Bingöl'de şehit yakınına küfür eden İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın milletvekili olarak parlamentoda olmaması gerektiğini belirten Erdoğan," Bir siyasi partinin en üst düzey yönetici tarafından Bingöl'de şehit yakınına yapılan edepsizliği de aynı alçak zihniyetin farklı bir tezahürü olarak kabul ediyorum. Neresinden tutsanız rezillik, neresinden tutsanız, terbiyesizlik, neresinden tutsanız saygısızlık, neresinden tutsanız alçaklık olan bir skandalla karşı karşıyayız. Kardeşinin gencecik bedeni PKK terör örgütü tarafından paramparça edilen bir şehit yakının feryadını onun namusuna, bacısına en ağır hakaretleri , küfürleri yaparak bastırmaya çalışmak her şeyi bir kenara bıraktık. İnsanlığa sığmaz. Üstelik, bu kişi avenesi önce yapılan rezilliği inkar etmeye, hatta şehit yakını suçlamaya çalıştılar, sonra her şey ortaya konulunca kabul etmek zorunda kaldılar. Şehitlik makamını kavrayamamış olmanın ötesinde insanlıktan da nasibini almamış bu siyasi müsveddesinin milletvekili sıfatına da o kutlu çatının bir dakika bile durmaya hakkı yoktur. Partinin grup başkanvekilliğinden ve ya genel başkan yardımcılığından ayrılması bu iş için bir çıkış yolu değildir. Artık, sözde milletvekili olan bu kişinin parlamento çatısı altında yerinin olmaması lazım. Kaldı ki, başında bir bayan genel başkanın olduğu bu partide bir şehidimizin bacısına küfredilmesi karşısında genel başkan bayanın buna tahammül etmemesi ve kesinlikle bu zatı partisinden ihraç etmesi gerekir. Duruş bu olması gerekir. Ama ne yazık ki neymiş; başkan yardımcılığından ihraç etmişler. Kimi aldatıyorsunuz ya , kimi kandırıyorsunuz. Al birini vur öbürüne. Geçmişi benzer pek çok edepsizliklerle dolu bu siyasetçi müsveddesini ısrarla el üstünde tutanların sorumluluğu buradaki görüntünün faalinden daha az değildir" diye konuştu.
'Bizim inancımızda her birimizin annesi, bacısı, eşi, kız evladı dokunulmazlığa sahiptir'
Türkkan'ın kamu bankası olan Ziraat Bankası'na 36 milyon dolar borcu olduğunu söyleyen Erdoğan,"Henüz bu borcu temizleyememiş olan bu kişi aynı zamanda Kocaeli'nde biliyorsunuz devlete ait arazileri işgal etmiş ve bu işgal sebebiyle de çok ciddi orada sıkıntılar yaşanmıştı. Bizim inancımızda ve kültürümüzde her birimizin annesi, bacısı, eşi, kız evladı herhangi bir birey olmanın ötesinde değere ve dokunulmazlığa sahiptir" ifadelerini kullandı.
'Kadın STK'lara sesleniyorum. Siz ne iş yapıyorsunuz?'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e tepki gösteren Erdoğan,"İYİ Parti'nin başındaki hanımefendi şehitlik makamına şehit yakınına, milli ve manevi değerlerimize kıymet vermiyorsa hiç değilse kendi cinsiyetinden birisine yönelik bu ağır hakarete tepki göstermelidir. Şimdi buradan kadın STK'lara sesleniyorum. Siz ne iş yapıyorsunuz? İlla sizin örgütünüze ait bir bayana , bir kadına küfredilirse hakaret edilirse o zaman mı ayağa kalkacaksınız. Bir şehidimizin bacısına küfredildiği zaman, hakaret edildiği zaman niçin sokaklara dökülmüyorsunuz. Neden bunun hesabını sormak için yollara çıkmıyorsunuz. İlgili , ilgisiz her konuda kadın hakları diyerek ortalığı bir birine katanların şehidimizin kız kardeşine yönelik bu iğrenç saldırı karşısında derin bir sessizliğe gömülmelerini de hafıza kayıtlarımıza nakşediyoruz. Ana muhalefetin başı daha şurada iki gün önce yaptığı açıklamalarda kadın haklarından bahsediyordu. Kadına şiddetten bahsediyordu, kadınlarımıza yönelik hakaretlerden bahsediyordu. Ana muhalefetin başı, bu nedir bu? Şehidimizin bacısına yapılan bu saldırıyı acaba siz nereye kadar görmezlikten geleceksiniz. Hani sen kadın haklarını savunuyordun, mecliste aynı renk ve aynı sloganlarla bezeli maskeler takan sözde genel başkanlar, sözde siyasetçiler, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcileri vardı. Bunların hiç biri şehit yakınına hakaret eden bu rezil şahsın terbiyesizliğine karşı derhal harekete geçmemekle aslında amaçlarının başka olduğunu göstermişlerdir. Her kim bu ülkede bir daha İstanbul Sözleşmesi diyen başlayan bir cümle kurarsa ona en başta ve en çok kendi adlarını sapkın ideolojik ajandaları uğruna istismar ettiği için kadınlarımız tepki göstermelidir" dedi.
"Bu konuda yine sürekli kadınların, şehit yakınlarının, gazilerin haklarıyla ilgili esip gürleyen CHP tarafından bıraktık genel başkanı herhangi bir seviyede tepki gösterilmemesi arka plandaki kirli pazarlıkların ispatıdır" diyen Erdoğan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü;
" Buldukları her fırsatta şehit yakınlarını ve gazileri tahrik eden adını istismar etmekten başka kadına faydası dokunmayan zihniyetin asıl yüzü Bingöl'deki hadise bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hayatları boyunca milletin hayrına tek bir iş yaptıkları ülkeye herhangi bir eser ve ya hizmet kazandırdıkları görülmemiş olanların kendi akıllarında iktidar hevesine kapılmakla bile ne derece nobran ne derece küstah, ne derece terbiyesiz hale gelebildiklerini hep birlikte takip ediyoruz. Rabbim ülkemizi ve milletimi bu çirkin ve alçak zihniyetin şerrinden muhafaza eylesin Bingöl'deki edepsizliğin sonuna kadar takipçisi olacak bu şahsın milletvekilliğinin sonlandırılması dahil en ağır bedelleri ödemesi için siyasi ve hukuki tüm imkanları kullanacağız. Lafa gelince milliyetçiliği kimseye bırakmayanların, hatta kurdukları ittifaka millet adını verenlerin aslında millete nasıl baktıkları bu tür örneklerle açıkça ortaya çıkmaktadır. PKK terör örgütünü nasıl sınırlarımız içinde bitirme noktasına getirdiysek , nasıl sınırlarımız dışında peşini bırakmıyorsak örgütün siyasi uzantılarını ve onlarla aynı çuvala girenleri de milletimize ifşa etmeyi sürdüreceğiz. Bu kirli ittifakı kuranların hesap edemedikleri bir şey var. Oda milletimizin güçlü irfanı ve engin dirayeti ile her türlü oyunu çözme, her türlü tuzağı bozma ferasetine sahip olduğudur. Biz hayatımızın her anında olduğu gibi yakın tarihte FETÖ'nün darbe girişimlerinde PKK ve DEAŞ saldırılarında güney sınırlarımızın kuşatılması projelerinde sayısız örneğini gördüğümüz bu kutlu iradeye hep tabii olduk, olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.