Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Tarım gibi, tarımın ayrılmaz bir unsuru olan su konusu da bizim için bir milli güvenlik meselesidir. Bu nedenle sulama yönetimi alanında yapılacak çalışmalar, hayati önemdedir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda DSİ tarafınca düzenlenen “Su Yönetimi Çalıştayı”nın açılış programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Kirişci, suyun 21. yüzyılın en stratejik ve en değerli kaynağı olduğunu dile getirdi. “Su konusu bizim için bir milli güvenlik meselesidir”
Tarıma ve suya bağlı gıda güvenliğinin önem verdikleri bir konu olduğunu belirten Kirişci, şunları kaydetti:
“Tarım gibi, tarımın ayrılmaz bir unsuru olan su konusu da bizim için bir milli güvenlik meselesidir. Bu nedenle sulama yönetimi alanında yapılacak çalışmalar hayati önemdedir. Sınırlı su kaynaklarının bütün sektörlerde çevre ile uyumlu şekilde etkin kullanılması elzemdir. Tarımsal sulama sektörü, dünyada ve ülkemizde halen suyun en fazla tüketildiği alandır. Ülkemizde kişi başına düşen yıllık su miktarı bin 323 metreküptür ve ülkemiz su stresi altındadır. Bu nedenle tarıma ve suya bağlı gıda güvenliği ve arzı çok önem verdiğimiz bir konudur.”
Bu yıl itibarıyla 6,9 milyon hektar arazinin sulamaya açıldığını kaydeden Kirişci, “Suyun etkin kullanılması için tarımsal sulama yatırımlarına daha fazla kaynak ve zaman ayırmaktayız. 2022 yılı itibarıyla teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazinin yüzde 80’ine karşılık gelen yaklaşık 6,9 milyon hektar arazi sulamaya açılmıştır” dedi.
Türkiye genelinde su kaynaklarına ilişkin planların tamamlandığını ifade eden Kirişci, detaylı planlama çalışmalarının sürdürüldüğünü not düştü. “Az su tüketen bitkilerin ekilmesine öncelik verilecek”
Kirişci, sözlerine şöyle devam etti:
“Her nehir havzası için hazırlanmış yönetim planlarımız bulunmakta ve uygulamaları takip edilmektedir. 6 havzada tamamlanan, 11 havzada hazırlık çalışması devam eden planlar ile su kaynaklarının kullanımının doğru planlanmasını, suyu kullanan sektörler arasında adil ve dengeli su paylaşımını sağlamayı ve su kullanımından elde edilecek faydayı en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede havzanın özellikleri dikkate alınarak, az su tüketen bitkilerin ekilmesine öncelik verilecek. Bu planlar ile muhtemel kuraklık risklerinin olumsuz etkilerini asgari düzeye indirilecek ve kuraklığa karşı hazırlıklı olunacak.” “Sulanan arazimizi 21,7 milyon dekar artırarak 69,6 milyon dekara çıkardık”
Kirişci, Türkiye’de suyun etkili yönetilmesi ve suyun kullanım noktasında planlamanın iyi yapılmasının hayati öneme sahip olduğunu belirterek, son 20 yılda su konusunda atılan adımları şöyle sıraladı:
“Yaptığımız yatırımlarla son 20 yılda sulanan arazimizi 21,7 milyon dekar artırarak 69,6 milyon dekara, yıllık içme suyu miktarını 2 milyar metreküpten 5 milyar metreküpe, toplulaştırdığımız araziyi 4,5 milyon dekardan 68 milyon dekara, baraj ve gölet sayımızı 3,4 katına, yani 504’ten bin 701’e, hidroelektrik santrali (HES) sayımızı 6 katına yani 125’ten 740’a, taşkın koruma tesis sayımızı 2 katına yani 5 bin 18’den 10 bin 400’e, ilk kez DSİ tarafından inşa edilen atık su arıtma tesisi sayısını 24’e, yer altı depolaması ve suni besleme tesis sayısını 101’e çıkardık.” “Su depolama kapasitemiz 183 milyar metreküpe yükseldi”
Son 20 yılda hizmete alınan barajlar sayesinde Türkiye’nin su depolama kapasitesinin önemli oranda arttığını söyleyen Bakan Kirişci, şunları aktardı:
“2002 yılında 133 milyar metreküp olan su depolama kapasitemiz 183 milyar metreküpe yükselmiştir. 2002 yılında baraj sayımız 276 iken bugün bu sayı 930 adede ulaşmıştır. Suyun verimli kullanılması çerçevesinde, kapalı sulama sistemlerini yüzde 6’dan, yüzde 31’e çıkardık. İlk etapta 9 milyon dekar kapalı sulama sistemine ön yüklemeli sayaç takıyoruz.”
Bakan Kirişci, atık suların tarımda yeniden kullanımı için çalışmalara başladıklarını dile getirerek, mevcut su kaynaklarının tasarruflu ve planlı kullanılmasının, su yönetiminin en önemli stratejik hedeflerinden birisi olduğuna vurgu yaptı.
Özellikle kurak dönemlerde sulama suyu olarak kullanılabilmesi için il bazında eylem planları hazırladıklarını anlatan Kirişci, “Suya göre tarımı ve sulama verimliliğini artıracağız. Tarımsal sulama yatırımlarını hızlandırmak için ‘alternatif finansman modelleri’ geliştireceğiz. Denizlere dökülen sularımızı, su potansiyelinin yetersiz olduğu iç bölgelere aktaracağız. Yer altı sularımızı disiplin altına alacağız, sel ve taşkın suları ile besleyeceğiz. Suyu taştığı yerde değil, düştüğü yerde tutacağız” diye konuştu.
“Sulama Yönetimi Çalıştayı” açılış programına, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, DSİ Genel Müdürü Lütfi Akca, DSİ çalışanları, akademisyenler ve davetliler de katıldı.
DSİ Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda 27 Kasım’a kadar devam edecek olan Sulama Yönetimi Çalıştayı’nda, tarımsal üretimin devamlılığı ve gıda güvenliliğinin temini adına önemli olan sulama faaliyetleri ele alınacak.