ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ilk kez düzenlenen ve sanal ortamda gerçekleştirilen Korona Virüs (Covid-19) Dışişleri Bakanları toplantısında, Covid-19 salgınında son durumu değerlendirerek, salgın ile mücadele çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplantıda, yaklaşık 2 yıl önce başlayan Covid-19 salgınının nasıl sona erdirileceğini tartışmak amacıyla dışişleri bakanları olarak ilk kez bir araya gelindiğini belirten Blinken, Covid-19 salgınının küresel sağlık acil durumlarını önlemenin ve bunlara yanıt vermenin sadece sağlık bakanlarının veya küresel sağlık uzmanlarının sorumluluğu olmadığını gösterdiğini kaydetti. Covid-19'un sadece bir sağlık krizi değil, aynı zamanda bir güvenlik, ekonomik ve insani bir kriz olduğuna dikkat çeken Bakan Blinken, bu nedenle dışişleri ve kalkınma bakanlarının da adım atmasına ve öncülük etmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.
"DSÖ'nün önümüzdeki Eylül ayına kadar dünyanın en az yüzde 70'ini aşılama hedefini destekliyoruz"
Konuşmasında, özellikle Covid-19 aşıların dünya çapında adil dağılımını hızlandırma ihtiyacına odaklanmayı umduğunu bildiren Blinken, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önümüzdeki Eylül ayına kadar dünyanın en az yüzde 70'ini adil bir şekilde aşılama hedefini desteklediklerini kaydetti. Blinken, "Bugün odaklanmayı umduğum şey, elbette mevcut acil durum ve özellikle de aşıların dünya çapında adil dağılımını hızlandırma ihtiyacı. Bu bağlamda, Kuzey Amerika'da, Avrupa'da nüfusun yarısından fazlası tam olarak aşılanmıştır. Afrika'da ise, nüfusun yüzde 10'undan azı. Bu açığı kapatmamız gerekiyor. DSÖ'nün önümüzdeki Eylül ayına kadar dünyanın en az yüzde 70'ini kaliteli, güvenli ve etkili aşılarla her ülkede ve her gelir kategorisinde aşılama hedefini destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bunu yapmak için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor"
Covid-19 aşılarının üretimini ve bağışını arttırmak adına çalışmaların hızlanması gerektiğine dikkat çeken Blinken, sağlık çalışanlarını ise gergin oldukları bu zamanlarda desteklemek gerektiğini bildirdi. Blinken, "Bunu yapmak için, hepimizin üretimi artırmak, aşı bağışlarını artırmak, Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı'na (COVAX) verdiğimiz sözleri yerine getirmek ve milyonlarca aşı dozunu güvenli bir şekilde depolamanın ve teslim etmenin lojistiğini bulmak ve aşırı zorlandıkları bir zamanda sağlık çalışanlarını desteklemek gibi son zorlukları çözmeye yardımcı olmak için çabalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. İlerlememizi ölçmek ve hedeflerimize ulaşmak için gerekli olan şeffaflık ve hesap verebilirliği tamamen taahhüt etmeliyiz" dedi.
"İlk kez, dünya çapında Covid-19'a ilişkin en son bilgiler tek bir yerde toplanacak"
Toplantı sırasında, Covid-19 ile mücadele hedeflerine ulaşmasına ilişkin çalışmalara yardımcı olması için atılan birkaç yeni adımı açıklayan Blinken, bu adımlardan ilkinin Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Dünya Bankası ve DSÖ'nün salgına karşı küresel aşı ve tedavi programı ACT Accelerator'ın kapsamlı bir Covd-19 veri izleyicisi oluşturduğunu duyurdu. Dünya çapında ilk kez Covid-19 hakkında en son bilgilerin tek bir yerde toplanacağını aktaran Blinken, "Diplomatik liderler olarak, bu döngüyü kırmak için siyasi iradeyi inşa etmeye ve sürdürmeye yardım etmeliyiz. Hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olacak birkaç yeni adımı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Bunlardan ilki, IMF, WHO, DTÖ, Dünya Bankası ve ACT Accelerator kapsamlı bir Covid-19 veri izleyicisi oluşturdu. İlk kez, aşılama oranlarından yoğun bakım ünitesine yatışlara, taahhüt edilen aşı dozlarına ve uygulanan aşı dozlarına kadar tüm dünyada Covid-19 hakkında en son bilgiler tek bir yerde toplanacak. İzleyici bugün devreye giriyor. İzleyici, COVID19globaltracker.org adlı bir web sitesinden herkese açık olarak erişilebilir. İzleyici, daha fazla veri eklendikçe büyüyecektir. Bu, salgını durdurmak için 2 kritik unsur sağlamaya yardımcı olacak. İlki şeffaflık, çünkü Covid-19'dan bir adım önde olmak için merkezi bir veri kaynağına ihtiyacımız var ve bir diğeri ise hesap verebilirlik, çünkü hepimizin taahhütlerimizi yerine getirmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Covid-19 aşılarının sadece teslim edilmesinin yeterli olmadığını ve bu nedenle ikinci adımın ise, kamu ve özel sektör ortaklığında Küresel Covid-19 Birliği'nin (Global COVID Corps) kurulması olduğuna dikkat çekti. Blinken, "İkincisi, sadece bir ülkeye aşı teslim etmenin yeterli olmadığını biliyoruz. Ülkelerin daha sonra bu aşıları, aşılamaya dönüştürmesi gerekiyor. Bunun ne kadar karmaşık olabileceğini görüyoruz. Küresel Covid-19 Birliği (Global COVID Corps) adlı yeni bir kamu - özel ortaklığı buna yardımcı olacaktır. Bu girişim sayesinde, önde gelen özel sektör şirketleri, aşı kampanyalarını desteklemek, tedarik zincirlerini yönetmek ve aşı sahalarını mümkün olduğunca hızlı ve güvenli bir şekilde sunmak için aşı alanlarını optimize etmeye yardımcı olmak gibi konularda uzmanlıklarını ve yeteneklerini paylaşmak için karşılıksız çalışacak. Özel sektör, bu mücadelede kullanmak için benzersiz becerilere ve kaynaklara sahip. Onlardan en iyi şekilde yararlanalım" dedi.
"ABD, Johnson & Johnson ile COVAX arasında bir anlaşmaya aracılık yaptı"
Konuşmasını sonlandırmadan önce Blinken, ABD'nin Johnson & Johnson aşılarının çatışma bölgelerindeki insanlara ilk teslimatını kolaylaştırmak adına Johnson & Johnson ile COVAX arasında aracılık yaparak bir anlaşmaya varılmasında yardımcı olduğunu kaydetti. Bakan Blinken,"Son olarak, devletin aşı kampanyalarıyla ulaşılamayan kişilerin de çalışmalarımızın dışında kalmamasını sağlamalıyız. Onların da korunması gerekiyor. ABD'nin, Johnson & Johnson aşılarının çatışma bölgelerinde ve diğer insani bölgelerde yaşayan insanlara ilk teslimatını kolaylaştırmak için Johnson & Johnson ile COVAX arasında aracılık yaparak anlaşmaya varılmasına yardımcı olduğunu paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu zor koşullarda yaşayan insanların mümkün olan en kısa sürede Covid-19'a karşı korunmalarını istiyoruz. Bu mücadelenin aciliyetini biliyoruz. Salgını durdurmak için ne yapmamız gerektiğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.