Çanakkale merkez ve ilçeleri, bu yıl yeterli miktarda yağış alamayınca barajlardaki su seviyesi düştü. Yağışların olmaması ve barajların doluluk oranının yükselmemesi sebebiyle oluşabilecek kuraklık nedeniyle tarımsal sulama alanlarında su krizi yaşanabilir. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, bazı ürünlerin üretilmesi konusunda kısıtlamaya gidileceğini kaydetti.
Son aylarda kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkiye’de barajlardaki doluluk oranları ciddi şekilde düştü. Kuraklık, Çanakkale’deki barajları da tehdit ederken, Çanakkale merkez ve ilçeleri, bu yıl yeterli miktarda yağış alamayınca barajlardaki su seviyesi düştü. Şubat ayı başında Çanakkale ve ilçelerine 2 gün boyunca aralıklarla yağan kar yağışları beklenen seviye de olmaması nedeniyle barajlardaki su miktarı istenilen seviyeye ulaşamadı. Yağışların olmaması ve barajların doluluk oranının yükselmemesi sebebiyle oluşabilecek kuraklık nedeniyle tarımsal sulama alanlarında su krizi yaşanabilir. Yağışlar barajların su seviyesine etkilemedi
Çanakkale merkezin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp su kapasitesine sahip Atikhisar Barajı’ndaki su miktarı 23,5 milyon metreküp, 39 milyon 61 bin metreküp su kapasitesine sahip Ayvacık Barajı’ndaki su miktarı 21 milyon 289 bin metreküp, 136 milyon metreküp su kapasitesine sahip Bakacak Barajı’ndaki su miktarı 17 milyon 236 bin metreküp, 18 milyon 450 bin metreküp su kapasitesine sahip Bayramdere Barajı’ndaki su miktarı 13 milyon 600 bin metreküp, 96 milyon 569 bin metreküp su kapasitesine sahip Bayramiç Barajı’ndaki su miktarı 40 milyon 653 bin metreküp, 12 milyon 282 bin metreküp su kapasitesine sahip Zeytinliköy Barajı’ndaki su miktarı 8 milyon 993 bin metreküp, 88 milyon metreküp su kapasitesine sahip Taşoluk Barajı’ndaki su miktarı 19 milyon 442 bin metreküp, 4 milyon 126 bin metreküp su kapasitesin sahip Tayfur Barajı’ndaki su miktarı 1 milyon 577 bin metreküp ve 52 milyon 727 bin metreküp su kapasitesine sahip Umurbey Barajı’ndaki su miktarı ise 26 milyon 937 bin metreküp su seviyesinde kaldı. Yaklaşık 45 bin hektar tarım arazisinin sulama yapılamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Çanakkale’de 331 bin 633 hektar tarım arazisi bulunuyor. Bu tarım arazilerinin ortalama 113 bin 258 hektar alanı sulanabilir tarım arazisi. Her yıl ortalama 113 bin 258 hektar sulanabilir tarım arazisinden yaklaşık 89 bin hektar tarım arazisinde sulama yapılıyor. Bu yıl yağışların olmaması, kuraklığın devam etmesi ve barajlardaki doluluk oranlarının yükselmemesi sebebiyle sulama yapılan 89 bin hektar tarım arazisinin yaklaşık 45 bin hektar tarım alanı sulama yapılamaması tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Atikhisar barajında su seviyesi 23.5 milyon metreküpte kaldı
Çanakkale’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp kapasiteli Atikhisar Barajı’nda su seviyesi 23.5 milyon metreküpte kaldı. Yağış olmaması ve kuraklığın devam etmesi halinde içme ve kullanma suyunu karşılayan Atikhisar Barajında tarımsal alanda sulamalarda bir takım kısıtlamalar yaşanabilir.
"Tarımsal sulamada su verilmemesi gündeme gelebilir
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, Çanakkale’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Atikhisar barajında su rezervinin yüzde 43 seviyelerinde, 23,5 milyon metreküp civarında olduğunu belirtti. Çanakkale ve ilçelerinde kısa bir süre önce kar yağışı olduğunu da hatırlatan Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, “Bu kar yağışı Atikhisar Baraj havzasına da düştü. Bu kar yağışıyla birlikte su seviyesinde hafif bir yükselme oldu. Ancak halihazırda da bir su tüketimi var. Kentin yaklaşık günlük su tüketimi 35 bin metreküp, aylık olarak ifade edilmesi gerekirse, 1,1.5 milyon metreküp civarında da kentin su tüketimi var. Dolayısıyla bir yandan tüketmeye devam ediyoruz. Bir yandan da havzamızın su tutmasına ve barajımızın su seviyesinin yükselmesini bekliyoruz. Artık kış aylarının sonuna geldik. Maalesef istediğimiz gibi kış yağışlarını alamadık. İlkbahar’da yağış bekliyoruz. Yağış almamız halinde kuraklık riski özellikle tarımsal açıdan devam edecektir. Ama kentin su ihtiyacının bu yıl karşılanması yönünde bir risk görmüyoruz. Özellikle Atikhisar barajı yalnızca kentin su ihtiyacını karşılamıyor. Tarımsal sulamada kullanılan bir su kaynağı dolayısıyla burada tarımsal sulamada bir kısıtlama yada su verilememesi gibi bir durumla karşı karşıya kalınabilir. Buda tarımsal üretim açısından ciddi bir ekonomik kayıptır. Tasarruf artık bir alışkanlığa dönüşmeli gerek kentsel, gerek tarımsal, gerek endüstriyel, yaşamın her alanında suyun en değerli materyal olduğunun bilincine varmak durumundayız. Bu nedenle suyu çok dikkatli kullanmak zorundayız” dedi. "2020 yılında yaşanan kuraklıkla aynı seviyede bir kuraklık yaşıyoruz"
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver ise, bu yıl kurak bir yıl geçirdiklerini belirterek, “Geçtiğimiz haftalar içinde güzel bir kar yağışı oldu. Fakat yağan kar yağışı istenen seviyede olmadı. Yeterli değil. Hızlı bir şekilde kar yağdı, hızlı bir şekilde erimediği için bu ancak toprağa iyi geldi. Fakat barajlara olan etkisi ise istenen seviye de olmadı. 2020 yılında yaşanan kuraklıkla aynı seviye de bir kuraklık yaşıyoruz. 2020 yılında alınan tedbirler yine alınması gerekebilir. Çünkü baraj seviyesine baktığımız zaman, Çanakkale’nin su seviyesi yüzde 43’lerde buda yaklaşık olarak 23 milyon metreküp su demek. Atıkhisar barajı aynı zamanda içme suyu ihtiyacımızı da karşılıyor. İçme suyu ihtiyacımızı karşıladığı için şuanda 23 milyon metreküp su seviyesinden aşağılara düştüğü zaman tarımsal maksatlı su kullanımına izin verilmiyor. Çünkü ilk önce insanın su ihtiyacı gerekli, eğer bu seviye de devam edecek olursa, Atikhisar barajı için söylüyorum, maalesef tarımsal alanda üretime izin verilmeyecek ve bazı tedbirlerde alınmak zorunda kalınacak” dedi. "Bazı ürünlerin üretim kısıtlamasına gidilmesi ihtimali yüksek"
Bayramiç ve Biga’daki barajlarında tarımsal maksatlı olduğunu da aktaran Başkan Ufuk Ünver, şunları söyledi: “Bayramiç ve Biga’daki barajlar da çiftçinin para kazanmasını sağlayan tarımsal maksatlı barajlardır. Şuanda barajlarımız istenilen seviyelerde değil. Tarımsal alanda bazı tedbirler almamız gerektirecek. Bazı ürünlerde kısıtlamalara gidilebilir. En başta çeltik, mısır gibi benzeri ürünlerin kısıtlamasına gidilme ihtimali yüksek. Tarımsal faaliyet bizim için çok önemli, gıda önemli, tarım yapımız önemli, gıda krizi yaşamamak için tedbirler alacağız ama üretmeye de mutlaka devam edeceğiz. Bu da bizim için şart. Suyu israf etmeyelim. Suyumuzu çok dikkatli şekilde kullanalım. Su bizim için çok büyük bir değer. Herkes kullandığı suyun gıda olarak ve kendi yaşamı için önemli olduğunun bilincine varsın. Bölgemizde inşallah güzel bir yağmurlar alır ve tarımsal olarak da su sıkıntısı çekmeyiz diye ümit ediyorum.”