Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ukrayna tahılının Afrika’daki kardeşlerimiz başta olmak üzere özellikle en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırılması noktasında da samimi çaba harcıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan’ın Semerkant kentinde temaslarını sürdürüyor. Dün Semerkant’a gelen ve ikili görüşmeler gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan, zirvede gerçekleştirdiği konuşmasında “ŞİÖ Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi’nin 22. Zirvesinde sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum” ifadeleri ile başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilata üyeliğe yeni kabul edilen komşumuz İran’ı tebrik ediyorum. Türkiye en batıdaki Asyalı en doğudaki Avrupalı olarak müstesna bir konuma sahiptir. Asya ile binlerce yıllık tarihi, beşeri, kültürel ve siyasi bağlarımız bulunuyor. 2019 yılında ilan ettiğimiz yeniden Asya girişimizde ata yurdumuz Asya ile ilişkilerimizi her alanda güçlendirmeye çalışıyoruz. ŞİÖ, Asya’nın hoşgörü ikliminin ve sorunlara ortak çözüm bulma anlayışına dayalı kadim kültürünün günümüzdeki temsilcisi olarak tarafımızdan görülüyor. Bunun için de teşkilatla ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz” ifadelerini kullandı. “Müşterek çabalarımızla işbirliğimizi çok daha yukarıya çıkaracağımıza inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Son 10 yıldır sahip olduğumuz diyalog ortağı statümüz sayesinde burası Asya’ya açılan pencerelerimizden biri haline gelmiştir. Teşkilatın enerji Kulübü Üst Düzey Dönem Başkanlığını 2017 yılında üstlenmiştik. Bu kapsamdaki Üçüncü Yüksek Düzeyli Grup Toplantısını Ankara’da gerçekleştirmiştik. Üye olmayan bir devletin böyle bir görevi icra etmesi teşkilat için de bir ilki teşkil etmiştir. Üstlendiğimiz sorumluluk teşkilatla Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar geliştiğini de göstermiştir. Bundan sonra müşterek çabalarımızla işbirliğimizi çok daha yukarıya çıkaracağımıza inanıyorum.” “Maalesef bazı ülkeler duvarlarına yükseltme, içe kapanmayı tercih etmişlerdir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunların da küreselleştiğini sözlerine ekleyerek, “İmkanlarla beraber sorunların da küreselleştiği bir çağda yaşıyoruz. İklim değişikliği, salgın, enerji ve gıda arzı güvenliği, terörizm, yabancı ve İslam düşmanlığı, ırkçılık, düzensiz göç, ekonomik durgunluk ve tedariklerindeki aksamalar gibi nice imtihanla karşı karşıyayız. Bu sınamaların üstesinden ancak teşhis edilecek küresel işbirliği ve çözüm anlayışı ile gelebiliriz. Bu dönemde daha çok birlik olunması gerekirken maalesef bazı ülkeler duvarlarına yükseltme, içe kapanmayı tercih etmişlerdir. Duvarlar yükseldikçe vicdanlar da çölleşmekte, mazlumların sesleri daha da duyulmaz hale gelmektedir” ifadelerini kullandı. “Dünyanın en cömert ülkesi limanına taşımanın gururunu yaşıyoruz”
Bu durumun son örneğinin korona virüs salgınında yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlatan küresel salgın sürecinde maalesef uluslararası kuruluşlar ve gelişmiş ülkeler iyi bir imtihan veremediler. Hatta kimi ülkeler tıbbi malzeme temininde çatışma noktasına kadar geldiler. Türkiye olarak korona virüsle mücadele kapsamında 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardım sağladık. Kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz yerli ve milli aşımız olan Turkovac’ı tüm ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sunduk. Yaklaşık 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere 4 milyondan fazla yerinden edilmiş bir insana ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Yaptığımız 8 milyar doları aşkın insani yardımla milli gelire oranla dünyada ilk sıradayız. Gayrı safi milli gelirimizin yaklaşık yüzde 1’ini insani yardımları ayırarak dünyanın en cömert ülkesi limanına taşımanın gururunu yaşıyoruz” açıklamasını yaptı. “Barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için her türlü çabayı sergiliyoruz”
"Dünya 5’ten büyüktür" diyerek İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan düzenin krizleri çözme kabiliyetini yitirdiğine dikkat çekildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel sistemin reform ihtiyacını vurgularken bir yandan daha adil temsil kabiliyeti yüksek, kapsayıcı ve etkin bir düzenin tesisi için çalışıyoruz. Bunu yaparken bölgemizde ve ötesinde barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için her türlü çabayı sergiliyoruz. Amacımız insanı ve insani değerleri merkezi alan girişimci bir diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir. Bu kapsamda Ukrayna’daki çatışmaların diplomasi yoluyla bir an evvel sona erdirilmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden sevkiyat noktasında Birleşmiş Milletler ve taraflarla verimli bir işbirliği yürütüyoruz. Tahılın Afrika’daki kardeşlerimiz başta olmak üzere özellikle en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırılması noktasında da samimi çaba harcıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Terörizm maalesef küresel düzeyde sınır tanımamakta” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasını şu şekilde tamamladı:
“(Terörizm) Tüm devletleri olumsuz etkilemektedir. Türkiye on binlerce vatandaşını terör örgütlerine kurban vermiş, terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen, tanıyan bir ülkedir. 40 yıllık bulan bölücü terörle mücadelemizde çoğu zaman yalnız bırakılsak da PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve FETÖ dahil terörizmin tüm biçim ve tezahürleri ile mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ortak güvenliğimizi ilgilendiren hususlarda ŞİÖ ile diyaloğumuzu daha da güçlendiremeye hazırız. Güvenliğin önemli bir boyutunu tedarik zincirlerinde sürekliliğini sağlanması oluşturmaktadır. G20 kulvarındaki girişimlerimiz başta olmak üzere küresel gıda güvenliğine yönelik çabaları destekliyoruz. Küresel tedarik zincirlerinde devamlılık bakımından doğu ve batı arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin önemi günümüzde daha fazla anlaşılmıştır. Ortak koridor adını verdiğimiz gelişimin Kafkaslar, Orta Asya ve Çin Halk Cumhuriyeti hattında mühim bir arter görevi gördü bölgemizde ve ötesinde refahın ve istikrarın tesisinde büyük rol oynadığı aşikardır. Türkiye son 20 yılda gerçekleştirdiği devasa ulaşım ve altyapı yatırımlarıyla bu alanda çok önemli bir başarıya imza atmıştır. Ülkemizin doğu ile batı arasındaki köprü konumu bize emsalsiz imkanlar sunmaktadır. Güvelikten ekonomiye, tarımdan turizme kadar her alanda işbirliği hazırız. ŞİÖ içinde devam eden siyasi ve ekonomik süreçlere de katkı sağlamaya devam edeceğiz. Teşkilat üyesi ülkelerin ekonomik ve insani kalkınmalarından temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesine kadar her konudaki çabalarını yakından takip etmeye işbirliği yapmayı sürdüreceğiz.”