Başörtüsü özgürlüğünü güvence altına alacak olan anayasa değişikliği teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulmasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Avukat Cem Duman, “Hiç kimse vicdan, dinî inanç ve kanaati sebebiyle temel hak ve hürriyetlerini kullanmaktan, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan yoksun bırakılamaz. Başörtüsünün de bu çerçeveye alınması gerekmektedir” dedi.
Başörtüsü özgürlüğünün güvence altına alınmasını amaçlayan anayasa değişikliği teklifi, 9 Aralık’ta 336 milletvekilinin imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunuldu. Anayasanın 24. maddesinde değişiklik yapılması istenen teklifin genel gerekçesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu, devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etme zorunluluğu bulunduğu belirtildi. Teklifte, “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan hizmetlerden yararlanması hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz” hükmü yer aldı.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Avukat Cem Duman, başörtüsü güvencesinin yasal zemininin sağlamlaştırılması gerektiğini ve anayasa değişikliği teklifinden bu duruma ilişkin ayrımcılığın da önüne geçildiğini kaydetti.
Dini inanç sebebiyle başörtüsü kullanılmasının temel hak ve özgürlüklere dâhil olduğunu ve herhangi bir ayrımcılık uygulanamayacağını belirten Avukat Cem Duman, “Teklifle dini inancı, tercih ettiği kıyafet veya başını örtmesi nedeniyle kadınlara ayrımcılık yapılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Gerekçede, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının kadınların başlarını örtme veya açma yönündeki tercihlerini de içerdiğine yer veriliyor. Her ne kadar başörtüsü konusunda yasal düzenleme var ve bunun yeterli olduğu savunulsa da kritik ve uzun yıllardır tartışma konusu olmasından dolayı anayasal düzlemde yerinin sağlamlaştırılması gerekebilir. Her dönem tartışma konusu olan başörtüsü konusunun anayasanın 24. maddesi içeriğine alınıp, temelinin sağlamlaştırılması gerekmektedir. Keza anayasanın 24. maddesine göre herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz ve hiçbir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Bu itibarla hiç kimse vicdan, dinî inanç ve kanaati sebebiyle temel hak ve hürriyetlerini kullanmaktan, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan yoksun bırakılamaz. Başörtüsünün de bu çerçeveye alınması gerekmektedir” dedi.