ülkeyi birbirine bağımlı hale getirebilir. Sınırları değiştiren, iştahları kabartan, devletler kurup yıkabilen bu kaynaklar, istikrarlı ülkeler için bir nimet, zayıf liderliği olan memleketler içinse lanettir" değerlendirmesinde bulundu. “Akdeniz’deki haklarımızdan vazgeçmedik”
Çelebi, enerji kaynaklarının uluslararası siyasetteki stratejik önemini hatırlatarak Türkiye’nin Akdeniz’deki hak mücadelesine de vurgu yaptı. Çelebi, "Zayıf olsaydık, buldurmazlardı; bulsak, işlettirmezlerdi; işlettirsek, sattırmazlardı. Ancak biz, Akdeniz’de hakkımız olanı almakta kararlı durduk ve mücadelemizi verdik. Bilinsin ki karada yeterince bulamadığımız bu nimeti, şu denizlerden irademizin zoruyla çekip çıkarmasak, biri de çıkıp Türkiye’nin burada hakkı yeniyor demezdi. Akdeniz haritalarını sanki Türkiye Hint Okyanusu’nda bir adaymışçasına çizip, önümüze hukuk diye konulmasına izin vermedik. Hakkımız olanı ama, fakat, lakin dinlemeden alacağız. Önce bu gecikmiş sefere ’Vira bismillah’ diyecek bir lider hasretine vuslat bulduk. Sonra bu mavi vatanı işleyecek teknoloji hasretine vuslat bulduk. Sonra bu mavi vatanı bekleyecek donanma ve uçak hasretine vuslat bulduk. En sonunda da o beklenen gökyüzüne fışkıran ateşin hasretine vuslat bulduk. Öyle vuslatlar bulacağız ki, evlatlarımıza bu kader zannedilen bütçe açığını miras bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.
Çelebi, konuşmasını bütçenin Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyerek tamamladı.