AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, ''Sigorta sayılısı 1 milyon 54 bin 500 bin emeklisi olan bir şehir. 2 milyon 180 bin seçmeni var. Son dönemde önce insan can derdinde oluyor. Sağlıkta her türlü haberleri izliyorduk. Artık çalışma hayatı gündeme gelince gözler sizde oldu.
EYT, 3600 ek göstergeler, sözleşmelerle ilgili sizden bir şeyler duymak istiyor herkes. Bu bakanlığı bize olan etkileri motivasyonumuzu arttırıyor. Bursa ihracatta 3. sırada yer alıyor ve en iyi gelir getirme noktasında 4. sırasındayız. Bundan sonraki süreçte sizleri daha çok Bursa’ya bekliyoruz" dedi."Bu kriz dünyanın yaşadığı bir kriz, biz de bunun yansımalarını yaşıyoruz''
Bir dizi program için Bursa’ya gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, AK Parti İl Başkanlığına yaptığı ziyarette açıklamalarda bulundu. Konjonktürel bir ekonomik sıkıntının yaşandığını belirten Bilgin, ''Pandemi sonrası Türk ekonomisi, dünyanın hızlı büyüyen iki ekonomisinden birisiydi ve çok ümitli başlamıştık ama hiç beklenmeyen, hesapta olmayan bir şey çıktı. Dünyada büyük bir ekonomik kriz, gelişmiş ülkelerde ortaya çıktı. Arkasından tedarik zincirlerindeki ulaştırma maliyetlerinin artması, enerji maliyetlerinin artması, tedarik zincirlerinin kopmasına yol açtı. Çin'in birçok ülkeye, dünyaya tedarikçi olarak çelikte, her alanda bütün sektörlerde ürün vermesi, yine Hindistan'ın, uzak Asya'nın, bütün bunun getirdiği maliyet dünyanın gelişmiş ülkelerinde bir kriz yaşanmasına yol açtı. Geçtiğimiz ay Almanya gibi gelişmiş bir ülke 4 trilyon doların üzerinde milli geliri olan bir ülkede, üretici fiyatlarda enflasyonu yüzde 30’un üzerine çıktı. Yani bu kriz dünyanın yaşadığı bir kriz. Biz de bunun yansımalarını yaşıyoruz'' diye konuştu.
''Elbette enflasyonun yüzde 80’lere doğru gitmesi bu ciddi bir sorun. Bu sorunu, öncelikle enflasyonu kontrol altına alıp, bu sorunu belli bir süre içerisinde çözmemiz lazım'' diyerek sözlerine devam eden Bakan Bilgin, ''Türkiye'nin bu konuda avantajları var. Türkiye üretim gücünün dinamizmi. Bu ne demektir? Dinamizmin, sanayideki üretkenliğin artması demektir. Sanayinin büyümesini devam ettirmesi demektir. Sanayi, imalat sanayinin büyüme içerisindeki payının artması demektir. Rakamlara baktığımız zaman, işte sanayinin yüzde 9,1 büyümesi yıllık bazda, imalat sanayinin yüzde 13’ün üzerinde büyümesi. Bütün bunlar bizim geleceğe ümitle bakmamıza yol açıyor'' dedi.''Siyasal anlamda da Türkiye’nin eli güçlendi''
Türkiye’nin büyüme gücünün artmasının sadece ekonomik anlamda değil, siyasal anlamda da elini güçlendirdiğini anlatan Bilgin, ''Türkiye'nin ekonomideki büyümesine bağlı olarak sorun çözme gücü artıyor. Sadece ekonomiyle ilgili değil, siyasal anlamda da uluslararası ilişkiler anlamında da Türkiye'nin sorun çözme gücünün dünyaya nasıl, coğrafyaya nasıl yansıdığını hepimiz görüyoruz.
Türkiye Akdeniz’in uluslararası sistem tarafından kuşatılmasına karşı Akdeniz'i yeniden bir barış gölü haline getirmek için mücadele ediyor. Birtakım ülkeler batı sistemi tarafından kışkırtılmış. Yunanistan da dahil birtakım ülkelerin maceraperest girişimlerine karşı Türkiye tavır alıyor. Uluslararası sistemin Türkiye'yi karşısına almasının nasıl bir risk olduğunu görüyor.
Türkiye bir anlamda Akdeniz'de, Libya'da, Suriye'de barış kuran bir ülke konumunda ortaya çıkıyor. Sadece orada mı? Ukrayna'da yaşanan olayı dikkate alın. Savaşın barışa dönüştürülmesi konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu uluslararası ölçekteki liderlik yankı yapıyor. Ve en son işte dünyanın önümüzdeki dönemde bir açlık problemiyle buğday, tahıl problemiyle karşı karşıya kalma riski, Türkiye'nin gücü, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle çözüldü.
Türkiye tarafından bu sürecin yönetilmesi siyaset üstü bir konudur. Türkiye'nin gücünü gösterir. Yani buna bakmak lazım. Türkiye'nin devlet başkanının da bu sorununu çözmesi, kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Muhalefet partilerimizin de burada Türkiye'nin gücünü alkışlamaları gerektiğini düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.