Fizyoterapist Gülnihal Ertürk, hayatı olumsuz etkileyen fil hastalığında (lenfödem) belirtiler görülür görülmez tedaviye başlanması gerektiğini belirterek, "Bu durum daha ciddi problemlerin ortaya çıkmasını da engeller” dedi.
Fil hastalığı ile ilgili bilgiler veren Medicana Sivas Hastanesi Fizyoterapisti Gülnihal Ertürk, “Lenf sistemi vücudumuzu örümcek ağı gibi sarar. Görevi hücre arasında bulunan doku sıvısının dolaşım sistemine geri dönüşünü sağlamaktır. Proteince zengin olan bu sıvı normalde lenfler aracılığı ile dolaşıma geri dönmesi gerekirken, lenf sisteminin hasarlı olması sonucu dokuların arasında birikerek kişinin kolu, bacağı veya genital bölgesinde ödeme sebep olmaktadır. Dünyada yaklaşık 140 milyon primer, 250 milyon sekonder lenfödem hastası olduğu düşünülmektedir” dedi. “Cilt ve tırnaklarınızı her gün kontrol edin”
Ertürk, fil hastalığında dikkat edilmesi gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:
“Cilt ve tırnaklarınızı her gün kontrol edin. Temizlikte eldiven kullanın aşındırıcı kimyasal ürünlerden kaçının. Sıkı çamaşır, sıkı giysi, sıkı takı kullanmayın. Aşırı soğuk ve sıcağa maruz kalmayın. Yüksek faktörlü güneş kremi ve böcek kovucu kullanın. Rahat destekleyici ayakkabılar giyin. Eğer denize giriyorsanız deniz ayakkabısı kullanmayı ihmal etmeyin. Lenfödemli bölgeden kan alma enjeksiyon, aşı, tansiyon takibi yaptırmayın ve lenfödemli bölgede kızarıklık veya ateş olursa hemen hekime başvurmayı unutmayın.” “Yanlış uygulamalarla klinik tablo kötüleşebilir”
Hastaların sıklıkla yaptığı yanlışları aktaran Ertürk, yanlış uygulamalarla klinik tablonun kötüleşebileceğini belirterek, “Klasik masajla manuel lenfatik drenaj aynı şeyler değildir. Yanlış uygulamalarla klinik tablo kötüleşebilir. Sıcak uygulamalar, termal banyolar ödeminizi artırabilir. Lenfödemli bölgenin cilt bütünlüğünü korumak çok önemlidir. Bu yüzden asla sülük, hacamat, akupunktur gibi uygulamalar lenfödemli bölgeye uygulanmamalıdır. Bası giysileri firmalardan gelişigüzel alınmamalıdır, alanında uzman sertifikalı lenfödem fizyoterapistiniz tedaviniz sonrası ölçünüzü alacak ve size özel bir bası giysisi planlayacaktır. Tedavide kullanılan kompresyon bandajları lenfödeme özel ürünlerdir. Elastik istirahat bandajlarını gelişigüzel kullanarak sargı yapmanız dolaşımınızı olumsuz etkileyecektir. Herhangi bir nedene bağlı olarak gelişen lenf nodu hasarı olan hastalarda o dönem ödem gelişmemiş olsa bile risk faktörleri daima göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü lenfödem hayatın herhangi bir döneminde gelişebilir" şeklinde konuştu. “Uzuvlar arasında en az 2 santimetrelik bir fark oluşmuştur”
Ertürk, lenfödemde çevre ölçümünde etkilenen ve etkilenmeyen uzuvlar arasında en az 2 santimetrelik bir fark olacağını söyleyerek, “Lenfödem bir kolu, bacağı veya her iki tarafı etkileyebilir. Kolun veya bacağın bir kısmı veya tümü şişebilir. Etkilenen uzuvda ağırlık hissi olur, cilt katlantıları belirginleşmiştir, ciltten sıvı sızması oluşabilir. Cilt ısısı genelde normaldir ve çoğunlukla lenfödeme ağrı eşlik etmez. Çevre ölçümünde etkilenen ve etkilenmeyen uzuvlar arasında en az 2 santimetrelik bir fark oluşmuştur. Bu durum kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bazı durumlarda ödem o kadar ilerler ki etkilenmeyen uzvun iki üç katına kadar çıkabilir. Eğer bu belirtilerden bir ya da birkaçını yaşıyorsanız, özellikle kanser tedavisi sonrası bacakta veya kolda hafif olsa da bir şişme fark edildiyse tedaviye hemen başlamak gerekir. Bu durumda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurup fizik tedavi ve rehabilitasyon hekiminize muayene olmalısınız. Tedavinin etkinliğinde lenfödemin süresi önemlidir. Henüz dokular yumuşakken uzuvda lenfödem belirtileri görülür görülmez tedaviye başlanması gerekir. Bu durum daha ciddi problemlerin ortaya çıkmasını da engeller” ifadelerini kullandı.