Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Kısıklı'daki konutundan çıkarak eski başbakanlardan Adnan Menderes'in ölümünün 63. yılı nedeniyle Topkapı'da bulunan anıt mezarda düzenlenen anma törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anıta çelenk bırakmasıyla başlayan anma töreninde saygı duruşunda bulunuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra anıta kırmızı karanfil bıraktı. Programda Kur'an-ı Kerim okunarak dualar edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bugün Cumhuriyet tarihimizin en kara günlerinden birinin yıldönümü vesilesiyle bir aradayız. Bundan 63 yıl önce bir 27 Mayıs günü Türkiye çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki ilk askeri darbesine maruz kaldı. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun gerçekleştirdiği bu darbe demokrasi ve kalkınma hamlemizi engellemekle kalmamış, yüreklerimizde derin yaralar açmıştır. Demokrat Parti'nin genel başkanı ve başbakan olarak ülkemize verdiği hizmetlerle milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Menderes, darbe yönetimi tarafından kurulan uyduruk mahkemenin kararı ile idam edildi. Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın dilinde 'yaslı ada' olarak telaffuz edilmiştir. Biz burayı aldık, şehitlerimizin anısını ilelebet yaşatacak şekilde Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik” açıklamasında bulundu.
Bugün de idamlarına giden sürecin başlangıcı olan darbenin yıl dönümünde rahmetli Menderes ve arkadaşlarını hayırla yad etmek üzere burada olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya durdukça Menderes hayırla, dua ile yad edilecektir. Menderes'i devirenler, yargılayanlar, idam edenler ve tüm bu süreci doğrudan, dolaylı destekleyenler ise milletimiz tarafından hep nefretle anılmıştır, öyle de anılmaya devam edecektir. Menderes bu milletin adamıydı. Başkalarının adamı olanlar ise ne Menderes'i ne de onun gibi ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzası bulunanları asla hazzetmediler. Sadece bununla kalmayıp her fırsatta onlarla milletin arasını açmak, onu da başaramazlarsa vücutlarını ortadan kaldırmak için uğraştılar, didindiler. Hemen yanındaki bir diğer anıt mezar da rahmetli Özal da benzer saldırılara maruz kalmış, benzer sıkıntılar yaşamıştı” şeklinde konuştu.
Kendisinin de belediye başkanlığı, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminin aynı mücadelelerle geçtiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizle ilgili karanlık hevesler hiçbir zaman tüm manasıyla başarıya ulaşamadı. Türk demokrasisi bir 27 Mayıs'ta aldığı yara ile sendelemiştir. Şimdi 63 yıl sonra yine bir 27 Mayıs'ta yarın gideceğimiz sandık başında darbeler, cuntalar döneminin bittiğinin müjdesini cümle aleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz. Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin, acının ve fedakarlığın bulunduğu demokrasinin kıymetini çok iyi bilmektedir. Seçimlerdeki katılım oranları milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye seçimleri dünyada örneği olmayan katılım seviyesi yanında şeffaf olarak gerçekleştirmesiyle de farkını ortaya koymuştur” dedi.
Yunus Emre Şeker - Yunus Emre Ayaz