Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, asrın felaketi olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden Diyarbakır'da açıklamalarda bulundu. Bozdağ, “Yıkılan binalarla ilgili sorumluluğu olduğu gerekçesiyle 134 şüpheli hakkında işlem yapıldı ve bunlardan 3'ü tutuklandı” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır'da incelemelere devam ediyor. Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Grup Başkanlığı'nda son gelişmelere dair açıklamalarda bulunan Bozdağ, “Diyarbakır ilimizde de enkaz kaldırma, arama kurtarma ve tarama çalışmaları devam etmektedir. Şu ana kadar Diyarbakır'ımızda yıkılan 7 binamızdan 3'ünün enkazı tamamen kaldırıldı. Kaldırılan enkazlar nedeniyle 316 vatandaşımızın enkaz altında kalanlardan vefat ettiğini son rakam olarak verebilirim. Yaralı olarak tedavi görüp taburcu olan 810 vatandaşımız var. Şu anda da yatan hastanelerde yaralı durumda olan 92 vatandaşımız olduğunu ifade etmek isterim. Diyarbakır'ımızda hem hasar tespit çalışmaları hem evlerine giremeyen veya evleri yıkılan, evleri ağır hasarlı, orta hasarlı olan vatandaşlarımızın barındırılması, ibadetiyle ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir. Yaklaşık günde Diyarbakır'da 200 bin civarında vatandaşımızı kapalı mekânlarda ve çadır kentte barındırdığımızı ve her türlü ihtiyaçlarını Diyarbakır Valiliğimizin koordinesinde buradaki kurumlarımız tarafından iş birliği içerisinde karşılandığını ifade etmek isterim" dedi.
134 şüphelinin yıkılan binalarla ilgili hakkında işlem yapılmış
Bakan Bozdağ, "Deprem yaşanan illerde adli soruşturmaların süratle başlatılması ve yürütülmesi, delillerin toplanması, sorumluluğu olduğu değerlendirilen şüphelilerin gözaltı ve diğer tedbir işlemlerinin uygulanması ve adli süreçlerin sağlıklı bir şekilde işletilmesi maksadıyla da Cumhuriyet Savcılıkları tarafından yoğun bir çalışma sürdürülmektedir. Bugüne kadar Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından gözaltı yakalamaya ilişkin kararlar isimlere ulaştıkça gecikmeksizin çıkarılmıştır. Sorumluluğu olduğu değerlendirilen 134 şüphelinin yıkılan binalarla ilgili hakkında işlem yapılmış. Bu şüphelilerden 3'ü tutuklandı, 7'si gözaltına alındı. 7 şüpheli hakkında yurt dışı çıkış yasağı kondu. 114 kişinin de gözaltı çalışmaları devam etmektedir. Yağma ve hırsızlık olaylarına ilişkin son günlerde artan şikâyetler ve olaylar gözaltına, göz önüne alınmak suretiyle bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde gözaltı süreleri bu suçlara ilişkin bölgedeki illerde uzatılmış ve bu suçlarla ilgili hem kolluk, hem de Cumhuriyet Başsavcılıklarımız etkin bir soruşturmayı yürütmektedirler. Şu ana kadar bu bölgelerde 75 ayrı olayda 64 şüpheli hakkında işlem yapıldı, 57 şüpheli ise tutuklandı. 7 şüpheli hakkında da adli kontrol tedbir kararına hükmedildi” dedi.
Bölgede davalar 2 ay durduruldu
Deprem bölgesindeki davaların 2 ay ertelendiğine dair konuşma yapan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız tarafından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete ‘de 11 Şubat 2023'te yayınlandı. Bu çerçevede durma sürelerinin durmasına ilişkin geniş kapsamlı bir kural silsilesi ortaya kondu. Böylelikle 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren dava açma icra takibi başlatma başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zaman aşımı süreleri hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler, idari yargılama usulü kanunu, ceza muhakemesi kanunu ve hukuk muhakemeleri kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu çerçevede hâkim tarafından tayin edilen süreler ile ara buluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 6 Nisan 2023 tarihine kadar 2 ay süreyle durdurulmuştur. Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle sadece bunun istisnası Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimi bakımından ilgili kanunlarda öngörülen sürelerdir. Yani seçime ilişkin süreleri durdurma yoktur. Bu süreler kanunlarda öngörüldüğü şekilde işleyecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin süreler durdurma çerçevesinin dışındadır.”
"Titizlikle ivedilikle, hassasiyetle, dikkatle bu soruşturmalar yürütülecek”
Hırsızlık ve yağma suçundan 24 saat olan gözaltı süresinin 4 güne çıkarıldığını ifade eden Bozdağ, “Bölgede hırsızlık ve yağma suçlarıyla etkin ve kararlı mücadele için bu değişiklikle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle yapılmıştır. Tutukluluğa itiraz, tahliye talepleri ve tutukluluğun incelenmesi bu süre içerisinde dosya bu dosya üzerinden yapılacak tahliye talepleri tutukluluğun incelenmesiyle birlikte karara bağlanabilecektir. 5230/71 sayılı ceza mahkemesi kanunun 180. maddesi uyarınca 30 günde bir resen yapılan tutukluluğun incelenmesi bir defaya mahsus olmak üzere 60 günlük sürede resen yapılacaktır. Yani tutukluluk gözden geçirme süresi bu bölgede 30 gün yerine bir defaya mahsus 60 gün uygulanacaktır. Karar süresi içerisinde soruşturmaların hiçbirisi durmayacaktır. Bundan soruşturmalar istisnadır. Her suçun soruşturması deprem öncesi nasıl yapılıyorsa aynı şekilde yapılacaktır. Tedbir işleri, delil toplama işleri, dava açma iş işlemleri aynı şekilde devam edecektir. Vatandaşlarımızın herhangi bir suç işlendiğine ilişkin ihbar ve şikâyetleri deprem öncesinde hangi usulde hangi titizlikle yapılıyorsa aynı usulde aynı titizlikle yapılmaya devam edecektir. Tutuklu ve acil işlere ilişkin soruşturma faaliyetleriyle deprem suçları soruşturma bürolarınca yürütülen tüm soruşturmalar, iş ve işlemler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin iş ve işlemlerde ayrıca büyük bir hassasiyetle yürütülmektedir, yürütülecektir. Bunlara ilişkin de herhangi bir duruma durdurulma, erteleme söz konusu değildir. Bunun bir kez daha altını çiziyorum. Bölgedeki soruşturmalar deprem öncesi nasıl devam ediyorsa şimdi de aynen devam etmektedir. Daha da büyük bir titizlikle ivedilikle, hassasiyetle, dikkatle bu soruşturmalar yürütülecek” diye konuştu.
“En geç 3 gün içinde DNA raporlandırılması yapılmaktadır”
Bozdağ, “Adli Tıp Kurumu da bölgede büyük bir faaliyet göstermektedir. Pek çok sayıda personeliyle seferberlik durumunda çalışmaktadır. Şu anda bu değerlendirmeyi yaptığımız yerde Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımız burada hem uzman hekimlerimiz hem de teknisyenlerimiz kimliklendirme işlemleri hususunda büyük bir hassasiyetle çalıştığını ifade etmek isterim. Yakınlarından alınan referans örnekler şimdilik cenazeden alınan numune örneklerle karşılaştırılıyor. Kimliklendirme daha sonra vefat edenlerle de bu veriler vefat edenlerle verileriyle de karşılaştırdıktan sonra kesin olarak kimliklendirme işlemleri tamamlanıyor. Cenazeler yakınlarına teslim edilmektedir. Adli Tıp Kurumu tarafından ve ilgili grup başkanlıkları ve şube müdürlüklerimiz tarafından yürütülen DNA kimliklendirme raporu verme çalışmaları cenazeden alınan örneklerin vasfına göre minimum 5 saat ile maksimum 3 gün içinde tamamlanmaktadır. Bunu özellikle altını çizmekte fayda görüyorum. Kamuoyunda sanki 1 haftada, 2 haftada bunlar yapılamıyormuş gibi değerlendirmeler yapılıyor. Bunların tamamı gerçek dışıdır. Adli Tıp Kurumu yetkilileri Tarafından ilgili yerlerde bu DNA kimliklendirme raporu cenazeden alınan numunenin niteliğine göre zaman almaktadır. Eğer numune tükürüktense veyahut da vücuttan sıyrıltı almak suretiyle yapılmışsa 5 saat içinde de yapılabilmektedir. Ama maksimum numune ne olursa olsun en geç 3 gün içinde bu raporlandırma yapılmaktadır” ifadelerinde bulundu.