İstanbul’da yaşayan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen, akalazya hastalığı sebebiyle uzun yıllar katı ürün tüketemezken zayıflığından dolayı da çocuk isteğini gerçekleştiremedi. Geçirdiği operasyon sonrası hem hastalığını yenen hem çocuk sahibi olan genç kadın, “30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum. Acaba anne olamayacak mıyım korkusu vardı, ameliyatla birlikte kilo aldım, akalazyamı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim son buldu. 27 yıldır hiçbir şekilde katı yemek yiyemiyordum, operasyon sonrası adana dürüm arasına adanayı katarak özlemle yedim” dedi.
Zeytinburnu’nda yaşayan 9 kardeşten üçüncüsü olan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen küçük yaşlardan itibaren katı ürünleri tüketmekte sıkıntı yaşadı, çorba püre türü ürünlerle beslenmeye başladı. Zaman içerisinde sıvı ürünleri de tüketmekte zorlanan Biçen için iddiaya göre ailesi birçok doktora gitti ancak çözüm olmadı. Yıllar içinde yaşamını zorluklarla sürdüren Biçen, evlenmeye karar verdi. Mutlu bir evliliğin ardından çocuk sahibi olmak isteyen genç kadının katı ürün tüketememesi dolayısıyla yeterli kiloda olmayışı çocuk sahibi olmasına engel oldu. Operasyon sonrası adana dürüm yedi
Genç kadının, tıbbi sekreterlik yaptığı üniversitede yapılan tetkikler sonucu akalazya hastası olduğu ortaya çıktı. Tedavi yöntemleri denenen ancak sonuç alınamayan Biçen için laparoskopik heller miyotomi ameliyatı yapıldı. Hastalık nedeniyle 30 kiloya kadar düşen Biçen’in ameliyatının başarılı geçmesiyle tüm aile sevinç yaşadı. Operasyonun ardından uzun yıllar yemek için hasret çektiği adana dürümü, bir dürümün daha arasına koyarak tüketen genç kadın, zamanla kilo almaya başladı. Daha önce 4 kez tüp bebek denemesi başarısız olurken ameliyat sonrası yapılan 5. tüp bebek denemesi olumlu sonuçlandı. Biçen çifti Muhammed Asaf ismini verdikleri bebeklerini sağlıkla kucaklarına aldı. Biçen, 27 yıl sonra katı ürün tüketirken, 8 yıllık çocuk özleminin giderilmesiyle de çifte mutluluk yaşadı. Köfte, lahmacun, kebap türleri gibi yiyemediği birçok katı ürünü iştahla tüketmeye başlayan Biçen, "Dedesine getirdim" diyerek çocuğuyla birlikte operasyonunu gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ertan Bülbüloğlu’nu da ziyaret etti. Prof. Dr. Bülbüloğlu ise operasyona ilişkin bilgi verirken, benzer sorunları olan kişilerin hekimlerden yardım alması gerektiğine dikkat çekti. "30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum”
Yıllar boyunca beslenmekte yaşadığı zorlukları anlatan 31 yaşındaki Gizem Ezgi Biçen, “Kendimi bildim bileli katı gıdalarda zorluk yaşıyordum. Bir süre katılarda devam eden sindirememe, yutamama zorluğu sıvılarda da başladı. Sonra sıvı içecek de alamamaya başladım ya da aldığım ürünü geri püskürtmek, kusmak zorunda kalıyordum. Gitmediğim hastane kalmadı, herkes reflü ve gastrit yönünde ilerlemeye başladı, vermiş oldukları ilaçlar tam tersine beni daha kötü yapmaya başladı. Sonradan akalazya teşhisi konuldu, biraz geç konuldu. Teşhis geç konulduğu için sorun yaşadım, 30-35 kiloya kadar düştüğümü biliyorum. Sosyal hayatımı tamamen arka plana atmıştım. Acaba yersem kusar mıyım korkusu vardı, ameliyatımdan sonra sosyal hayatım tamamen açıldı. Zayıflığımdan dolayı bazı özel klinikler gebe kalamayacağımı söylüyorlardı. Ameliyatla birlikte kilo almam tedavimi de olumlu etkiledi. Bu ameliyatla birlikte hamile de kaldım” ifadelerini kullandı. “Akalazyayı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim de son buldu”
Zayıflığı nedeniyle birçok denemesine rağmen çocuk sahibi olamadığını, ameliyat sonrası ise çocuğunu kucağına alarak büyük mutluluk yaşadığını anlatan Biçen, “8 sene boyunca tedavi gördük, önce akalazya ameliyatımı oldum sonra da 5. tüp bebek denememi yaptım, ameliyattan 6 ay sonra da hamile olduğumu öğrendim. Üçüz gebeliğe hamileydim, ikizlerinki sonlandırılmak zorunda kalındı. Akalazyamı yendim, 8 yıllık çocuk özlemim de akalazya tedavisinden sonra son buldu. Erken teşhis hayat kurtarır, gerçekten ben bunu bu hastanede öğrendim. Ertan Hoca çocuğumun dedesi oluyor, ben ona artık doktor değil de baba gözüyle bakıyorum. Doktorluktan çok babalık yaptı bize, benim hayatıma ışık veren bir baba diyebilirim, o yüzden kendisine torununu getirdim. Acaba kelimeleri kafamda çok kurcalandı, acaba anne olamayacak mıyım, annelik duygusunu tamamen rafa mı kaldıracağım gibi. Operasyon sonrası adana dürüm arasına adanayı katarak özlemle, iştahla, kesintisiz yedim, ilk olmuştu. İlk defa oturduğum yerde 5 dakikada bir dürüm bitirdim. 27 yıldır hiçbir şekilde katı, sıvı bir şey yiyemiyordum, 27 yıl sonra katı başta olmak üzere sıvıyla da devam ettim. Tamamen normale döndüm şu an durduramıyorum kendimi hatta bir ara korktum kilo alıp başını gidiyordu” dedi. “Hormonların uyumu olmayınca çocuk sahibi olunamıyor"
Hastasının durumuna ilişkin bilgi veren ve benzer problemleri olan kişilerin hekimlerden yardım alması gerektiğini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ertan Bülbüloğlu şöyle konuştu:
“Hastamız özellikle katı yiyecekleri yiyememe, sıvı dediğimiz şeyleri de içmekte sıkıntı yaşayarak gelmişti. Kilosu oldukça zayıftı, kilo alamama, yemek yerken yutamama problemleriyle gelmişti. Bir kişide yemek yemeyle ilgili bir sıkıntı yaşanıyorsa endoskopi ve manometre bulgularıyla akalazya teşhisi koyuyoruz. Bu hastamızda da laparoskopik heller miyotomi dediğimiz kasların problem olan, gevşemeyen kısmını ameliyat ettik. Çok fazla kilolu olduğunda da hormonlarda bir bozukluk oluyor, çok zayıf olduğunda da özellikle yağ dokusu östrojen yapımı açısından çok önemli. Eğer o hormon uyumu olmazsa çok zayıf olanlarda da aynı sıkıntı yaşanıyor. Kilonun belirli bir miktarda olup hormonları üretebilecek kapasitede olması lazım. Akalazyalı hastalarda genç bayanlarda kilo durumu çok zayıf olduğu için yeteri kadar bir hormon salınımı ve hormonların uyumu olmayınca çocuk sahibi olunamıyor. Yaklaşık 1,5 yıl önce gelmişti, tanı konulduktan sonra 6 ay içinde yaklaşık 13-14 kilo civarında aldı. Sonrasında gebe kaldı ve çocuk sahibi oldu. Şu anda sağlıklı, sıhhatli bir çocuğa sahip mutlu bir şekilde yaşıyor. Çok kilo veya çok zayıf olmak birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Çok kilolularda da tansiyon, şeker, gibi bazı kanser türleri birçok hastalıklar oluyor ama zayıf olanların da kendine ait bazı problemleri oluyor onlardan bir tanesi de çocuk sahibi olamamak”