Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, basın özgürlüğü endeksine ilişkin, "Bu endekslerde halen karışıklık, savaş yaşanan, demokratik yönetimleri ve insan hakları uygulamaları sorgulanan, basın yönünden oldukça geride pek çok ülkenin, Türkiye'nin önünde yer almasının, objektif verilere dayanmadığı aşikar. Bu tür listelere dayanarak ülkemize basın özgürlüğü eleştirisi getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz." dedi.
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Batman'daki Şehit Şenay Aybüke Yalçın Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldiği buluşmada, bir gencin Kürtçe konuşması üzerinden değerlendirmeler yapıldığını anımsatan Oktay, şöyle konuştu:
"Konuşmak için söz olan bir Kürt kız öğrencinin Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Kürtçe konuşması öncelikle büyük alkış topladı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a, Kürtçe, 'Sayın Cumhurbaşkanımız hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi canı gönülden çok seviyoruz. Allah sizden razı olsun. Bugün çok mutluyum. Eskiden konuşmaya korktuğumuz dilimizi, bugün Cumhurbaşkanımız karşısında rahatlıkla konuşabiliyorum. Bu sizin sayenizde oldu. Sizin sayenizde arkadaşlarımla, ailemle, sevdiklerimle, dostlarımla, sokakta özgürce korkmadan dilimizi konuşabiliyorum. Özgürce dilimi konuşmanın yanı sıra özgürce dilime ait kitaplara ulaşabiliyorum. Özgürce müziklerimi söyleyebiliyorum, özgürce dinleyebiliyorum. Bunun için size ben ve Kürtler adına canı gönülden teşekkür ediyorum Cumhurbaşkanım. Allah sizden razı olsun inşallah.' Dolayısıyla bu alanda AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde katettiğimiz önemli yolu görelim, hakkını verelim. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin gözlüğünden bakılmasına da müsaade etmeyelim."
"Diyanet İşleri Başkanlığının altı dilde internet sitesi hizmeti var ancak Kürtçe yok." şeklinde bir eleştirinin de geldiğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:
"Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yapılan yayınlarda sunulan metinlerin ve içeriklerin bir yabancı dile çevrilmesinin nedeni, tüm dünyada yabancılar tarafından anlaşılmasını sağlamaktır. Bunun için dünya genelinde yaygın olan Almanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, Rusça ve İspanyolca dillerinde yayın yapılmaktadır. Diğer taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı, halkı, din konusunda aydınlatmak için yaşayan bütün dil ve lehçeleri değerlendirmeye gayret etmektedir. Bu çerçevede 27 farklı dilde yapılan Kur'an-ı Kerim mealleri, 35 dil ve lehçede yaptığı dini yayın faaliyetleri arasında Kürtçe de yer almaktadır. Bu çerçevede biri Latin, diğeri Arap alfabe olmak üzere iki ayrı Kürtçe meal, Siyer-i Nebi ve Kur'an Öğreniyorum yayınlanmıştır."
Değerlendirmeler arasında şahsıyla ilgili de ifadelerin bulunduğunu dile getiren Oktay, "Bizde bir değişiklik yok. Biz 10 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Sadece bizim görevimiz değişir ama tavrımız, tarzımız, karakterimiz değişmez. Bugün de milletin evinde milletin evladı olarak milletimize hizmetkarlık yapmaya devam ederiz. Biz gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimizin dualarına layık olmaya gayret ediyoruz. Bizim kim olduğumuzu milletimiz iyi bilir. Anadolu'nun, Yozgat'ın evladı olduğumuzu iyi bilir ve bu da değişmez." diye konuştu.
Bir öğretmenin sosyal medya hesabından "Bugün CHP'li öğrencilerimin notlarını kırdım." şeklinde paylaşım yaptığı haberlerinin yer aldığını aktaran Oktay, "Basına yansıyan, Osman Bayrak. Yine hesabından, böyle bir paylaşım yapmadığını, herhangi bir tweet'ini silmediğini ifade etmiş. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bahse konu tweet'in Osman Bayrak'ın hesabından atılmadığını raporlamıştır. Bunu sizler ve milletimizle paylaşmak isterim." diye konuştu.
"Katar Emiri'nin verdiği uçak, devletin envanterinde kayıtlı mıdır?" şeklinde bir sorunun da geldiğini belirten Oktay, "Tabi ki Cumhurbaşkanlığının envanterinde kayıtlı olacak." diyerek, bu konudaki belgeyi de gösterdi.
"KKTC'de devam eden sondaj çalışmalarına devam edeceğiz demek, durdurduğunuz anlamına mı geliyor?" sorusunu dile getiren Oktay, buna cevap verirken ise "Tabii ki hayır. Durdurmadık, durdurmamız da mümkün değil. Biz filoyu genişletiyoruz dikkat ederseniz. Biz sadece Karadeniz'de odaklandık. 540 milyar metreküpü milletimizin hizmetine sunmak istiyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanlığında kullanılan araçlarla ilgili her bütçe sürecinde soru ve eleştirilerin geldiğini aktaran Oktay, "Ben merak ettim acaba CHP, kendi ürettiği bir araç var da onu mu kullanıyor diye. Gerek genel merkezde gerek büyükşehir belediyelerinde kullanılan, gerekse de Sayın Kılıçdaroğlu'nun kullandığı araçlar neler diye basındaki haberlere baktığımda yine Mercedesler, Audiler var. Dolayısıyla biz bu değişsin diye yerli aracımızı üretiyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında bulunduğu yere ilişkin değerlendirmelerin yapıldığını belirten Oktay, şunları kaydetti:
"Merkezleri batılı ülkelerde bulunan, ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluşları, evrensel olduğunu iddia ettiği değerler ve yine objektif olduğunu ileri sürdükleri kriterler temelinde tüm ülkelerin basın ve ifade özgürlüğü alanındaki konumlarına ilişkin birtakım değerlendirmeler yapmaktadır. Aynı değerlendirmeyi biz onlar için yapalım, onlar kaçıncı sırada olacak acaba? Bu kuruluşların oluşturduğu basın özgürlüğü endekslerinde toplumsal, kültürel ve siyasal değerler göz ardı edilmekte, düşünce ve ifade alında belirlenen öznel kriterler ekseninde ülkeler eleştirilmektedir. Bahse konu endekslerde halen karışıklık, savaş yaşanan, demokratik yönetimleri ve insan hakları uygulamaları sorgulanan, basın yönünden oldukça geride pek çok ülkenin, Türkiye'nin önünde yer almasının, objektif verilere dayanmadığı aşikar. Bu tür listelere dayanarak ülkemize basın özgürlüğü eleştirisi getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz."
"Ciddi şekilde sorularınızı cevaplıyorum"
Muhalefet milletvekillerinin, "Darbe girişimini planlayan kişiler Almanya Başbakanı Angela Merkel'in telefonuyla hapisten çıkabiliyor, Osman Kavala ise hapiste" eleştirileri üzerine Oktay, Anayasa'da yer alan "yargının bağımsızlığı" ilkesini hatırlattı.
Oktay'ın, "Yargımız bağımsızdır, müdahale etmedik, etmeyeceğiz, etmemiz de mümkün değildir." sözü üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel "Müdahale edenin Allah belasını versin mi? Dalga geçiyor." ifadelerini kullandı.
Fuat Oktay da "Ben dalga geçmiyorum Sayın Özel, son derece ciddi şekilde sorularınıza cevap veriyorum." ifadesini kullandı.
"Sürat Kargo'nun satış ihalesinde rekabet ortamının oluşturulmadığı" eleştirilerini anımsatan Oktay, "Sürat Kargo'nun değerleme raporu, konusunda uzman ve bağımsız kuruluş olan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından yapılmış ve şirketin geçmiş yıl verileri ile mevcut durum ve gelecek yıllara ilişkin gelir projeksiyonları dikkate alınarak 325 milyon lira olarak belirlenmiştir. 'TSKB kimdir, ortaklık yapısı nedir derseniz', yüzde 50,92'si İş Bankası grubunun, yüzde 8,38'i Vakıfbank'ın, yüzde 40,70'i de halka açık ve diğer grupların." diye konuştu.
Oktay, ihale sürecinin açık artırma şeklinde yapıldığını ve 16 yatırımcı tarafından ihale şartnamesinin satın alındığını, bunlardan 11'inin bilgi odası sürecine dahil olduğunu, 3'ünün şart nameye uygun şekilde teklif verdiğini ifade etti.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesinin yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri kabul edildi.
(Bitti)