Muğla’nın dünyaca ünlü Gökova Körfezinde Akdeniz Koruma Derneği tarafından 2012 yılından buyana etkili koruma çalışmalarının yürütüldüğü ‘Deniz Koruma Alanları’ projesi çok sayıda ülkenin dikkatini çekti.
AKD’nin deneyimlerinden faydalanmayı ve etkili koruma yöntemlerine ilişkin yerinde bilgi sahibi olmayı amaçlayan, toplantı ve atölyeler pandemi sonrasında artış gösterdi. Gelen ziyaretçiler arasında Lübnan, Tunus, İngiltere, İskoçya, Gürcistan, Ukrayna, Portekiz Belarus, Belçika, Fransa, Romanya, Azerbaycan, Yunanistan, İskoçya, İtalya, İspanya ve İsrail gibi farklı ülkelerden doğa koruma alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarından profesyoneller ve devlet kurumlarından temsilciler yer aldı.
Çalışmalar, deniz canlılarının korunmasına katkı sağlıyor
Gökova Körfezi, sahip olduğu zengin biyoçeşitlilik ve nesli tehlike altındaki türlere ev sahipliği yapması sebebiyle öncelikli korunması gereken alanların başında geliyor. Akdeniz Koruma Derneği tarafından Gökova Körfezi içerisinde yer alan ‘Deniz Koruma Alanları’nda gerçekleştirilen çalışmalar; tür ve habitatların korunmasına katkı sağlarken, bir yandan da ekosistem temelli yaklaşım ile doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını hedefliyor. Bunun yanı sıra, geleneksel kıyı balıkçılığını sürdüren balıkçıların meslekteki varlığını güvence altına alıyor.
Nesli tehlike altındaki türlerin yaşam alanı
Akdeniz Koruma Derneği, aynı zamanda bu çalışmalarla yerel halk için sağlıklı bir yuva ve kültürleri için bir temel oluşturmanın yolunu açıyor. Akdeniz Koruma Derneğinin bölgede koruma çalışmaları yürüttüğü türler arasında; dünyada sayıları hızla azalması nedeniyle nesli tehlike altında olan ve koruma altına alının Akdeniz foku, Kum köpekbalığı, Orfoz, Deniz çayırları ve Marmaris semenderi yer alıyor. Akdeniz Koruma Derneği yaklaşık on yıldır Gökova Körfezi’nde gerçekleştirdiği çalışmalarda edindiği verileri ve koruma faaliyetleri ile elde edilen olumlu sonuçları karar verici kamu kurumlarına ve paydaşlarına iletiyor.
“Gökova en üst seviyede korunan merkez”
Ekim ayında da devam eden ziyaretler çerçevesinde bu hafta İngiltere’de deniz koruma alanında faaliyet gösteren Blue Marine Foundation ekibi ve desteklediği projelerden temsilcilerin yer aldığı 22 kişi Gökova Körfezi’ndeki koruma alanlarını gezerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Blue Marine Foundation ekibinden uluslararası projelerden sorumlu Rory Moore, Gökova Körfezi ve Akdeniz Koruma Derneği çalışmaları hakkında, “Blue Marine, bu hafta Akdeniz’de deniz koruma konulu uluslararası zirvesini gerçekleştirdi. Zirve, Blue Marine’in bölgedeki tüm ortaklarını 2030’a götüren ilgili, bilinçli bir koruma stratejisi geliştirmek için bir araya getirdi. Zirveye, yüksek düzeyde korunan en büyük ağ merkez üssü Gökova Körfezi’nde. Akdeniz Koruma Derneği bize burada ev sahipliği yaptı”
“Projemiz örnek gösterilmesi memnuniyet verici”
Akdeniz Koruna Derneği Koruma yönetici Funda Kök, tüm dünyadaki çevre örgütleri ve devlet kurumları temsilcileri tarafından ilgi gören Gökova Körfezi’nde yürüttükleri koruma çalışmaları ve ziyaretler hakkında bilgi verdi. Kök, “3 gün boyunca Blue Marine Foundation’ın geliştirdiği kaynaklarla desteklenen İspanya, Yunanistan, İngiltere, İskoçya, Belçika, Kıbrıs, İsrail ve Azerbaycan’dan çeşitli sivil toplum örgütleri, devlet kurumları, üniversiteler ve özel sektörden gelen, ortak paydası deniz koruma olan misafirlerimizle Gökova ÖÇK Deniz Koruma Alanlarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve İç işleri Bakanlığı ile iş birliği içinde yürüttüğümüz projelerin çıktılarını ve bildiklerimizi paylaşıyoruz. Akdeniz’de doğa korumaya yönelik stratejiler geliştirilirken, dünyanın pek çok yerinden gelen ziyaretçilerin yürüttüğümüz projeleri ve deneyimlerimizi örnek almaları mutluluk verici” dedi.
Akdeniz Koruma Derneği Kasım ayında ise RAC/SPA çevre örgütünden yaklaşık 40 kişilik bir ekibi daha Gökova Körfezi’nde ağırlayacak.
Akdeniz Koruma Derneği tarafından yürütülen “Gökova Körfezi Deniz Koruma Alanında İklim Değişikliği Dayanıklılığının Artırılması” projesi, 2022 yılının Şubat ayında UNESCO Green Citizens çerçevesinde Avrupa’da İyi Örnekler arasında gösterilirken bu alanda Türkiye’den ilk seçilen proje olma özelliğini taşıyor.