Çin Dışişleri Bakanlığının yayımladığı açıklamada, Burns'ün, CNN'e verdiği mülakatta dile getirdiği, "Pekin'in ziyarete aşırı tepki gösterdiği", "Çin'in Tayvan Boğazı'nda istikrarsızlık aktörü haline geldiği" değerlendirmesinin "ABD'nin çarpık hegemonya mantığını yansıttığı" ifade edildi.
Çin tarafının, Pelosi'nin ziyareti öncesinde ciddi itiraz ve protestolarını çeşitli düzeylerde defaatle dile getirdiği, ziyaretin vereceği zarar ve ortaya çıkaracağı sonuçlar konusunda uyardığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrara zarar veren ABD'dir. Buna rağmen yaptığı provokasyonun ve gerilimi tırmandırmasının sorumluluğunu Çin'e yıkmaya çalışıyor. Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü açıkça ihlal eden, kırmızı çizgisine dokunan ABD'dir, buna rağmen Çin'i aşırı tepki göstermekle ve kriz yaratmakla suçluyor. Burada sorumsuz davranan Çin değil, Pelosi ve ABD hükümetidir."
ABD'li Büyükelçi Burns, 19 Ağustos'ta CNN'e verdiği mülakatta, "Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Tayvan'a barışçı ziyaretinin ABD ile Çin ilişkilerinde krize sebep olması gerektiğine inanmıyoruz. Bu, Pekin hükümeti tarafından imal edilmiş bir kriz, aşırı tepkidir." ifadelerini kullanmıştı.
Pekin'in ziyaretin ardından Ada çevresinde başlattığı askeri tatbikatlar, diğer ülkelerde Çin'in Tayvan Boğazı'nda bir istikrarsızlık aktörüne dönüştüğüne dair endişeye sebep olduğu görüşünü dile getiren Burns, "Pekin'in gelecekte barışçı hareket edeceğine dünyayı ikna etmesi gerekiyor." diye konuşmuştu.
Pelosi 'Çin'in yaptırımlarına güldü: Kimin umrunda?
Pelosi'nin ardından bir ABD heyeti daha Tayvan'da
PELOSİ'NİN ZİYARETİ
Pelosi, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada'yı 25 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olmuştu. Daha önce 1997'de Newt Gingrich, bu görevi yürütürken Tayvan'ı ziyaret etmişti.
Ziyaret, Ada'yı topraklarının parçası olarak gören Pekin'in tepkisini çekmişti, Çin ordusu ziyaretin ardından Ada çevresi askeri tatbikatlara başlamıştı.
Pekin, "tek Çin ilkesini" vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.