Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Sırp Cumhuriyeti entitesinin en üst düzey nişanıyla taltif etme kararına ilişkin, "Rusya, Dayton Barış Anlaşması’nın en tutarlı ve en dürüst garantörü. Rusya, asla Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünü tartışma konusu yapmadı. Ne Bosna Hersek ne de Sırp Cumhuriyeti aleyhinde hiçbir siyasi ve ekonomik adım atmadı" dedi.
Bosna Hersek dahilindeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) Başkanı Milorad Dodik, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Ukrayna’dan gelen sert eleştirilerin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Sırp Cumhuriyeti Nişanı” verme kararını savundu. Ukrayna’daki savaş nedeniyle uluslararası toplum tarafından Rusya’ya kınamaların arttığı dönemde attığı adım nedeniyle birçok kesimden tepki alan Dodik, tepkilerin Rusya aleyhtarı histerinin bir parçası olduğunu ileri sürdü. Srna Ajansına verdiği mülakatta Dodik, “Ben bu histerinin bir parçası olmak istemiyorum. Ne Sırp Cumhuriyeti ne de Bosna Hersek, dünyanın bir kısmında hakim olan Rus karşıtı çılgınlığın bir parçası olsun istemiyorum. Bosna Hersek’in Rusya Federasyonu’nu kınamak için hiçbir sebebi yok. Rusya, Dayton Barış Anlaşması’nın en tutarlı ve en dürüst garantörü. Rusya, asla Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünü tartışma konusu yapmadı. Ne Bosna Hersek ne de Sırp Cumhuriyeti aleyhinde hiçbir siyasi ve ekonomik adım atmadı. Bosna Hersek niçin yabancıların ordusunda yeniçeri olsun?" ifadesini kullandı.
Putin’in kendisine her sene bir nişan verilmesini hak ettiğini ve bunun günlük siyasetle alakası olmadığını ileri süren Dodik, Rus lidere “Sırp Cumhuriyeti Nişanı” sunma gerekçesinin Putin’in Sırp Cumhuriyeti’ne yönelik yaklaşımı olduğunu söyledi.
Dodik, Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı olduğuna hükmedilen “9 Ocak Sırp Cumhuriyeti Günü” kutlamaları çerçevesinde Sırp Cumhuriyeti’ne katkı sağlayan kişileri nişana layık görmüştü. Ukrayna’nın Zagreb Büyükelçisi Vasil Kiriliç, Dodik’in Putin’i nişanla taltif etmesini “bir teröristin diğerini ödüle layık görmesi” ifadeleriyle nitelendirmişti.