Almanya’da yaşayan Görmen ailesinden Halil Görmen (59), 7 yıl önce Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Aşırı kiloları nedeniyle eşiyle de uyumsuzluklar yaşayan Halil Görmen, hem kilolarından kurtulmak hem de sağlığına kavuşmak için Samsun’a gelerek ameliyat olmaya karar verdi. Tatile gitseler bile fazla kiloları nedeniyle yürüyemediğinden otelden çıkamadığı için eşiyle gezemediğini belirten Halil Görmen, Medicana Samsun International Hastanesi’nde alanında uzman Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kerim Güzel tarafından obezite cerrahi ameliyatı oldu. Ameliyat sonrası kullandığı onlarca ilacı bırakıp, kilo vermeye başlayan Halil Görmen, fazla kilolarından kurtulup eşiyle birlikte yürümenin hayalini kuruyor.
EŞİM İSTEDİKLERİNİ YAPAMADIĞIM İÇİN KIZIYORDU
Eşinin de kendisine kilolu olduğu için kızdığını söyleyen 59 yaşındaki Halil Görmen, “Yedi sene önce Almanya’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Ameliyat olmadan önce 153 kiloya kadar çıkmıştım. Daha fazla kilo alsam kötürüm olacaktım. Birkaç defa diyet yaptım, ama fazla kilo veremedim. Kilodan dolayı diz ağrılarım çoğaldı. Ameliyat öncesi her yere gitmeye üşeniyordum. Ameliyat olalı 1 ay oldu, ama kendimi çok rahat hissediyorum. Bir ay önce diyabet yüzünden bir sürü ilaç kullanıyordum, artık ilaç kullanamıyorum. Kilolarımdan dolayı üzerime giymeye elbise bulamıyordum. Eşimle gezmeye gidemiyordum. Uçak koltuklarına sığamadığım için seyahat edemiyordum. Eşim de kilolu olduğum için istediklerimizi yapamadığımızdan bana kızıyordu. Şimdiki en büyük hedefim zayıflayıp, sağlığıma kavuşup, eşimle gezmek. İnsanlara ameliyatı ertelememelerini öneriyorum. Eğer bir insanda fazla kilo ya da obezite varsa derhal ameliyat olsunlar. Korkulacak hiçbir şey yok. Ben çok rahatladım. Ameliyatın bu kadar rahat geçeceğini bilsem daha önce ameliyat olurdum. Korkulacak hiçbir şey yokmuş” dedi.
AİLENİN LAKABI 'TONTON AİLESİ'
Halil Görmen’in eşi, Görmen'in kilo verip sağlığına kavuşmasını dört gözle beklediğini ifade ederek, “Ben eşimi çok seviyorum, ama kilolu olması iyi bir şey değil. Bazı zamanlarda insan şikâyet ediyor. ‘Keşke kendi işlerini kendi yapsa, kimseye muhtaç olmasa’ diye düşünüyordum. Ameliyat bizim son çıkışımızdı. En çok yapmak istediğim şey Antalya’da eşimle el ele gezmek. Eşim aşırı kilolu olduğu için gezemiyor. Ben sokaklarda geziyordum, eşim ise evde ya da otelde oturuyordu ve ona çok üzülüyordum. Kilo verince ilk işimiz Antalya’ya gidip, el ele tutuşup yürüyüş yapmak. Antalya’da tatildeyken herkes yemekten sonra eşiyle el ele gezerken ben yalnız başıma geziyordum. Eşimle gezememek hep içimde kaldı. Eşimin ailesindeki herkes kilolu. Lakapları da ‘Tonton Ailesi’ olarak anılıyor” diye konuştu.
2 KARDEŞ OBEZİTE AMELİYATI OLDUK, 2 KARDEŞİMİZ DAHA OLACAK
Kendilerinden hariç 2 kardeşinin de Samsun’a gelerek obezite ameliyatı olacağını belirten 56 yaşındaki Tuncay Görmen, “Almanya’dan Türkiye’ye tedavi olmak için geldim. Aşırı kilolarımdan dolayı yürümekte ve çalışmakta zorluk çekiyordum. Ağabeyim Halil Görmen benden 1 ay önce ameliyat oldu. Dr. Kerim Güzel sayesinde ağabeyim kilo verip, sağlığına kavuşmaya başladı. Ben de onu görünce ameliyat olmaya karar verdim ve operasyon geçirdim. Ameliyatın bu kadar kolay geçeceğini beklemiyordum. Ameliyattan birkaç gün sonra yürümeye başladım. Beş gün içerisinde ayağa kalkıp, normal hayatıma başladım. Almanya’da da bu tedaviyi olabilirdim, ama Kerim hocanın bu ameliyatı çok sık ve başarılı bir şekilde yaptığını görünce Samsun’u tercih ettim. Ağabeyim ve benim haricimde 2 tane daha kardeşim var. Onlar da aşırı kilolarından kurtulmak için Samsun’a gelip ameliyat olacaklar. Onların başka sağlık sorunları da var, sorunlar hallolur hallolmaz bizim gibi Samsun’a gelip, operasyon geçirecekler” ifadelerini kullandı. GÖRMEN AİLESİNDEN 2 KİŞİ AMELİYAT OLDU, 2'Sİ DAHA OLACAK
Tuncay ve Halil Görmen’in haricinde 2 Görmen kardeşin de obezite ameliyatı ile sağlığına kavuşacağının altını çizen Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kerim Güzel, “Halik ve Tuncay Görmen kardeşler tedavi için bize başvurdu. İki kardeşleri daha var. Aile komple kilolu bir aile. Aile fertlerinin bu aşırı kilolara bağlı sağlık sorunları var. Uyku apnesi, hipertansiyon, nefes darlığı gibi birçok sağlık problemi var. Obeziteyi tek başına bir hastalık olarak değerlendirmemek gerekiyor. Akabinde birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Bunlardan en önemlisi Tip-2 diyabet. Diğer bir sorun karaciğer yağlanması, kardiyovasküler sistem hastalıkları, bazı kanser türleri obezite ile direkt ilişkili hastalıklar. Bu yüzden obezite mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durum. Tedavide de ilk olarak kişinin ameliyat değil medikal ve diyet tedavisine başlanılıp, eğer bunlarda etkili sonuç alınamıyorsa ameliyat bir çıkış kapısıdır. O yüzden Görmen ailesinin 2 üyesine bariatrik yani obezite cerrahi ameliyatı gerçekleştirdik. Halil Bey’i 1 ay önce ameliyat etmiştik, Tuncay bey de ameliyattan 5 gün sonra bugün taburcu oldu” şeklinde konuştu. HASTALAR FAZLA KİLOLARIN YÜZDE 30'UNU 3 AYDA, YÜZDE 80 'İNİ 1 YILDA VERİYOR
Hastaların ameliyat sonrası kilo verme yüzdeleri hakkında da bilgi veren Dr. Öğretim Üyesi Kerim Güzel, “Bariatrik dediğimiz obezite cerrahisi, uygun hastalarda obez bireylerin sağlık sorunlarını çözmede en etkili yöntem ve ayrıca kalıcı kilo kaybına da neden olan tedavi yöntemi. Tip-2 diyabet tedavisi ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarının tedavisinde obezite cerrahisi çok etkili bir yöntem. Obez bireylerin akabinde birçok sağlık sorunları da olacağı için ameliyat öncesinde hastayı birçok açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bunun içerisinde kardiyoloji, dahiliye, göğüs hastalıkları, nöroloji, psikiyatri, diyet ve endokrin hekimlerinin değerlendirip hastanın ameliyat öncesi ve sonrası çıkabilecek problemlerini belirleyip, ona göre tedbir aldıktan sonra çok düşük bir risk oranıyla tedaviyi gerçekleştiriyoruz. Biz hastaların kilo verme durumunu 1 yıla yaymayı hedefliyoruz. Ameliyat sonrası hemen kilo vermeyi uygun görmüyoruz. Bu ameliyatı olan insanlar fazla kilolarının yüzde 30’unu ilk 3 ayda veriyorlar. Hasta, 1 yıl sonra ise fazla kilolarının yüzde 80 kadarını verebilir. O yüzden yavaş yavaş kilo vermeyi tercih ediyoruz” açıklamasında bulundu.
ÇOK DÜŞÜK RİSK ORANIYLA YAPILIYORObezite ameliyatının yeni yöntemler ile kesisiz ve sorunsuz olarak yapılabildiğine dikkat çeken Dr. Güzel, şunları söyledi: “Obeziteyi tetikleyen birçok etken var. Genetiksel faktörler, çevresel faktörler ve aile içi eğitim de obezitede etkili. Obezite tedavisi küçükken ve aile içerisinde başlıyor. Yeme-içme alışkanlıklarını insanlar orada kazanıyorlar. Pandemi döneminde alışkanlıklarımız değişti. Yeme alışkanlıklarımız değişti ve daha az hareket etmeye başladık. Bu da bizim daha çok kilo almamızı sağladı. Bariatrik cerrahi ameliyatları kapalı şekilde yapılıyor. 4-5 tane delikten girerek endoskop vasıtası ile operasyon yapılıyor. Hastada kocaman kesiler değil, küçük kesilerle yapıldığı için ameliyat sonrası dönemde hastanın daha kısa sürede ayağa kalkması sağlanıyor. Hastayı ameliyat sonrası gece yoğun bakımda takip etmiyorsak 4. saatte kaldırıp, mobilize ediyoruz. Yaklaşık 1 hafta sonra ağır iş yapmamak kaydıyla kendi işlerinin başına dönebiliyorlar. Bu operasyonlar eskiden gözümüzde çok büyüttüğümüz ameliyatlardı. Çok kilolu bir insanı açık cerrahi yaptığınızda süreç çok dramatik halde kötü olabiliyor. Hastanın hareketi kısıtlanıyor, solunum alması kısıtlanıyor. Kapalı ameliyatlar ve endoskopik ameliyatlar ile bugün çok rahat bir şekilde çok düşük risk oranıyla deneyimli merkezlerde obezite ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor.”
KAYNAK : İHA