İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dinimize ve bayrağımıza yönelik menfur saldırının tekrarını şiddetle kınıyorum. Danimarkalı yetkililer, bu İslam düşmanı, yabancı düşmanı ve ırkçı eylemleri, ifade özgürlüğü kapsamında ele alamazlar. Bu kesinlikle kabul edilemez ve tehlikeli bir durumdur." ifadelerini kullandı.
Maalesef bu tür olaylara Avrupa'nın genelinde alışır hale geldiklerini belirten Altun, "Bunlar resmen, bizi olumsuz bir şekilde resmetmek için Müslümanlardan ve Türk halkından sert tepki alabilmek amaçlı provokasyonlardır. Bizler bu oyunu oynamayacağız ama görmezden de gelmeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Avrupa'nın, nefret gruplarından kaynaklanan tehdidin arttığı gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Altun, şöyle devam etti:
"Şiddet dolu tepkilere neden olmak için kutsal değerlerimizi ve sembollerimizi hedef almak ifade özgürlüğü olarak kabul edilemez. Bu yaklaşım hem Müslümanlar hem de genel olarak insanlık için tehlikelidir. Nasıl ki biz, dünyadaki diğer toplulukların dini inançlarına azami düzeyde saygı duyuyor ve onların kutsal değerlerine ve sembollerine sahip çıkıyorsak aynısını Avrupalılardan bekleme hakkımız vardır. Bu sorunu gereğinden fazla uzun zamandır görmezden geliyorlar. Şayet Avrupalı hükümetler ve sivil toplum kuruluşları, dinler ve kültürler arasında barışçıl bir diyalog kurulmasıyla ilgileniyorlarsa, bu terör eylemleriyle iş işten geçtikten sonra değil şimdi yüzleşmek için harekete geçmelidir. Bu provokatörlerin nefretlerini yaymasına izin veremezler."
"Avrupalı yetkilileri, kapsamlı bir plan geliştirmeye davet ediyoruz"
Avrupa'da çok fazla sayıda siyasetçi ve kamusal ismin ya bu nefret eylemlerini benimsediğini ya da görmezden geldiğini aktaran Altun, "Aklıselim olan kişilerin, bu sorunun büyüdüğünü ve ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini anlaması lazım." uyarısında bulundu.
Nefretle mücadele etmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Altun, şunları kaydetti:
"Avrupalı yetkilileri, bununla ciddi bir şekilde savaşmak için kapsamlı bir plan geliştirmeye davet ediyoruz. Müslüman toplulukların kendilerini güvende ve korunmuş hissetmeleri için işbirliği yapmak ve yardım etmekten son derece mutluluk duyarız. Bu düpedüz korkak şahısların terör eylemlerini bir kez daha kınıyorum. Aynı zamanda Danimarkalı mercileri de bu alçak provokatörlerden hesap sormaya davet ediyorum. Danimarkalı merciler çok geç olmadan, ileride meydana gelebilecek hadiseleri önlemek adına her türlü tedbiri almalıdır."