Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, dört yıl önce bir aşırı sağcı tarafından öldürülen Kassel Valisi Dr. Walter Lübcke cinayetinin aşırı sağcılığın ve ırkçı terörizmin yarattığı ölümcül tehlikenin asla hafife alınmaması gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Aşırı sağ, demokrasimiz için en büyük tehlikedir" dedi.
Faeser, aşırı sağcı Stephan Ernst tarafından katledilen vali Walter Lübcke'nin ölüm yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.
Saldırıyı bir kez daha lanetleyen Faeser, "Bu saldırı bize aşırı sağcılığın ve sağcı terörizmin yarattığı ölümcül tehlikeyi asla hafife almamamız gerektiğini gösteriyor. Radikalleşmeyi erken aşamada fark etmeli ve önlemeli, aşırı uçları gözetim altında tutmalı ve aşırı sağcı kesimi sürekli olarak silahsızlandırmalıyız." ifadelerini kullandı.
Bakan Faeser, aşırı sağa karşı stratejilerinin merkezinde, önlemenin yer alması gerektiğini belirterek, "Aşırı sağ, demokrasimiz için en büyük tehlikedir." dedi.
AKIL ALMAZ BİR SUÇ
Lübcke'ye yönelik aşırı sağcı suikastın derin bir yara olduğuna işaret eden Faeser, "Aktif bir yerel siyasetçinin mültecilere yönelik insanlığı, netliği ve cesareti nedeniyle bir Neonazi tarafından vurulmuş olması, bugün bile akıl almaz bir suç olmaya devam ediyor. Walter Lübcke'nin ölümü ölçülemez bir kayıptır." değerlendirmesini yaptı.
Faeser, nefret suçlarıyla mücadele etmek ve aşırı sağcı şiddetin üreme zeminini ortadan kaldırmak için her şeyi yapacaklarını vurguladı.
LÜBCKE 4 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Kassel Valisi Walter Lübcke, 2015'te mültecilerin Almanya'ya gelmelerini eleştirenlere karşı, "Bu değerleri paylaşmayan istediği zaman bu ülkeyi terk edebilir. Her Alman bunu yapmakta serbesttir." ifadelerini kullanmış ve bu açıklaması aşırı sağcı çevrelerce büyük tepki çekmişti.
Vali Lübcke, 2 Haziran 2019'da evinin bahçesinde Neonazi Stephan Ernst tarafından başına tek kurşun sıkılarak öldürülmüştü.
Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi’nin seçim kampanyalarında aktif rol aldığı ortaya çıkan Ernst’in Frankfurt’ta bir Türk din görevlisini bıçaklamak, mülteci yurduna bombalı saldırıda bulunmak, 1 Mayıs’ta sendikacılara sopalarla saldırmak ve Iraklı bir mülteciyi bıçakla ağır yaralamak gibi suçlardan sabıkası bulunuyordu.