Salgın şartları sebebiyle ziyaretlerine ara verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ortadan kalkmasıyla yeniden ziyaretlere başladıklarını söyledi. Yurt dışı seyahatleri haricinde her hafta sonu bir şehre giderek vatandaş ve teşkilat mensupları ile buluştuğunu anlatan Erdoğan, “Geçen hafta Konya'daydık. Öncesinde Gaziantep'in misafiri olduk. Arada Artvin Yusufeli Barajımızın açılışını gerçekleştirdik. Ankara ve İstanbul'da katıldığımız programlar, törenler proje açılışlarıyla milletimizin heyecanını paylaştık” dedi.
Türkiye’yi dolaşarak çalıştıklarını ve vatandaşlarla buluşmaya devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi:
“CHP ve şürekası gibi Ankara'da toplanıp dağılarak siyasetçilik oynarken biz il il tüm Türkiye'yi dolaşıyoruz. İşte bugün de enbiyalar ve evliyalar diyarı Urfa'dayız. Yaklaşık 3,5 yıllık aradan sonra Şanlıurfalı kardeşlerimizle tekrar kucaklaşmanın tekrar bir araya gelmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Rabbime bizleri sağlık ve afiyet içinde tekrar buluşturduğu için hamdediyorum. Biz Şanlıurfa'yı ve sizleri gerçekten özlemiştik. Abide kavşağındaki toplu açılış törenimizde Urfalı kardeşlerimizin de şahsımıza yönelik sevgisine, hasretine şahitlik ettik. Maşallah bugün meydan bir başka güzeldi, bir başka muhteşemdi. Resmi rakam olarak 120 bin kişinin katıldığı bir toplu açılışı gerçekleştirmiş olduk. Fakat havalimanından meydana gelinceye kadar da yol kenarlarındaki heyecan, coşku gerçekten çok çok farklıydı. Coşkun ırmaklar gibi kabına sığmayan, bentleri yıkıp atan bir Urfa gördük bugün. Ahde vefanız için, kelimelerin anlatmada kifayetsiz kaldığı sevdanız için her birinize şükranlarımı sunuyorum.”
'URFA’NIN CİĞER KEBABI VARKEN, ABD’DE FETÖ’CÜLERLE HAMBURGER YİYENLER BU ŞEHRİ SEVEMEZ'
Şanlıurfa’nın gönüllerinde farklı bir yeri olduğunu ve Şanlıurfa’nın sadece seçimlerde hatırlanacak bir yer olamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Burası Hazreti İbrahim'in mübarek ayaklarının değdiği topraklardır. Burası nice enbiyaya, nice evliyaya, gönül sultanına vatan olmuş mübarek bir beldedir. Bu şehir tarihi kahramanlık destanlarıyla ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir yerdir. Şanlıurfa'nın her sayfası bir başka mücadeleyi özgürlük uğrunda ödenen bedelleri anlatan tarihi bilinmeden Türkiye anlaşılamaz. Burası sadece seçim sandığı ufukta belirince hatırlanan bir şehir olamaz. Burası siyasetçilerin sadece işi düştüğünde kapısını çalacağı bir yer asla olamaz. Urfa'yı anlamak demek bu şehre değer vermek, tarihiyle, insanıyla tüm güzellikleriyle bu şehri sevmek demektir. Urfalı'nın sofrasına oturmayan yediğini yemeyen, derdiyle dertlenmeyen, bu şehri ve insanlarını anlayamaz. Şanlıurfa'nın ciğeri varken kebabı varken dünyaca meşhur mutfağı varken Amerika'ya FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemeye gidenler bu şehri hak ettiği şekilde sevemez. İktidara giden yolun benim dili dualı Urfalı kardeşlerimin desteği yerine Londra'daki karanlık lobilerin icazetinde arayanlar bu şehrin temsil ettiği manayı idrak edemez. Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin de bu şehrin de geleceğine ışık tutamaz. Kaset kumpasıyla getirildikleri genel başkanlık koltuklarını korumak için her yolu mubah görenler Urfa'ya şanlı unvanını kazandıran mücadele ruhunu kavrayamaz. Allah aşkına ekmeğini yediği, suyunu içtiği, ülkesini yabancılara şikayet edenler vatan sevgisini yüreğinde hissedebilir mi? Urfa bölücü teröre karşı sergilediği dik duruşla şanına şan katmış cesur bir şehirdir. Biz her köşesinde bir kabri bulunan bu aziz şehri birileri gibi lafta değil, hak ettiği şekilde tüm kalbimizle seviyoruz. Urfa'ya olan aşkımızı da son 20 yıldır olduğu gibi yeni eserler ve hizmetler kazandırarak gösteriyoruz.”
'BEDAVA VAAT DAĞITMIYORUZ'
AK Parti olarak söz verdikleri projeleri hayata geçirdiklerini bu nedenle diğer siyasi partilere benzemediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biz Bay Kemal'in CHP'si gibi seçim yaklaşınca proje açıklayıp, seçim bitince projeyi unutanlardan, inkar edenlerden değiliz. Biz seçim öncesi meydanlarda bol bol bedava vaat dağıtıp millet yetkiyi verince sözlerinin üzerine yatanlardan da değiliz. Biz yapamayacağımız işlerin sözünü vermeyiz. Söz verdiğimiz işleri de Allah'ın izniyle yerine getirene kadar durmayız. Biz bir proje açıkladığımızda peşine düşer o projeyi hayata geçirince yatırıma, hizmete dönüşünceye kadar peşinden ayrılmayız. Biz temel atar, o temeli takip eder sonra da gider açılış kurdelesini keseriz. İşte bugün Abide Kavşağı'nda hem Urfalılarla hasbihal ettik, hem de toplam yatırım bedeli 12 milyar liraya varan eserlerin açılışını gerçekleştirdik. Şanlıurfa'yı hedeflerine bir adım daha yaklaştıran tüm bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Allah ömür, millet de yetki verdikçe, Şanlıurfa ve tüm Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.”
PAMUK VE AYÇİÇEK ÜRETİCİLERİNE MÜJDE
Konuşmasında ayçiçek ve pamuk üreticilerine müjde vereceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bir müjde de pamuk ve ayçiçeği üreticilerimize verelim. Pamuk üreticilerimizin mazot ve gübre desteğini dekarda 76 liradan, yüzde 257 artışla 271 liraya çıkarıyoruz. Küresel fiyatlardaki gelişmeleri dikkate alarak pamuk üreticilerimize kilogram başına düşen fark ödemesi desteğini 1 lira 10 kuruştan 1 lira 60 kuruşa yükseltiyoruz. Böylece kütlü pamukta toptan destekleme tutarımız kilogram 2 lira 14 kuruşa, dekar başına da 1071 liraya ulaşıyor. Yağlı ayçiçekte ise mazot ve gübre desteğini dekar başına 37 liradan yüzde 195 artışla 109 liraya, fark ödemesini de kilogramda 50 kuruştan 70 kuruş seviyesine yükseltiyoruz. Bu yıl 2 milyon 750 bin ton kütlü pamuk ve 550 bin ton ayçiçeği üretimiyle tüm zamanların rekorunun kırılmasını bekliyoruz. Çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız destekleme fiyatlarının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
'KIZILELMA 2023’TE GÖKLERDE OLACAK'
Bir ay sonra tarihin dönüm noktalarından olan 2023 yılına girileceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dedi:
“Kıymetli yol arkadaşlarım. Bir ay sonra tarihimizin dönüm noktalarından 2023 senesine giriyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutlayacağımız 2023’te bunun yanı sıra pek çok ilki de yaşayacağız. Yıllardır büyük bir sabır ve kararlılıkla sürdürdüğümüz kritik projeleri 2023 içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük gazı gelecek yıl milletimizin istifadesine sunuyoruz. Ülkemizin yerli ve milli elektrikli otomobili TOGG’u yılın ilk çeyreğinin ardından yollarda görmeye başlıyoruz. Milli muharip uçağımızın hangardan çıkarıyor, insansız savaş uçağımız Kızıl Elma'nın ilk uçuşunu 2023’te gerçekleştiriyoruz. Uzun menzilli hava savunma sistemlerimizin ilk teslimatlarını da gelecek yıl yapıyoruz. Ülkemizi nükleer lige taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk ünitesini 2023’te faaliyete geçiriyoruz. Bunların dışında nice yatırım, nice proje, eser ve hizmeti 2023 senesinde milletimizin emrine vermeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl Aralık ayından beri yüksek seviyelerde seyreden enflasyonun yakında hızla aşağı doğru inişine şahitlik ederek bu sıkıntı üzerine kurulan kirli senaryoların da yırtılıp atıldığını hep beraber göreceğiz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını milletimiz için ifade ettiği anlama ve öneme yaraşır büyük bir başarı hikayesiyle taçlandırmakta kararlıyız. İçinde bulunduğumuz asrı Türkiye yüzyılı yapana kadar Allah'ın izniyle mücadelemize devam edeceğiz. Şüphesiz bunun için öncelikle 2023 seçimlerini gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse milletvekilliği boyutuyla zafere ulaştırmamız gerekiyor.”
2023’te milletin sandığa atacağı oylarla sadece kendini yönetecek kadroları değil aynı zamanda çoğunluğu bitme aşamasına gelen projelerin de kaderinin belirleneceğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“CHP ve şürekasının savunma sanayi başta olmak üzere yürütülen bu stratejik projeleri sürdürme iradesi de kabiliyeti de yoktur. Bırakın devam ettirmeyi, nükleer santralden İHA ve SİHA'lara kadar yapılan işlere düşmanlıklarını şimdiye kadar defalarca göstermişlerdir” dedi.
Kısa süre önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından bir heyetin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ne gittiğini anlatan Erdoğan, “Heyet yanlarına muhalefetten de birilerini aldılar ve nükleer enerji santralini görünce bunlar bayağı orada takdirde bulunuyorlar, tebrikte bulundular. Fakat Ankara'ya döndükten sonra bu defa Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin aleyhinde konuşmaya başladılar. Bu muhalefet böyle bir muhalefet. Bunlardan bir şey olmaz. Onun için biz ne yaptığımıza, ne yapacağımıza ve bütün bunların söylediklerine kulak tıkayıp yolumuza ne devam edeceğiz. Aynı durum ülkemizin FETÖ ve PKK terör örgütleriyle bunların yurt dışındaki uzantılarına karşı yürüttüğü terörle mücadele operasyonları için de geçerlidir. Kendisine söylediğimiz Bay Kemal ifadesini bile sahiplenecek kadar idrak yoksunu, bu zatın ve masadaki ortaklarının ne terörle mücadele gibi bir öncelikleri ve sınırlarımızı güvenli hale getirmek gibi bir dertleri ne de milletimizin çıkarlarını savunmak gibi bir meseleleri vardır. Bunlar şimdi seçim geliyor. Dört tane başlık üzerinde duracaklar. Nedir? İşte devamlı dinlediğiniz ekonomi, yine bu süreç içerisinde özellikle diplomasi, terörle mücadele, bir de mülteci meselesi. Şu anda ülkemizdeki mülteci sorunuyla ilgili bunlar ileri, geri, yalan, yanlış her şeyi söyleyecekler. Akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan en rahat kullanılan, en rahat konuşulan bir şey. Bay Kemal bunu yaptığı gibi yanındaki şürekası da aynı şeyi yapıyor. Ama biz doğru olanı söyleyeceğiz. Bunların böyle bir dertleri olsa YPG'li teröristleri ‘topraklarını savunan insanlar’ olarak tarif etmezlerdi. Böyle niyetleri olmasa terör örgütüyle arasına mesafe koyamayanlarla gizli kapaklı bakanlık pazarlığı yapmazlardı. Böyle bir hassasiyetleri olsa kendi devletlerine iftira atmazlardı. Millete hizmet gibi bir amaçla olsa ülkü ülke gezip Türkiye'yi yabancılara şikayet etmezlerdi. Milli irade gibi prensipleri olsa küresel vesayet odaklarına bel bağlamaz büyükelçiliklerden icazet dilenmezlerdi. Bay Kemal ülkenin bekasını ilgilendiren bu meselelerdeki tavırlarıyla milli ve yerli bir muhalefet anlayışına sahip olmadıklarını Türkiye'nin hak ve hukukunu gözetemeyeceklerini ortaya koymuştur. Bunların siyasetteki tek kutsalı işgal ettikleri konumlardır. Yoksa Türkiye kaybetmiş, millet sıkıntıya düşmüş, demokrasi yara almış, ekonomi zarar görmüş, ülke düşmanları mutlu olmuş, terör örgütleri palazlanmış, hasılı 85 milyon için önemli olan hiçbir şey bu zat ve ortaklarının umurunda değildir. Türkiye'nin bu yıkım ekibinin insafına kalmaması ve başladığı projeleri bitirebilmesi bizlerin göstereceği çabaya bağlıdır. Biz yedi 24 sahada olur bu işi sıkı tutarsak Allah'ın izniyle altılı masa denilen paravan yapı emellerine ulaşamaz. Ama bizim bıraktığımız zerre misali boşluk da yalan ve iftira siyasetiyle anında doldurulacaktır. Yapmamız gereken her bir insanımızın kapısını çalmak, derdini dinlemek, beklentisini öğrenmek ve kalplerde yer edinmektir.”
'ARANIZA FİTNE FESADI SOKMAYIN'
Teşkilat mensuplarının birlik ve beraberlikten taviz vermemesini isteyen Erdoğan, “Aranıza fitne fesadı lütfen sokmayın. Birbirinizi Allah için sevin. Birbirinize gönülden bağlanın ve şu kalan 6-7 ayı bu başarıyla götürün. Dokunmadığımız tek bir kişi dahi varsa bu bizim derhal telafi etmemiz gereken bir eksiğimizdir. Özellikle gençlerimize ve kadınlarımıza ulaşmamız, onları partimize, ittifakımıza ve davamızı kazandırmamız büyük önem arz ediyor. Ülkemizin genç oranı en yüksek şehri Şanlıurfa bu konuda ayrıca sorumluluk sahibidir. Gençlere nereden geldiğimizi nereye gittiğimizi çok iyi anlatmamız lazım” diye konuştu.
AK Parti’nin üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük ailesi olduğuna da dikkat çeken Erdoğan, “Kendini bu büyük ailenin ferdi olarak hisseden herkese gönlümüz de, kapımız da partimizin tüm kademeleri de sonuna kadar açıktır. Kürt, Arap, Türk'üyle ülkemizin tüm renklerini bağrında yaşatan milletin ve ümmetin tüm yükünü sırtlayan Şanlıurfa'dan firesiz bir sonuç bekliyoruz. Elbette tüm bu çalışmaları yoğun bir şekilde yürütürken seçim günü sandıklara da çok iyi sahip çıkacağız. Sandık kurulu üyelerimizle, mahalle temsilcilerimizle sık sık bir araya gelerek en küçük bir eksikliğe, aksaklığa meydan vermeyeceğiz” dedi.