Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"İlk toplantımızı ocak 2015'te yapmıştık. Mayıs 2019 tarihine kadar 50 ayrı toplantı gerçekleştirdik. İlk 50 toplantımızda 35 bine yakın yüz yüze bir araya gelme imkanı bulduk. Bugün de 1500 muhtarımızla birlikteyiz.
Bu hiçbir cumhurbaşkanın, hiçbir başbakanın, hiçbir siyasetçinin başaramadığı bir rekordur. Hem muhtarlarımızın hem de mahallelerimizi ve vatandaşlarımızın sıkıntısını çözüm yoluna koymuş olmamızdır. Giderek daha etkin şekilde kullanılan bir muhtarlık bilgi sistemi kurduk. İçişleri Bakanlığı bünyesinde muhtarlar daire başkanlığı ile sizlerin meselelerinin Ankara'da tek elden takip edilmesini sağladık. Muhtarlarımızın taleplerini takip etmek üzere Vali yardımcısı, genel sekreter yardımcısı muhatapları belirledik.
MUHTARLARA MAAŞ MÜJDESİ
19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak belirledik. Muhtarların özlük haklarında SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının artırılması, silah ruhsatı harcı muafiyeti gibi pek çok iyileştirmeler yaptık. Sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Bilindiği gibi hükümete geldiğimizde muhtar maaşları 97 liracık. Bu yılbaşı itibariyle 3 bin 392 lira seviyesine çıkarmıştık. Ayrıca 1726 tutarındaki SGK primlerini de karşılamaya başlamıştık. Silah ruhsatı harcının da 10 bin 359 lira olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Bununla birlikte muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Muhtar maaşlarını asgari ücret seviyesine yükseltme kararı aldık.Muhtar maaşı 4 bin 250 TL'ye çıkarıyoruz.
YENİ MUHTARLIK BİNALARI
Bir başka önemli çalışmamız da muhtarlık hizmet binalarıyla ilgilidir. Mahalli mimariye uygun şekilde inşa edeceğimiz muhtarlık binalarıyla ilgili proje çalışmalarını tamamladık, inşasına yakında başlıyoruz. Ankara'da muhtar konukevini de 19 Ekim'de hizmete açıyoruz.
'NE SÖZ VERDİYESEK YERİNE GETİRİYORUZ'
Muhtarlarımıza ne söz verdiysek yerine getiriyoruz. Bugün de koronavirüs nedeniyle ara vermek durumunda kaldığımız muhtarlar buluşmasını yeniden başlatıyoruz. Bu arada siz muhtarlarımıza bir teşekkür borcumuz da var. Birlikte olamadığımız süre boyunca gerek koronavirüse, gerek sel ve yangına karşı verdiğimiz mücadelelerde muhtarlarımız hep ilk saflarda yer aldılar.
'BİR MUHTARIMIZIN TIRNAĞI BİLE ETMEZLER'
Bunların topunu üst üste koysanız bir muhtarımızın tırnağı bile etmezler. Hamd olsun tüm gayretlerine rağmen ne bizim önümüzü kesebildiler, ne sizin mühürlerinizi kırabildiler.
BİR SONRAKİ TOPLANTIDA SADECE KANDIN MUHTARLAR OLACAK
Bir sonraki toplantıyı da ülkemizdeki kadın muhtarlarımızla yine bu salonda yapmayı planlıyoruz. Sadece kadın muhtarlarımız.
Bizim muhtarlarımızla buluşmalarımız hasret giderme yanında ülkemiz ve milletimizin meseleleriyle ilgili görüşlerimizi paylaşma vesilesidir. İlk toplantımızdan bugüne ülkemizdeki son 7 yıldaki hadiseleri birlikte değerlendirdik. Öyle ki muhtarlar buluşmalarımız ülkemizin en büyük, en kapsamlı demokrasi şölenlerinden biri olarak demokrasi tarihimize geçmiştir. Sizlerin bu buluşmanız var ya, bu bizi sevmeyenlere bir ders oluyor. Biz birbirini sevenlerle bu yolu yürüyeceğiz.
Türkiye'nin 2 asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesinde ne kadar kritik safhada olduğumuzu böyle bir değerlendirmeyle görebiliriz. Kendimize daha güçlü ve emin bir gelecek inşa etmek için bu tabloya dikkat kesilmemiz gerekiyor.
" 'YAPAMAZ, EDEMEZ' DİYEN ÜLKELER ŞİMDİ UÇAK İSTİYOR"
Geçtiğimiz 20 yılda yaşadıklarımız ileride üzerinde yıllarca çalışılsa da yetmeyecek siyasal, sosyal, ekonomik, askeri dersler içeriyor. Bize ne dediler, 'Siz yapamadınız'. Uçaklarımızı yaptık mı, insansız hava araçlarını yaptık mı, silahlı hava araçlarımızı yaptık mı, şimdi bizden kimler bunlardan istiyor biliyor musunuz, o yapamaz edemez diyen o koskoca ülkeler vardı ya bu uçakları istiyor.
Bu süreçte asırlar boyunca bize sizin çapınız da, gücünüz de, aklınız da yetmez dedikleri ne varsa herkesten daha iyi başarabileceğimizi gösterdik. Bu süreçte asırlar boyunca bize envai çeşit kılıf altında sunulan her şeyin demokrasi ve kalkınmada geri bırakmak için uydurulmuş safsatalar olduğunu gördük. İçimizden bir kesimin kendilerine verilen mankurtluk rolünü nasıl şahsiyetleri haline getirdiklerini gördük.
Terör örgütlerin payandalığına soyunarak siyasal, sosyal, ekonomik kaos tetikçiliği yaparak, kendine ikbal devşirmeye çalışanların hala ortada dolaşıyor olabilmesinin başka izahı olabilir mi? Hala milletimize tek vaatleri eski Türkiye olanların durumlarını nasıl tarif edebiliriz? 81 ilimize yayılan dev projelerinden, savunma sanayi ürünlerimize, dış politikadaki duruşumuzdan, büyüme odaklı ekonomi programımıza kadar her şeye karşı çıkanları nasıl isimlendireceğiz?