Fenerbahçe Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Seçimli Genel Kurul süreciyle ilgili Ülker Stadyumu 1907 Tribünü’nde basın toplantısı düzenledi. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile ilgili eleştiride bulunan Başkan Koç, “Durup dururken imza süreci başlamadı. Olağanüstü bir kişiyle muhatap olduğumuzu, milyonların bütün haftalarını etkilediği futbol sektörünün garip bir insanın elinde olduğunu anlatmaya çalışacağım. En sert cevabı vermek zorundayım. 18 Temmuz tarihi ortada yokken imza süreci başladı. Zaman kazanmak için 18 Temmuz tarihi verildi. Bazı kulüpler yanlarına çekilerek, ben aday olmayacağım Avrupa Şampiyonası’na gideyim dediği için bazı kulüpler samimi olduğu için pozisyonlarında değişiklik oldu. Kaotik bir futbol ortamı yaşıyoruz. Krizleri yönetemedi, yalpalaya yalpalaya gereken idareyi gösteremedi. Bugün Türk futbolunda genel güven problemi var. En güvenilmez kurum, Türkiye Futbol Federasyonu. Hakemlik müessesesi yerle bir edildi. Hakemlik yaz boz tahtasına döndü. 21 ayda hakemlik müessesesinde ne kadar çok uygulamalar denenip vazgeçildi. Kişilere ve kurumlara göre özel statülere gidildi. Beşiktaş polemiğinde son derece kindar biri. Galatasaray ile aralarında garip bir ilişkileri var. Ahmet İbanoğlu’na şahsıma dava açmasına izin verdi” diye konuştu.
“Kesinlikle aday olmayacağım dedi, şimdi bakacağız diyor”
TFF Başkanı Büyükekşi yönetiminde liyakatsız atamalar yapıldığını aktaran Başkan Koç, “Hakem olayı, o gece federasyondaydık, devre arasında MHK’yı değiştireceğini, hakemlerin yüzde 40’ını değiştireceğini anlattı. Yumruk olayı oldu başkan 180 derece değişti. Bahis iddiaları diz boyu. Trabzonspor - Fenerbahçe maçında etki altında kaldı. Raporlar değiştirildi. Bizim futbolculara 4’er 5’er maç ceza verecekti. Kulüpler arasına nifak tohumları ekti. Koltuğa tutunmak için kulüplerin arasına nifak tohumları ekildi. Liyakatsız atamalar yapıldı. Esas sıkıntı şu; doğruları söylemek gerçekleri çarptırtmak. Kolayca yalan söyleyebilen bir insandan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Büyükekşi gerçekleri çarptırıyor”
Başkan Koç, Büyükekşi ile yaptığı görüşmelerde farklı söylemler içinde olduğunu belirterek, “1 Mart’ta Merkez Hakem Kurulu toplantısı yapıldı, kendisine sordum ’böyle bir toplantı yapılmadı ben de katılmadım’ dedi. Külliyen yalan. ’18 Temmuz’u bekleyelim’ diyenler ’kulüpler bize söz verdi’ dediler. Önce ’aday olmayacağım ama beni rencide etmeyin’ dedi, biz de ’diyalog yapalım ama imzayı devam ettirelim’ dedik. Bu kadar önemli konuda bir tarafa böyle deyip diğer tarafa böyle demek, gerçekleri çarptırıyor. ’Kesinlikle aday olmayacağım’ dedi. Şimdi ’bakacağız’ diyor” ifadelerini kullandı.
“Biz nasıl bu işin bayraktarlığını yaptığımızı anlayamadık”
Başkan Koç, imza süreci ile ilgili bilgiler vererek şunları söyledi:
“Hiçbir şekilde imza verenler-vermeyenler ayrıştırmaya gitmeyeceğiz. En çok saygı duyduğum imza verenler veya vermeyeceğim diyen kulüpler. Bir de rekabet avantajı yakalamaya çalışan kulüpler var. Riyad’da bütün suç bizim diye anlattılar Ankara’ya şikayet ettiler. O gün tuttuğu için bugün de benzerini uyguluyor. Kendi beceriksizliğini ört bas edebilmek için bizi Ankara’ya şikayet etmiştir. Bugün de aynı yönteme başvurması, Ankara’ya ’Ali Koç’un başını çektiği imza süreci’ diye anlatılıyor, bu olacak iş değil. 2 Nisan’da İstanbulspor’un çağrısı ile başladı. 5 Nisan’da 4 takım daha sürece dahil oluyor bunlardan biri Fenerbahçe. Katıldık sonra da Beşiktaş katıldı. Sonuçta 14-15 takım olduk. Bu işin ciddiyetini farkına varan Büyükekşi dayanamayacağını anlayıp 7 Nisan’da Şanlıurfa’da seçimin 18 Temmuz’da yapılacağına dair açıklama yaptı. Bu açıklama gelince; orada da Dursun Özbek ile istişare yapıyorlar. Orada Dursun Özbek pozisyon değiştiriyor. Bu takımlardan 3’ü, ‘18 Temmuz tamamdır’ diyerek imza vermiyorlar. O ana kadar hiç görüş vermemiş 2 kulüp de 18 Temmuz uygundur diye mesaj gönderiyor. Dolayısıyla 2 ayrı görüş oluşuyor. Sonrasında kulüpler birliğinde bir toplantı yapıyoruz ve orada benim açıklamalarım var. Federasyonun değişmesi gerektiğini, taze bir kana ihtiyaç olmasını söylüyoruz. Tarihin de haziranda yapılmasını talep ediyoruz. Biz o imzaları toplasak da federasyon bu işi uzatma imkanı var. Halbuki kendi yönetiminde karar alıp 22 günde seçime gidebilirdi. Geçmişte 2008’de Haluk Ulusoy’la yaşanan bir durum var. Ondan sonra tarihin en önemli başarısı alındı. Nasıl oluyor da bu iş Fenerbahçe başkanı Ali Koç’un üzerine yapışıyor. Biz nasıl bu işin bayraktarlığını yaptığımızı anlayamadık. Biz bunlar yüzünden süper kupamızı çöpe attık, inşallah önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’na katılmayacağız, bizim imza vermememiz riyakarlık olurdu.”
“Siz azınlığın federasyonusunuz”
TFF’nin 1 Mayıs Çarşamba günü yayımladığı açıklamaya yönelik Başkan Koç, “Başkan rüzgarı almış, yelkenleri doldurmuş, özgüven tavan yapmış. Bakmış ki tohumlar meyve veriyor. 1 Mayıs’ta resmi açıklama yaptı. Bu açıklamaya göre Türkiye’de futbolda ortam toz pembe. ‘2 sezonda bir tane yanlış işimi söyleyin dedim söylemediler’ diyor, artık kime söylediyse” dedi ve açıklamadan satır başlarını okudu. Haziran 2023’te yapılan seçimde Büyükekşi’nin aldığı oy sayısını hatırlatan Ali Koç, “328 delegeden 191’i oy kullanmış, 169 delegenin oyunu almış. Azınlık çoğunluğa tahakküm edemez diyor. Ben Ecmel başkana inanırım, 136 tane noter tasdikli imza var. 10 Süper lig kulübü var, onlarca 1, 2 ve 3. Lig kulüpleri var. Bu azınlık mantığı ile giderseniz siz azınlığın federasyonusunuz. Tüm siyasi desteğe rağmen, bu kadar oy aldınız. Sizin gözünüzde bu imzaların bir kıymeti yok. Demokratik yollarla seçilmeyen bir başkanın demokratik haklarını kullanan kulüplerin anti demokratik yollarla çalışır olması sizlerin takdirine bırakıyorum. İmza verenler ile vermeyenleri ayrıştırmaya çalışmak kabul edilemez. Bizim imza sürecimiz milli değerlerin üstünde tutuyoruz deniyor” dedi.
“FETÖ unsuru hala Türk futbolunun içindedir”
Seçim sürecinde imza veren kulüplerin bazılarına tehdit telefonları gittiğini vurgulayan Başkan Koç, “Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki algılar prim yapıyor. Bizlerin en son laf edeceği kişi sizsiniz. Sizin 2 telefonunuzda ByLock çıktı. Telefonunda ByLock çıkan biri Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı bir laf edemez, konuşamaz, yön veremez. Sizin telefonunuza Bylock yükleyenler var ya, benim telefonumu iki yıl boyunca dinlemişler ve 2 davam var. Sadece telefonlarımızdan yola çıkarsak Milli değerler kimin doğru noktada kimin yanlış noktada olduğunu herkes net şekilde anlamıştır. Onun için sakın tenezzül etmeyin, sizin için çok tatsız olur. Futbol üzerinden bu kadar kaos oluşturmuş bir örgütün yanından yakınından geçmiş kimsenin futbolda olmaması lazım. Nasıl olabiliyor, 180 derece değiştik mi ülke olarak? Bu konu önemli değil mi? Biz Fenerbahçe spor kulübü olarak hassasız. Bu ülkede insan mı kalmadı. Bu FETÖ unsuru hala Türk futbolunun içindedir. Temizlenmesi gerekirken, daha fazla o günlere dönme adımları atılmıştır. Ali Koç’un başını çektiği hükümete ya da Cumhurbaşkanına karşı bir eylem. Bazı siyaset mensupları, imza verenleri Cumhurbaşkanı’mıza karşı bir oluşum olarak pozisyonluyorlar.
Maddi destek yapıyorlar, imza verenler not ediliyor. Kendisi bizzat aradığında Ali Koç mu size baskı yapıyor diyor. Bu işe artık bakanlar girdi sizi de arayabilirler diyor, seçim sonuçlarına değinerek şimdi de futbolu ele geçirmeye çalışıyorlar diyor. Bazı kulüpleri günde 7-8 kez arıyor. Bu başkan her halükarda ama siz imza sürecini Ali Koç olmasın biz bunu yollayacağız diyorlar. Yönetim kurulu kararı aldılar mı, almadılar mı bilmiyorum. Açıkladıkları gün yönetim kurulunun çoğu bunu bilmiyordu. Bana göre samimi değil, kendisi ile ilgili samimi değil. Bekle ve gör politikası uyguluyorlar. Ali Koç başkanlığı bırakır, İstanbulspor küme düşer, yaz gelir millet tatile gider, Avrupa Şampiyonası’nda iyi bir sonuç alırız gibi düşüncelerle yapıyorlar olabilirler; o yüzden 18 Temmuz’u samimi olmadığını düşünüyorum. İmza vermeyen kulüpler isterse aday olsun hayatta bizden oy alamaz diyorlar. ‘İmza verirsen senin maçlarına atanan hakemlere daha dikkatli bakıyorlar dersem ne anlarsın, buraya çıkıyor” şeklinde konuştu.
FIFA’nın siyasetin futbola müdahalesi konusunda sorulan soruya Başkan Koç, “FIFA’nın siyasetin futbola müdahalesi; bana göre büyüteçle baksa çok fazla iç içe geçtiğini görebilir bu iki unsurun. Böyle bir çalışma var mı haberim yok. 2 Nisan’da yaptığımız olağanüstü genel kuruldaki uluslararası başvurularımızı yapıyoruz. Futbolun bağımsızlığı, demokratik seçimler çok önemli” yanıtını verdi.
“Devletimize karşı bir eylem içine giriyor olarak gösteriliyoruz”
Başkan Koç, siyasetle futbol ilişkisine yönelik şunları söyledi:
“Siyasetin mümkün olduğu kadar az karışması gerektiğini, çok adaylı seçimler olması gerektiğinden bahsediyoruz. Bunları yaparken, Ankara’ya gitmek çelişkili olur. Türkiye’nin en kutsal makamını kendi küçük işleri için kullanıyorlar. Türkiye’de niyet okuma, noktaları birleştirip sonuca varma çok yapılan bir olay. Mütemadiyen ismi telaffuz ediliyor. Herkesin istinasız mutsuz olduğu bir federasyonu değiştirmek için demokratik haklarımızı kullanıyor olmamız bu şekilde ele alınması, sanki devletimize karşı bir eylem içine giriyor olmamız olarak gösterilmemiz olacak iş değil. Fenerbahçe söz konusu devletse boynu kıldan incedir ama hakkını da savunmak zorundadır. Kırılgan bir camia olduğumuz için bizim hakkımızda yapılan algılar tutuyor. İnanmaya da müsait bir anlayış var Ankara’da, kolaya da kaçıyor. Biz Riyad konusunda çağrıda bulunduk, çağırın anlatalım dedik. Onlar da biliyor soruşturma yapıldığında başka bir şey çıkacağını. Niye Ankara’da itibar görüyor hakkımızda söylenenler. Bizim devletimizle hiçbir problemimiz yok ama siyasetin bizimle problemi olduğunu görüyoruz.”
Seçimlerin 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası yapılacak olması ile ilgili Koç, “18 Temmuz’un ana motivasyonu olarak Avrupa Şampiyonası olduğu söyleniyor biz de deli saçması olduğunu söylüyoruz. Milli değerler için bizim çocukların motive olması Büyükekşi’nin başkan olması ise milli formayı hak etmiyorlardır. Bu iş zaman satın almadır” diye konuştu.
Riyad ve yabancı hakem konusu
Büyükekşi’nin geçtiğimiz günlerde bir gazeteye ‘Spor Bakanı’nın olduğu ortamda Fenerbahçe’nin Süper Kupa maçına U-19 takımı ile çıkacağını’ değerlendirmesine Başkan Koç şu yanıtı verdi:
“Hakem olayının yaşandığı gece, biz başa bir iş için federasyonda toplantıdaydık. O toplantıda bize söylediği MHK’yı değiştireceğini hakemlerin yüzde 40ını değiştireceğini, alttan yeterince hakem gelemediği için. Diğer konu da yabancı hakem konusuydu. O mağduriyetten sonra yabancı hakem düşüncesinden vazgeçilmeye başlandı. Yurt dışı için dik durduk, GS gibi zig-zag çizmedik. Yabancı hakem olmaz ise çıkmamayı düşünüyoruz. Ama çıkmamanın bedeli çok ağır. O yüzden buna destek olun dedik. Yabancı hakem olmazsa U-19 ile çıkacağız ama vizeleri yetiştirip yetiştirmeyeceğimizi bilmiyoruz. Derbi bitsin ondan sonra açıklama yapın dediler. Derbiden sonra Müslüm beyi aradım, yabancı hakem olmazsa biz U-19 ile çıkacağız dedik. Hollandalı bir hakem var dediler, Türk hakem. Bunun usulü UEFA’ya başvurusun UEFA sana bir hakem atar. Pazartesi Türk hakem olacağına dair açıklama yapıldı. Genel sekreterimle konuştuk, o arada bakan Bey ile konuştum. Salı günü U19 vizesi için başvurduk. Vizeler aynı gün geldi A takımda süper kupa vizesi, U-19 vizelerinde turist vizesi yazıyordu. Çarşamba günü u19 takımımızı yanımızda götürdük. Biz de Antalya’dan U-19’u çağırdık dolayısıyla hem doğru hem yalan. U-19 ile gittiğimiz için mi maç oynanmadı? Bunu kullanıyorlar. Anı ve günü kurtarmak için o kadar rahat bizi hedef gösteriyor ki o da tutuyor. Meyvesini de yiyor, çok yiyeceğini sanıyor. Ama yiyeceğini sanmıyorum” ifadelerini kullandı. Ali Koç, gelecekte siyasetle ilgili hedefinin olmadığını söyledi.
“Bataklık öyle ya da böyle kuruyacak”
Futbolun tüm paydaşlarının bir araya gelerek yeni bir yapılanmaya gidilebileceğini belirten Ali Koç, “Bizim baştan aşağıya futbolu dizayn etmemiz gerekiyor. Onlardan bir tanesi de futbolun amiri olan federasyon seçiminin nasıl yapılacağı. Bataklık öyle ya da böyle kuruyacak. İnanın bu bahsettiğim bataklık kurursa sizin de işiniz, hayatınız daha eğlenceli olur. Artık iyi insanlara, temiz insanlara, liyakatlı ihtiyaçlar ihtiyaç var. Bunu 3 kulüp bir araya gelip yapamaz, tüm paydaşların bir araya gelerek çorbada tuzu olması lazım” diyerek sözlerini noktaladı.
İsmail Yasin Akçın - Yunus Kılıç