İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi ile yaptığı görüşmeyi eleştiren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Kar yağışının felakete dönüştüğü saatlerde belediyenin ihmalini, çaresizliğini ve söz konusu görüşmenin zamanlamasını önemli bir hadise olarak değerlendiriyorum. İstanbul Belediyesi'nin sözcülerinin görüşmenin ortaya çıkmasıyla art arda sıraladıkları yalanların en az diğeri kadar ağır bir kusur olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Dün, televizyonlarda, yollarda 12 saati aşan sürelerde mahsur kalan vatandaşlarımızı izledik. Ayrıntıya girmek istemiyorum. Her şey herkesin gözleri önünde yaşanıyor. Her şeyden şikayet edenlerin beklenen kar yağışında bile hiçbir tedbir almadıklarını ve süreci yönetemediklerini bütün açıklığıyla görüyoruz. Büyükşehirlerde ya da illerde vatandaşımız belediye başkanına neden oy veriyor, belediyeyi yönetsin diye, genel sıkıntılarını gidersin diye oy veriyor. Bu kadar devasa bütçe ellerinde ama biz bugüne kadar ne gördük, bazı belediye başkanları genel siyasetle ilgilenmekten yerel siyaseti bıraktılar. Görüyoruz ki onlar yerel siyaseti çoktan bırakmış, kendilerinin ilerdeki makamları, mevkileri için şu anda oturdukları koltukları, belediye başkanlıklarını bir araç olarak kullandıklarını görüyoruz. Meteorolojinin, teknolojinin, iletişimin, İstanbul Belediyesi'nin bütçesinin günümüzdeki imkanlarıyla yaşanan görüntüleri yan yana koyduğumuzda karşımızdaki tablonun korkunçluğunu ve buna neden olan yönetim başarısızlığını aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmak istiyorum” dedi.
“Sosyal medya trollerinin sokak köpekleri gibi saldırmaları duruşumuzu ve istikametimizi hiçbir şekilde etkilemez”
Destici, “Kar yağışı, çok sayıda ilimizde mevsim normallerinin çok üzerinde gerçekleşti. Bununla birlikte başta Karayolları Genel Müdürlüğü olmak üzere içinde Ankara Belediyesi'nin de olduğu çok sayıda belediye, mağduriyetleri minimum düzeye indirerek karla mücadele ettiler. Ankara Belediyesi örneğini bilerek telaffuz ettim. Büyük Birlik Partisi, kurulduğu günden beri faili kim olursa olsun doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi becerebilen, doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' demekten imtina etmeyen, doğrular söz konusu olduğunda tereddüt etmeyen, korkmayan, geri adım atmayan insanların kurduğu ve yaşattığı bir siyasi partidir. Yaşadığımız ve Türkiye'nin başkenti olan şehirdeki belediyenin durumuyla ilgili 'nezaket' çerçevesinde yaptığımız bir eleştiriye, sosyal medya trollerinin 'sokak köpekleri' gibi saldırmalarının duruşumuzu ve istikametimizi hiçbir şekilde etkilemeyeceğini tekrar herkese hatırlatmak istiyorum. Herkes iyi bilsin ki sokak köpeklerinden de, sokak köpeği suretindeki insanlardan da hayatımız boyunca korkmadık. Bundan sonra da korkmayacağız” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İngiltere Büyükelçisi'yle yaptığı görüşmeyi eleştiren Destici, “Kar yağışının felakete dönüştüğü saatlerde belediyenin ihmalini, çaresizliğini ve söz konusu görüşmenin zamanlamasını önemli bir hadise olarak değerlendiriyorum. İstanbul Belediyesi'nin sözcülerinin görüşmenin ortaya çıkmasıyla art arda sıraladıkları yalanların en az diğeri kadar ağır bir kusur olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Hiç kimse yaşananları komplo teorisi ucuzluğuyla tevil etmeye çalışmasın”
Millet İttifakı'nın liderlerinin ABD Büyükelçisiyle yaptığı mutat görüşmeleri değerlendiren Destici, “Doğu Akdeniz'in bir enerji havzası olarak artan önemi, bölgemizi yeniden hiçbir ahlak ve insanlık ölçüsü tanımayan provokasyonların odağı haline getirdi. Türkiye, uluslararası hukuktan doğan haklarını küresel emperyalizme terk etmesi için baskı görüyor. Ülkemiz, uluslararası alanda haklarını koruyamayacak ölçüde etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Türkiye'yi hedef alan terör örgütleri, sürekli olarak dünyaya hukuk ve demokrasi dersi verme rolü yapan sözde gelişmiş devletler tarafından himaye ediliyor, destekleniyor. ABD başkanları, hiç utanmadan, hiç çekinmeden terör örgütlerine on binlerce tır silah gönderdiklerini, Türkiye'de iktidarı ‘muhalefet partileriyle işbirliği yaparak değiştireceklerini', Türkiye'de darbe girişimi yapan ajan teşkilatının ‘masum bir sivil toplum örgütü' olduğunu telaffuz edebiliyorlar. İngiltere Büyükelçisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyla ve İstanbul Başkonsolosu'nun İYİ Parti İstanbul İl Başkanıyla yaptığı görüşmelerin doğru düzlemde ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesinin önemine tekrar dikkat çekmek istiyorum. Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın birlikte yaptıkları ‘Demokrasi yolu Diyarbakır'dan geçer', bir bütün olarak ve aynı oyun planının parçaları olduğunu düşünüyoruz. Sedef Kabaş'ın provokasyon kokan söz ve davranışlarının zamanlamasının ve ABD'nin konuyla ilgili yaptığı açıklamanın ayrıca tesadüf olmadığı kanaatindeyiz. Ayrıntıya şimdilik girmeyecek, sadece birkaç uyarıyla yetineceğim. Hiç kimse yaşananları komplo teorisi ucuzluğuyla tevil etmeye çalışmasın. Kısa bir süre önce Türkiye'yi yönetmesi için birileri tarafından hazırlanan bir siyasi partinin genel başkan yardımcılarından birinin casusluk suçlamasıyla tutuklanmasına şahit olduk. Bu da önce komplo teorisi cümlesiyle tevil edilmeye çalışıldı ama işlendiği iddia edilen suça dair görüntüler ortalığa saçıldığında, komplo teorisi cümlesini kullananlar havaya bakıp ıslık çalmaya başladılar. Siyasette herkesin bildiği sırlar vardır. Bir kısmı içeriği, bir kısmı zamanlaması, bir kısmı da hukuki niteliği nedeniyle belli bir süre telaffuz edilmeyebilir. Ama bu onların hakikaten sır olduğu ve ebediyen dile getirilmeyeceği anlamına gelmez. Türk devleti kayıt devletidir. Ve hiçbir suç sonsuza dek gizli kalmaz” diye konuştu.