İl il gezerek kadınlarla ve STK’larla bir araya gelen AK Parti Kadın Kolları yönetimi bu kez ise Gaziantep’te toplantı düzenledi. Mutfak Sanatları Merkezinde düzenlenen toplantıda kadınların soruları yanıtlandı ve yapılması gerekenler istişare edildi. Toplantıda konuşan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, devlet tarafından kadınlara verilen desteklerin tanıtılması için çalıştıklarını ve sorunların çözümü için çalışacaklarını ifade etti.“Devletimiz tarafından kadına yönelik verilen destekleri tanıtıyoruz”
İl İl gezerek kadınlarla ve STK’larla buluştuklarını belirten AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, devlet tarafından kadınlara yönelik verilen destekleri tanıtmaya çalıştıklarını söyleyerek, “8 Mart’ta görevi aldıktan sonra genel merkez teşkilatımızın bir kısmıyla il ziyaret programları gerçekleştiriyoruz. Bu programların önemli bir amacı teşkilatlarımızla buluşmak ama bunun yanında gittiğimiz illerdeki STK’larla da buluşmak istiyoruz. Gittiğimiz illerdeki demografik çeşitliliğiyle ilgili bizim yapmamız gereken ihtiyacı hem anlayalım hem de gelişmeleri takip edebilelim istiyoruz. Çözüme kavuşturabileceğimiz ya da bizim Ankara’ya götürmemiz gereken konuları tespit etmek ve istişare istiyoruz. Anadolu’nun her yerinde emekçi, gayretli hanımlarımız var. Bir emekçi kadının kızıyım. Ben kendi annemden biliyorum bazen bir şey olsa da kendi işime şuradan başlasam diye zihinlerinde bunu kurduklarını bilirim. Aslında devletimiz özellikle son 20 yılda KOSGEB’den, kalkınma ajanslarına kadar kadınlar hayallerini gerçekleştirsin diye pek çok hibe, fon ve destek veriyor. Ama bunlar yeterince bilinemiyor ve biz bunlar daha çok bilinsin, kullanılsın ve memleketimizin emekçi kadınları bu fırsatlardan yararlansın istiyoruz” dedi.“Haber ile mağdurun tekrardan mağdur edilmemesi son derece önemlidir”
Konuşmanın ardından kadınların, STK temsilcilerinin ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Keşir, son zamanlarda yaşanan Müslüme olayı ve kadın cinayetlerine yayın yasağı getirilmesi hakkında sorulan soruya yanıt vererek, “Bu tür haberlerde temel noktanın mağdurun bir daha mağdur edilmemesi olmalıdır. Bu perspektiften bakılması ve mağdurun haberle mağdur edilmeme lazım. Temel amacın mağdurun boy boy fotoğraflarının verilmemesi, olayın detayının verilmemesi noktasında olmalı. Ne yazık ki medyanın toplum üzerinde sosyal öğrenme etkisi var. Bir öğrenme etkisi de oluşturuyor. Münevver Karabulut cinayeti olduğu dönemde; olayın bütün detaylarının haber olarak verilmesi sonrasında ‘Seni Münevver gibi öldürürüm’ gibi kadınlardan bize benzer şikayetler geliyordu. Onun için olayın detaylarının haber içeriğinde yer almaması son derecede önemli. Benimde önemsediği bir konu bu. Savcılık tutanağında gözüken tüm ifade tutanakları bir haber değildir. Ne yazık ki ölüm bir haberdir ancak ölümün bütün detaylarının verilmesi sosyal öğrenme etkisi oluşturma kaygısı oluşturur. Dediğim gibi mağdurun tekrardan mağdur edilmemesi son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.“Bugün şunu görebiliyoruz koruma tedbir kararlarının uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor”Uzaklaştırma kararı hakkında da açıklamalarda bulunan Keşir, “Kadınlar şiddet gördüğünde kadın terliğiyle kapının önüne atılıyordu. Çocuklarının kimliği dahi yoktu yani çocuklarını alıp başka bir okulda eğitimine devam bile ettiremiyordu. Bütün o yaptığımız toplantılar, istişareler neticesinde bu uzaklaştırma kararının amacı o anki şiddetin hararetiyle oluşan sıcaklığı önlemek içindir. Bunda üst sınır 6 ay. Olayın durumuna göre bir haftada verilebilir belki 3 gün de verilebilir. Bugün şunu görebiliyoruz koruma tedbir kararlarının uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğidir. Hepsinin üst sınır olan 6 aydan verilmesi değil belki ama dosya bazında dosyaya uygun olarak bütün bunların uygulanması olabilir. Ama tekrar söylüyorum kadın terliğiyle evden atılıyor bir ayakkabısı yok, kimliği yok o durumda kadının ve çocuğun güvenliği için evde kalmasını sağlamak için yasa koyucu irade bu uygulamayı başlattı. Koruma tedbir kanunlarında amaç şiddetin tekrar olmamasıdır. Bizim yapacağımız bir sürü şey var ama bir tanesi de çocukluk çağından itibaren çocuklara şiddetin bir çözüm aracı olmadığını göstermek olacaktır. Bütün bunların için topyekun bir farkındalığa ve mücadeleye ihtiyacımız var” diye konuştu.