Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bugün itibarıyla 10 ay gibi kısa sürede Türkiye’deki çırak ve kalfa sayısı 900 bin 675’e yükseldi. Hedefimiz artık kasım ayında bir milyon çırak ve kalfaya ulaşmak, aralıkta da bunu geçmek” dedi.
Bakan Özer, Mamak Belediyesi Musiki Muallim Mektebi’nde düzenlenen Mesleki Eğitim Merkezleri Öğrencileri Destekleme Protokolü imza törenine katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile Mamak Belediyesi arasında imzalanan protokol öncesi bir konuşma gerçekleştiren Özer, mesleki eğitimin, bir ülkenin kalkınmasındaki en kritik eğitim türlerinden biri olduğunu dile getirdi.
Mesleki eğitimin yanlış eğitim politikalarının kurbanı olduğunu anımsatan Özer, 28 Şubat sürecinde öğrencilerin mesleki eğitimden uzaklaştırıldığını söyledi.
Artık meslek liselerini akademik açıdan başarılı öğrencilerin de tercih ettiğini hatırlatan Özer, “Artık meslek liseleri patent, faydalı model, marka-tasarım tescilleri almaya ve bunları ticarileştirmeye başladı. Meslek liseleri yurt dışına ihracat yapmaya başladı” diyerek meslek liselerinin çalışmalarından bahsetti.
Meslek liselerinin zorlu koşullarda birçok şey yaptığından bahseden Bakan Özer, çalışmalardan dolayı mesleki eğitimde emeği geçenlere teşekkür etti. “Türkiye’deki çırak ve kalfa sayısı 900 bin 675’e yükseldi”
Bakan Özer, şöyle devam etti:
“Tüm çalışmalarımıza rağmen mesleki eğitim merkezindeki öğrenci sayısını bir türlü artıramıyorduk. Mesleki eğitim merkezindeki öğrenci sayısını 2021’in sonunda 159 bine ancak ulaştırabilmiştik. Küçük ve orta işletmeler için çok kritik olan bu çırak ve kalfa sayısını artırmak için hem işveren hem de gençler için cazip bir mekanizmaya dönüştürelim. Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 159 bin çırak ve kalfa sayısını 1 milyona ulaştırmaktı. Gelirken son rakamları aldım. Bugün itibarıyla 10 ay gibi kısa sürede Türkiye’deki çırak ve kalfa sayısı 900 bin 675’e yükseldi. Hedefimiz artık kasım ayında bir milyon çırak ve kalfaya ulaşmak, aralıkta da bunu geçmek. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ‘çırak ve kalfa bulamıyorum’ diye şikayetleri yok. Tam tersine artık çırak ve kalfaların işletmelerde görünür şekilde sayıları artmaya başladı.”
Mesleki eğitim merkezi sistemiyle çırak ve kalfa sayısındaki artışın istihdama çok sayıda katkı sağlayacağını vurgulayan Bakan Özer, mesleki eğitim merkezlerinde atılan adımla 2022 sonunda Türkiye’nin eğitim ve istihdam oranının OECD ortalamasına ulaşacağını ifade etti.
Mesleki eğitimi güçlendirirken, aynı zamanda genç işsizliğin azaltılmasına büyük katkı sunulacağına vurgu yapan Özer, bunun yanında öncelik verdikleri alan olan okul öncesindeki çalışmalar çerçevesinde bugün itibarıyla 2 bin 50 bağımsız anaokulu açıldığı bilgisine yer verdi. “9 ay içerisinde 9 milyon 300 bin vatandaşımıza ulaştık”
Halk eğitim merkezleriyle ilgili konuşan Özer, şunları aktardı:
“Halk eğitim merkezlerimizi yetişkin ve kadınlarımıza 3 bin üzerindeki kursla eğitim desteği sağlıyoruz. Amacımız kişisel gelişimlerinin tamamlaması, bunun yanında iş gücü piyasasında dimdik durması. Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl 3-4 milyon vatandaşa ulaşırken, halk eğitim merkezleri üzerinden her ay bir milyon vatandaşa ulaşıyoruz. 9 ay içerisinde 9 milyon 300 bin vatandaşımıza ulaştık. Bu konuda emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Köylerdeki en ücra noktalara halk eğitim merkezi taşıyarak özellikle kadınların istihdamıyla ilgili çok önemli destek sağlıyorlar.”
Törene Ankara Valisi Vasip Şahin ile Mamak Belediye Başkanı Murat Köse de katılarak birer konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Mamak Belediye Başkanı Köse, protokolü imzaladı.
Protokolle mesleki ve teknik eğitime ilişkin farkındalığın güçlendirilmesi ve ortaokul eğitimini tamamlamış 19 yaşından küçük gençlerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi planlanıyor.
İmzalan protokole göre, ortaokul eğitimini tamamlamış gençlere erken yaşta mesleki beceri ve yetkinlik kazandırılarak istihdam oranlarının artırılması amaçlanıyor.
Törenin ardından Mamak Belediyesi Çocuk-Genç Meclisini de ziyaret eden Özer, çocuklara hitaben yaptığı konuşmada, yaşamış oldukları çevreye karşı duyarlı olmaları, sorunlardan şikayetçi olmayıp sorunların giderilmesi için çözümler üretmelerini vurguladı.