Ankara’da 19. yüzyıldan kalma Hamidiye Camii, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun şekilde yeniden inşa edildi.
19. yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilen ve 12 metre yüksekliğindeki ahşap serenli minaresiyle dikkat çeken Hamidiye Camii’ndeki restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmaları tamamlandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı tarafından doğal bazlı malzemelerle aslına uygun şekilde yeniden inşa edilen cami, yönetim sorumluluğu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilerek, halkın ziyaretine ve ibadetine açıldı.
Camideki çalışmalar hakkında bilgi veren Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Çetin Ünal, Hacı Bayram Mahallesi sınırlarında bulunan Hamidiye Camii’nin tescilli bir yapı olduğunu belirterek, onarım ihtiyacı sonrası Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında bir protokol imzalandığını söyledi. Ünal, “Restorasyon ve rekonstrüksiyon süreci Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığımıza devredildi. Rekonstrüksiyon projeleri Koruma Kurulu’ndan onaylandıktan sonra uygulama ihalesi gerçekleştirildi ve camimizin rekonstrüksiyonu tamamlandı” dedi.
Ünal, yapının ahşap ve kâgir taş kullanılarak orijinal özelliklerine ve yapım tekniklerine uygun şekilde yeniden inşa edildiğini söyleyerek, betonarme yapılara kıyasla yazları serin, kışları ise ılık bir ortam sunduğunu ifade etti. Ünal, Hamidiye Camii’ni diğer camilerden ayıran bir diğer özelliğin tamamen ahşap olarak inşa edilen 12 metre yüksekliğindeki minaresi olduğunu belirterek, “Restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarını tamamladıktan sonra camimizin yetki ve sorumluluğunu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devrettik. Şu an itibarıyla Hamidiye Camii halkımızın ziyaretine ve ibadetine hazır” açıklamasında bulundu.
Hamidiye Camii, son dönem Osmanlı mimarisiyle inşa edilen, kareye yakın planı ve ahşap çakılı taş kagir yapısıyla dikkat çekiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ahşap ve taş malzemeler kullanılarak özgün dönemine uygun olarak yapılan cami, kireç bazlı ve toprak katkılı geleneksel yapı malzemeleriyle inşa edildi. Beden duvarları taşla kâgir örgüsü yapıldıktan sonra ahşap dikme ve payandalarla taşıyıcı iskelet sistemi oluşturuldu. Duvarlarda toprak bazlı kerpiç ve ahşap çıta çakılı, bağdadi olarak kireç bazlı harçlar kullanılarak caminin doğal iklimlendirmesi sağlandı ve ziyaretçiler için yazın serin, kışın ise ılıman bir ortam sunuldu.