Alanya Mimarlar Odası’nın katkılarıyla düzenlenen "Günümüz Alanya Arkeolojisi ve Selçuklu Mimarisi" konulu söyleşi, Alanya Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Söyleşide, Alanya’nın mimari tarihine ışık tutan konuşmacılar, kentin geçmişine dair önemli bilgileri paylaştı. Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, geçmişten bugüne Alanya’nın stratejik önemine vurgu yaparak, Alanya Kalesi’nde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarının detaylarına değindi. Eski çağlardan itibaren Alanya bölgesinin uluslararası ticaretin merkezi olduğunu belirten Prof. Dr. Eravşar, Alanya’nın stratejik konumundan dolayı tarih boyunca işgaller, istilalar ve imar süreçlerine maruz kaldığını ifade etti. Prof. Dr. Eravşar, kazı çalışmaları kapsamında elde ettikleri buluntuları da dinleyicilerle paylaştı. Milattan önce 2. yüzyıla kadar uzanan buluntuların, arkeolojik kazı ve su altı çalışmalarıyla tespit edildiğini belirten Eravşar, önceki kazı ekiplerinin ortaya çıkardığı Osmanlı dönemine ait buluntuların yanı sıra Bizans ve Selçuklu dönemine ait seramiklerin de oraya çıkarıldığını söyledi. Söyleşide, Alanya’nın Tophane Mahallesi’nin tarih ve ticaret açısından en gelişmiş bölgelerden biri olduğuna vurgu yapıldı. Piri Reis’in haritasında da bu bölgenin yoğun bir yerleşim yeri olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, Alanya’nın Ehmedek surlarının Moğol istilasından korkulduğu için güçlendirildiği ve arkeolojik kazılar sonucunda bu duvarlar üzerinde imparator Vespasyanus’a ait yazıtlar ve parçaların bulunduğu belirtildi.
“Tarih boyunca stratejik yer oldu”
Alanya’nın geçmişine dair çarpıcı bilgiler aktaran Prof. Dr. Osman Eravşar; Alanya Kalesi’nde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarından bahsetti. Eski çağlardan bu yana Alanya bölgesinde ticaretin çok yoğun ve aktif kullanıldığına dikkat çeken Prof.Dr. Eravşar; “Eski çağ uluslararası ticaretin başladığı dönem. Anadolu’ya Kıbrıs’tan, Mısır’dan, Lübnan’dan gemilerle yükler getirildiğini biliyoruz. Bu yüklerin bir kısmının belirli yerden oluştuğunu biliyoruz. Akdeniz ve Alanya çevresinde ticari ilişkinin olduğundan bahsetmemiz mümkün. Alanya’nın bugünkü görünümü ile geçmişteki görünümü arasında birtakım farklılıkların olduğunu çıkarabiliriz. Alanya, süreç içerisinde çok değişen bir kent oldu. Birçok kültürün burada yaşaması bu değişkenliği de beraberinde getirdi. Neden Alanya bu kadar el değiştirdi, neden burası tercih ediliyor derseniz. Anadolu’nun güney kıyısında tarih ve coğrafya açısından savunmaya en elverişli, deniz açısından savunmaya en elverişli nokta Alanya görünüyor. Alanya stratejik bir konumda. Alanya, geçmişte olduğu gibi bugün de aynı özellikte stratejik konumunu sürdürüyor. Alanya, stratejik konumundan dolayı tarihi süreç içerisinde sürekli bir biçimde işgallere, istilalara, yeniden imar etmelere maruz kalmış. Bizden önceki kazı ekibi burada eksen projesi kapsamında kısmi olarak Kızıl kule çevresinde birtakım araştırmalar yapmışlar. Ele geçirilen buluntuların bir kısmı, 17-18 ve 19’ncu yüzyıla ait Osmanlı buluntuları. Diğer taraftan limanda gerçekleştirilen su altı araştırmalarında ise, erken dönem diye nitelendirdiğimiz Bizans, Selçuklu dönemi seramik buluntuları ele geçirildi” ifadelerini kullandı.
"İlçenin zengin tarihi ve mimarisi tanıtıldı"
Alanya Üniversitesi’nde gerçekleştirilen söyleşide, SYEDRA Antik Kenti Kazı Başkanı Doç.Dr. H Ertuğ Ergüder, Alanya’nın SYEDRA antik kentinde gerçekleştirilen kazı çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Mimar Doç.Dr. Nisa Yılmaz Erkovan; arkeolojik alanda gerçekleştirilen kazı çalışmalarını anlattı. Alanya Müze Müdürü Seher Türkmen ise Alanya’da müzecilik ve Alanya Müzesi konuları hakkında bilgiler verdi.
Alanya Üniversitesi Toplantı Salonu’nda gerçekleşen söyleşiye; Alanya Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, Syedra Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. H. Ertuğ Ergürer, Arkeolojik Alanda Mimar Doç. Dr. Nisa Yılmaz Erkovan ve Alanya Müze Müdürü Seher Türkmen katıldı.