AK Parti'nin 11 büyükşehir belediyesindeki grup başkanvekilleri basın bildirisi yayımladı.
Bildiriye; İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, Adana Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ozan Gülaçtı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Özcan, Muğla Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Hürol Önder, Aydın Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Arı, Hatay Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Altan, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Antalya Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ali Çetin, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Cüneyt Yüksel, Mersin Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili İsmail Yerlikaya ve Ankara Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse imza attı.
Grup başkanvekilleri, "Beceriksiz CHP zihniyetinin büyükşehir belediyelerindeki gerçeğini haykırmak üzere" Ankara'da bir araya geldi. Bildiride, "Daha önce toplantı gerçekleştirdiğimiz İzmir, Tekirdağ ve Adana illerindeki CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları ile benzer zihniyete sahip olan Ankara Büyükşehir Belediyesinin uygulamalarına da baktığımızda CHP bizi yine şaşırtmadı" denildi. Bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:
"Yine algı, yine yalan, yine dezenformasyon, yine beceriksizlik, yine başarısızlık, yine kötü yönetim, yine CHP.
Ankaralı, diğer Büyükşehirlerde olduğu gibi, 2019 Mart ayında seçilen Yeni Büyükşehir Belediye Başkanından hizmet bekliyordu, hayaller kurmuştu. Yeni başkan, Ankaralı hemşerilerimiz her türlü ihtiyacını karşılayacaktı.
Metrodan, Ulus Şehir meydanına, kütüphanelerden kreşlere, spor merkezlerinden yüzme havuzlarına, yeşil alan ihtiyacından, sokak hayvanları bakım merkezlerine kadar pek çok konuda seçimde söz verdiği eserleri ve hizmetleri yapacak diye bekledi Ankaralılar. Ankara’nın köylüleri ABB Başkanı’nın seçimde verdiği sözü tutacağını, evlerine ücretsiz güneş enerjisi panelleri takacağını ve su ücretlerini indireceğini bekledi durdu. Bekledi, bekledi. Aradan geçen 4 yıla yakın bir zaman boyunca sabırla, bekledi tüm Ankaralılar.
Ama olmadı. ABB Başkanı, 9 ayda projesini, 4 yılda da inşaatını yapıp hizmete açmayı vaat ettiği 58 km metrodan, 1 metre bile metro yapmadı. Her mahalleye yapacağına söz verdiği, kütüphaneleri ve kreşleri de yapamadı. Sadece kendisine oy verenleri değil, herkesi üzdü. Bırakın 25 ilçeye birer ikişer tane sosyal tesis yapmayı, tüm Ankara’da tek bir spor merkezi, tek bir havuz dahi yapmadı. Yeşile dair hemen hemen hiçbir şey yapmadı, taş peyzajdan başka. İnsanların sokakta köpek korkusu olmadan gezebilmeleri ile ilgili tek bir aksiyonu olmadığı gibi Allah’ın sessiz kulları sokak hayvanlarının ihtiyacı olan rehabilitasyon merkezlerinden bir tane dahi yapmadı.
Oy versin vermesin, Ankaralıların hizmet beklentisini boşa çıkardı.
Sn Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye başkanı olarak bu işi yapamadı, bu işin altından kalkamadı, bu işi beceremedi.
Bir yıllık bütçesi, 7 Bakanlık bütçesinden dahi büyük olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, 4 yılda kullandığı 60 milyardan fazla bir bütçeyi nasıl olur da esere ve hizmete dönüştüremez sorusu, hereksin merak ettiği ve cevabını aradığı bir soru oldu. 2019 ve 2020 yıllarında bu sorular, Belediye Meclis toplantılarında kendisine soruldu. Ama maalesef bilanço tablolarından başka bir cevap veremedi Sn Mansur Yavaş.
Bununla birlikte, Belediye Meclis toplantılarını takip edenler iki tane Mansur Yavaş gördüler. Biri sosyal medyada, kibar, herkese saygılı ve demokrat bir kişiliği olan. Diğeri, kameraların olmadığı ortamlarda, kendi haricinde kimsenin konuşmasına imkân sağlamayan, kaba, nobran ve anti demokratik uygulamaları olan bir Başkan. Hatta meclis üyelerini zabıta ile dışarı atmakla tehdit eden bunun için zabıtaları toplantı salonuna alan, argo ifadelerle meclis üyelerine seslenen bu Mansur Yavaş, sosyal medyadaki diğer Mansur Yavaş’a hiç benzemiyordu.
Seçimden önce yüzlerce proje sözü veren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının seçimden sonra, taban tabana zıt bir görüntü oluşturduğu gerçeği gibi, Kasım ayında gerçekleştirilen meclis toplantısında, su ücretlerinde indirim kararını uygulamamasına rağmen, gelirimiz azaldı yalanı ile sosyal yardımları kesmesi ve bu yalanı da ‘Siyaset yapıyorum’ diye arsızca ve utanmadan canlı yayında ifade etmesi, iki Mansur Yavaş olduğu gerçeğinin açıkça beyanının bir başka örneği olarak Büyükşehir tarihine geçmiştir.
Tüm bunların bir sebebinin, 2022 Mayıs ayı Meclis toplantısında, 2021 yılı faaliyet raporu görüşmelerinde Sn Başkanın Belediyeyi “Kabile Belediyeciliği” ile yönettiği tespiti ile açıklanabileceğini kamuoyu ile paylaşmıştık. Devamında da bir kısım medyanın sevgi pıtırcığı gibi tanıtmaya çalıştığı Sn Yavaş’ın tanındıkça, gerçeği ortaya çıktıkça, algıdaki Mansur Yavaş yerini gerçek Mansur Yavaş’a bıraktıkça, Mansur Yavaş hakkındaki kanaatlerin değişeceğini ifade ederek #TanırsanSevmezsin başlığını kullanmıştık. Kabile Belediyeciliği terimi ve #TanırsanSevmezsin başlığı tam da Mansur Yavaş’ı tarif eden kavramlar olarak kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı ve karşılık buldu.
2021 yılı ve 2022 yılı Sayıştay inceleme bulgularına baktığımızda, bu kadar devasa bütçesi olmasına rağmen neden Ankara’da hizmet üretilemediğine ilişkin sorunun bir başka açıdan cevabı da aydınlanmaya başladı. Sayıştay inceleme bulgularına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi yaptığı ihalelerde, kamuoyundaki şeffaf ihale yapıldığı algısının tersine, açık ihale yerine pazarlık usulü ile ve davetiye ile ihale yaptığı ve ihalelerde rekabet şartlarını sağlamadığı yönünde iki yıl arka arkaya pek çok ihalenin isimleri de tespit edilerek bulgu olarak ortaya kondu.
CHP’li eski bir milletvekilinin kamuoyu ile paylaştığı, Rakamları yüz milyonlar basamağında olan ihalelerin CHP ve İYİ Parti’li Milletvekillerine verildiği iddiasının da bir kısmının Sayıştay raporlarındaki bulgularla da tespit edildiği görüldü.
Örneğin, CHP Milletveklinden alınan, Buğday tohumu alımında buğdayın teknik özellikleri yerine doğrudan “çeşit ismi” yazılarak talepte bulunulduğu görülmüştür. Yaklaşık 47 milyon TL gibi yüksek tutarlı buğday alımına ilişkin Teknik Şartnamede “Rumeli” ve “Maden” çeşitleri zorunlu tutulmuştur. Bırakın açık ihale yapmayı, ihalesiz bir şekilde mal alımı yapılması, doğrudan tek bir çeşit ismi verilerek koruma hakkı bulunan tek bir üreticiye yönlendirme yapılması Sayıştay bulgularında açıkça yer almıştır.
Ankara’da da diğer 11 Büyükşehir’de olduğu gibi şehrin bütçesini har vurup harman savurarak bütçeyi hizmete ve esere dönüştürmeyen, şehir halkına değer vermeyen, şehrin dertleri ve ihtiyaçları ile ilgilenmeyen CHP anlayışının hâkim olduğunu ifade edebiliriz.
AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak ilk toplantıyı yaptığımız İzmir Şehrimizde, toplantı sabahı körfezin kokusu bu vurdumduymazlığı ifade ediyordu. Tekirdağ ilindeki ikinci toplantıda, şehirde neredeyse Büyükşehir Belediyesinin hiçbir yatırımı olmaması yine CHP anlayışının geldiği yeri hepimize gösterdi. Geçen ay Adana ziyaretimizde, salgında Sahra Hastanesi olarak sunulan Fuar alanını gördüğümüzde ve açılışı yapılmak üzere hazırlanan tesislerin, bizim bir ilçe belediyesinin yaptığı tesis sayısına ve keyfiyetine ulaşmadığına şahit olduğumuzda, CHP zihniyetinin hiçbir şekilde hizmet ve eser odaklı çalışmadığını, sadece algı ile belediyecilik yapmaya çalıştığını bir kez daha görmüş olduk.
Kıymetli Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde açıktan her türlü engellemelere rağmen çok başarılı bir belediye başkanlığı yaparak, güzel hizmetler ve yaptığı eserlerle Belediyecilikte adeta bir destan yazmıştı.
Hiçbir mazeret Başarının yerini tutmaz.
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlarından bazılarının, özellikle Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarının, Sn Cumhurbaşkanımızı imrenerek onun gibi olmak isteme heveslerini ve itibar devşirme gayretlerini anlıyoruz elbette.
Ancak göremedikleri ve atladıkları konu, şu andaki bu iki Büyükşehir Belediye Başkanının diğer CHP Büyükşehir Belediye Başkanları gibi, ikisi de belediyecilikte bir başarı hikayesi ortaya koyamadılar ki devamında bir “ödülü” hayal etsinler. İstanbul ne kadar beceriksiz ise Ankara’da öyle beceriksiz benzer bir seyir izledi. Özellikle Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları, bu boş hayal kurmalarının bedelini, Ankara ve İstanbul’da yaşayan hemşerilerimize ödettiler. Belediye Başkanlığı görevlerini önemsemediler, şehirlerini sahipsiz bıraktılar, belediye işleri ile ilgilenmediler. Bırakın yeni projeleri mevcut rutin belediye görevlerini bile yerine getiremediler.
Tekrar Ankara’ya dönecek olursak, 11 Büyükşehirde karşılaştığımız duruma benzer bir durumu da Ankara halkı yaşıyor.
Manevi mimarı ve aynı zamanda da muhafızı olan Hacı Bayramı Veli’nin, Fatih Sultan Mehmet'in Hocası Akşemseddin'in şehrine, bozkırın ortasında bizim 25 yılda vahaya dönüştürdüğümüz bu nadide şehre, ahi şehrine, milli mücadelenin karargâhı olan istiklal harbi şehrine, olması gereken hassasiyeti maalesef göstermemiştir Sn Yavaş.
Savunma sanayinin şehri, Üniversiteler ve Hastaneler şehri olan Ankara’ya, Ülkemizin Başkenti olan Güzelim Ankara’ya, Dünya başkentleri ile yarışır tek bir hizmeti ve tek bir eseri var mıdır, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesinin? HAYIR yoktur.
Sadece kendi kariyerinde bir basamak gibi kullanmak istemiştir Sn Yavaş Ankara’yı.
Ve maalesef Sn Yavaş, Ankaralıların milyarlarca lira kaynağını heba etmiştir ve Başkentin 4 yılını boşa geçirmiştir. Hatta Ankara’nın geriye gitmesine sebep olmuştur.
Son olarak, 2018 yılında 30 Büyükşehir arasında yatırım harcamaları oranları sıralamasında 9. sırada olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, yıl 2022’ye geldiğinde 15 sıra birden gerileyerek 26. sıraya, yani neredeyse en sona düşmüştür.
Diğer verilerle birlikte yatırım harcama oranlarındaki bu bariz gerileme, Mansur Yavaş’ın, Ankara Büyükşehir Tarihinde gelmiş geçmiş en kötü belediye başkanı unvanını almasını sağlamıştır.
Sonuç olarak, CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı devasa bütçeleri kullanmalarına rağmen, eser ve hizmet üretemedikleri için algı ve yalana başvurarak, başarısızlıklarını çeşitli mazeretler ileri sürerek örtmeye çalışıyorlar.
Algı ile, propaganda ile kamuoyunu yanıltılmak istiyorlar. Meclis kararlarında %95’ler oranında oy birliği ile kararlar alınıyorken, en küçük bir engelleme olmadığı halde, engellenme yalanı ile bir mağduriyet algısı oluşturmaya çalışılarak şehir halkını yanıltılmaya çalışılıyor.
Algı belediyeciliği ne karın doyurur ne de şehirlerin bir sorununu çözer. Bunu CHP’li Büyükşehir Belediye başkanlarının kendileri de biliyor olmalılar. Ama onların asıl problemi, halkın bir sorununu çözmek ve halka hizmet etmek olmadığı için, kendilerini de, halkı da algılarla kandırmaya devam ediyorlar. Neticede böyle bir algı siyasetinin ve algı belediyeciliğinin kazanması mümkün değildir. Yanlış hesap Halktan dönecektir.
2019 yılından itibaren bütçesinin tek bir kuruşuna engel olunmayan, her yıl fazla fazla bütçe ayrılan tüm belediyeler gibi 11 CHP’li Büyükşehir belediyesi de halkımıza verdikleri sözlerin fersah fersah gerisinde kalarak başarısız olmuşlardır.
Sadece algı belediyeciliği ile, sosyal medya belediyeciliği ile, sadece imaj çalışması ile sadece enkaz edebiyatı ile belediyecilik yapılamayacağını en çok da bu 11 Büyükşehirde bunu bizzat yaşayan halkımız görmüştür.
Bizler, Sn Kılıçdaroğlu CHP’sinin Belediye Başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehir’in AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak diyoruz ki, Sn Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde,1994 yılından itibaren hizmet ve eser belediyeciliğinde marka haline gelen, gönül belediyeciliği ile yapılan çalışmaların taçlandığı bir gelenekten gelen Belediyeler olarak, Şeyh Edebali’nin “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın” öğüdüne uyarak, bundan sonra da millerimizin hizmetinde olmaya devam edeceğiz, inşallah.
Bizler, milletimize hizmet yolunda AK Parti hükümetleri olarak Ülkemizde 20 Yılda, Cumhuriyet tarihi boyunca tüm hükümetlerin tamamından daha fazla eser ve hizmet üretirken, 30 yılı aşkın zamandır da Belediyelerde insanlarımıza aşkla ve şevkle hizmet ediyoruz.
Milletimizin bize olan güvenini, milletimizden aldığımız güçle, 2023 yılında inşaAllah yüksek bir başarı ile kazanacağımız Genel Seçimlerden sonra 2024 yılında yapılacak olan Yerel Seçimlerde, 11 Büyükşehir’de de yeniden belediye seçimlerini kazanarak, bu talihsiz dönemdeki hizmet ve eser açığını da kapatmaya ve bu şehirlerdeki yönetim kuraklığına son vermeye şimdiden söz veriyoruz.
Milletimizden bugüne kadar olduğu gibi, hak yolda desteklerini bizden esirgemeyeceğini umut ediyor, Rabbimiz yar ve yardımcımız olsun diyoruz.
Ankara Büyükşehir Belediyesi örneği üzerinden bir kez daha ortaya çıkan Kılıçdaroğlu CHP’sinin Özellikle Büyükşehir Belediyelerindeki algı, yalan, dezenformasyon, beceriksizlik, başarısızlık ve kötü yönetim gerçeğini halkımızın takdirine sunuyoruz."