Varto ilçesine 23 kilometre mesafedeki bin 800 rakımlı Kaygıntaş İlkokulunda görevli sınıf öğretmeni Canan Sakal, çocukların okula devam oranını artırmak ve daha iyi bir eğitim almalarını sağlamak için sınıfı baştan sona yeniledi. Arkadaşları ve yakınlarının desteği ile okul için yardım zinciri oluşturan Canan öğretmen, bu sayede sınıfın parke, pencere, kapı ve boyasını yaptırdı. Çocuklarla yakından ilgilenerek onlara ev ortamını aratmayan bir sınıf oluşturan Sakal, devam sorunu yaşayan öğrencileri de yeniden eğitim-öğretime kazandırdı. Günün ilk ışıklarıyla okulun yolunu tutan Canan öğretmen, her gün öğrencilerin kendisine koşarak sarılmasıyla ders başı yapıyor.
“Okuldan eve gitmek istemiyoruz”
Öğretmenini çok sevdiği anlatan 1. sınıf öğrencisi Mervan Gülen, “Öğretmenimiz sınıfımızı boyattı ve bizim için her şeyi yaptı. Burada ev ortamımız var. Okuldan eve gitmek istemiyoruz. Sanki bizim evimiz gibi” dedi.
“Okula ilk adım attığımda beni bir kara tahta karşıladı”
Göreve başladığı ilk gün bir kara tahtayla karşılaştığını anlatan fedakar öğretmen Canan Sakal da hem şaşkınlık hem de üzüntü duyduğunu söyledi.
Okul için arkadaşları ve tanıdıklarından destek istediğini belirten Sakal, “Onlardan yardım eli uzanmaya başladı. Yardımlar geldikçe daha da büyüdü ve bir yardım zinciri, iyilik zinciri oluştu. Öncelikli olarak okulun parke döşemelerini yaptırdık, pencerelerini değiştirdik, çeşitli tadilat ve onarımlar yaptık” ifadelerini kullandı.
“Devam problemi olan çocuklar artık okula devam ediyorlar”
Çocukların kendilerini sınıfa ait hissetmeleri ve benimsemelerini çok önemsediğini vurgulayan Sakal, “O yüzden böyle bir ev ortamında sınıf projesi vardı aklımda. Onu gerçekleştirdim. Devam problemi olan çocuklar artık okula yüzde 100'e yakın devam ediyorlar” diye konuştu.
“Çocuklardaki okuma motivasyonu ve isteği kadınlarda da mevcut”
Çocuklardaki okuma motivasyonu ve isteğinin kadınlarda da mevcut olduğunu aktaran Sakal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Köyümüz kadınları okuma yazma kursunu talep ettiler ve o doğrultuda okuma yazma kursuna başladık. Okulumuz 2 bin rakımda bulunuyor. Çok yüksekteyiz ve buraya kar yağdığı vakit nisan, mayıs aylarına kadarda kar yerden kalkmıyor. Tabi kar bizi asla durduramıyor. Çocuklarla dışarıda kar üzerinde etkinlikler yapıyoruz, boyamalar yapıyoruz, çeşitli faaliyetler yapıyoruz. Günün ilk ışıklarıyla okula geliyorum ve çocuklar kapıdan koşarak gelip, sarılıyorlar. Daha sonra ders yapıyoruz, şarkılar söylüyoruz, kitap okuyoruz. Onlar için de farklı bir ortam oluyor. Sınıftaki birçok köşeyi çocuklarla birlikte oluşturduk. Burada çocuklar duygularını ifade etmekte zorlanmıyorlar.”
“Sabah çocuklara ders veriyor, öğleden sonra da bize ders veriyor”
Okuma yazma kursuna katılan kadınlardan 48 yaşındaki Makbule Yıldırım ise okuma-yazma bilmediği için kursa kayıt yaptırdığını kaydetti.
Öğretmene emeklerinden dolayı teşekkür eden Yıldırım, “Öğretmenimiz sabah çocuklara ders veriyor, öğleden sonra da bize ders veriyor. Bir hastaneye gittiğimiz zaman, bir yere gittiğimiz zaman okuma yazmamız olmadığı için zorlanıyoruz. Bir yere gittiğimizde adres bilmiyoruz ve eğitim alacağız öğretmenden. İyi ki var ve bize ders veriyor. Biz çocukken o dönemlerde okuyamadık. Şimdi Allah razı olsun devlet sayesinde ders alıyoruz, okuyoruz” şeklinde konuştu.
Uğur Ulu