İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, terör örgütü PKK/KCK'nın mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmada CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklandı. Özer'in son 10 yıl içerisinde terör örgütü üyeleriyle 694 kez görüşme gerçekleştirdiği ve KONGRA-GEL Eş Başkanı Remzi Kartal ile 14 kez görüştüğü tespit edildi.
Özer'in tutuklanmasının ardından CHP'li siyasetçiler ve CHP yandaşı isimler Ahmet Özer'in sabıka kaydının henüz seçim öncesi alındığını ve kaydı bulunmadığını savunarak "birkaç ayda ne değişti?" savunmasına girişti. Konuyu bugünkü yazısında ele alan Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, sabıkasızlığın suçsuzluk olmadığını örnekleriyle açıkladı.
GÜLEN, KARAYILAN VE NARİN'İN KATİLLERİ DE SABIKASIZLIK BELGESİ ALABİLİR
Ali İhsan Karahansaoğlu, davası açılmış ancak hakkında karar kesinleşmemiş herkesin sabıkasız sayıldığını belirterek bunun bir suçsuzluk göstergesi olmadığını söyledi. Tezini örneklerle açıklayan Karahasanoğlu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ölmeden önce bir avukatı aracılığı ile sabıka kaydı müracaatı yapması durumunda, sözde PKK yöneticilerinden Murat Karayılan'ın avukatı aracılığıyla müracaatı durumunda ve Narin Güran'ın katil zanlılarının da talep etmeleri durumunda bugün 'Sabıkasızdır' belgesi alabileceğini ancak bu sabıkasızlık belgesinin suçsuzluk anlamına gelmediğini söyledi.
"KAMU VİCDANINDA SUÇLUDUR"
DEM kontenjanından CHP listesine aktarılarak Esenyurt Belediye Başkanı seçtirilen Ahmet Özer'in de aldığı “Kesinleşmiş mahkumiyet kararı yoktur” anlamındaki belgenin bu kapsamda olduğunu ifade eden Karahasanoğlu, şu ifadeleri kullandı;Yürüyen davası olabilir.
Daha önce işlediği ama, ortaya çıkarılamayan suçları olabilir..
Devam eden suç niteliğindeki eylemleri olabilir..
Dünkü gözaltı ile birlikte, o suçların soruşturulması, yargıya intikal etme aşamasına, daha yeni gelmiş olabilir..
Nasıl ki Fetullah Gülen, ölene kadar mahkumiyet almadığı için, sabıkasız idi, ama kamu vicdanında suçlu idiyse.. (Mahkumiyetinin olmaması da, evrensel bir hukuk ilkesinin uygulanması sebebine dayanıyor. Savunması alınmadan, mahkumiyet veremezsiniz. Adam Türkiye’ye gelmedi ki, savunma versin. Savunma yapamadı ki, mahkumiyet veresiniz.)
Suç işlediği çok kesin olan kim var ise..
Mahkeme kararı ile kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmasa da..
Kamu vicdanında suçludur..Sabıka belgesi, yargılama şartının belli prosedürleri sebebi ile tamamlanmadığı aşamada dahi, gerçekte suçlu, ama kağıt üstünde masum gibidir..
TUSAŞ SALDIRGANLARI DA SABIKASIZ GÖRÜNÜYOR
Karahasanoğlu, TUSAŞ'a saldıran teröristlerin de 9 yıl önce HDP'de siyaset yapan isimler olduğunu hatırlatarak Ekrem İmamoğlu'nun “Bizi mi takip ediyorsunuz, siyasetçileri mi takip ediyorsunuz, gidin IŞİDli teröristleri takip edin” sözlerine tepki gösterdi. İmamoğlu'nun “Sayın Özer, belediye başkan adayı olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, arşiv kaydını soruşturdunuz. Altı ayda ne değişti?” sözlerine de cevap veren Yeni Akit yazarı, TUSAŞ saldırganı Ali Örek'in de 9 yıldır arandığını ancak henüz mahkumiyet kararı olmadığı için sabıkasız göründüğünü, ikinci saldırgan MineAlçiçek'in de hakkında da mahkumiyet kararı olmadığı için sabıkasız göründüğü söyledi. Karahasanoğlu, "Onun gibi, Ahmet Özer de şu an sabıkasız ama.. Bu sabıkasızlık, onun suç işlemediği, bundan sonra da suç işlemeyeceği anlamına gelmez ki.. Çıkın teröristlerle görüşmeleri izah edin.. Herkes sussun.. İzah edemiyorsanız.. Vıdı vıdı etmeyin.. Suçüstü olduğunuzu kabul edin." ifadelerini kullandı.
Kaynak: HABER7.COM