Kahramanmaraş’ta ailesiyle enkaz altında kalmaları sonrası 2 oğlu vefat eden, uzun süre tedavi görerek yaşama tutunan Ali İnce, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü öncesi yaşadıklarını anlattı. İnce, “Enkazda ne eşimden ne çocuklardan ses geliyor, gözümü açtığımda uçaktaydım, indirin çocuklar orada dedim. Binamız tamamen yıkıldı, 2-3 yıllıktı, gittim, gördüm, dünya malı olmayaydı, çocuklar olaydı. Deprem daha dün gibi yaşayan bilir. 2 fidan toprak altında, özlüyorsun” derken gözyaşlarına hakim olamadı.
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta yaşanan ve birçok ili etkileyen depremler sonrası tüm Türkiye’de seferberlik başlarken bölgede çalışmalar da devam ediyor. Depremden yaralı kurtulan vatandaşların tedavisi birçok noktada sürerken depreme Kahramanmaraş’ta 3 çocuğu ve eşiyle yaşadığı evde yakalanan 53 yaşındaki Ali İnce, depremin yıl dönümü öncesi yaşadıklarını anlattı. 2 oğlunun depremde vefat ettiği kendisi, eşi ve kızının enkazdan kurtarıldığını söyleyen İnce, o anlarda gözyaşlarına hakim olamadı. Deprem sonrası bölgeden İstanbul’a getirilen ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alınan İnce, bu süreçte operasyonlar geçirdi. Vücudunun birçok noktasında kırıklar, idrar kanalıyla ilgili sıkıntılar bulunan, incelemelerde böbreğinde tümör olduğu tespit edilen İnce için şehir hastanesinde multidisipliner bir tedavi süreci gerçekleşti. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek ve ekibinin uzun takibi sonrası İnce, önce böbreği sonra idrar kanalı nedeniyle ameliyat edildi. Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, başarıyla gerçekleştirdikleri operasyona ilişkin bilgi verirken kendisinin de depremlerde yakınlarını kaybettiğini ifade etti. “Daha dün gibi yaşayan bilir"
Depremin üzerinden bir yıl geçse de yaşananların dün gibi aklında olduğunu söyleyen 53 yaşındaki Ali İnce, “Depreme Kahramanmaraş Türkoğlu, Beyoğlu kasabasında yakalandık bir kızım, 2 oğlum, eşim yanımdaydı. Maalesef 2 delikanlı oğlumu toprağa verdik, Cenab-ı Allah’ın takdiri. 5 saat kadar eşim enkazdaydı önce onu çıkarmışlar, 5,5-6 saat de ben kaldım sonra beni, 9 saat kadar sonra da kızımı çıkartmışlar. Enkazda hepsini çağırdım, Alperenim, kızımı Perihan’ım diye çağırdım, anca ondan ses geldi. Ne eşimden ne çocuklardan ses geliyor, bana bir şeyler oluyor, kızım kafanızı koruyun dedim. Ağabeylerine, annene seslen, hiçbiri cevap vermiyor dedim. Beni nasıl götürdüklerini dahi bilmiyorum, gözümü açtığımda uçaktaydım. Nereye gidiyoruz dedim, ‘İstanbul’a’ dediler, ben hatta indirin, çocuklar daha orada dedim. 3’üncü gün çıkmışlar, sonradan eşimle kızım buraya gelene kadar çocuklardan bile haberim yoktu. Belimde kırıklar oluşmuştu, idrar kesem parçalanmış. Film çekildikten sonra fark ettiler, böbreğimde kitle varmış, o zamana kadar bilgim yoktu, herhangi bir şikayetim yoktu. Deprem daha dün gibi bizler için, bunu yaşayan bilir. Hepsi taze, 2 tane fidan toprak altında, özlüyorsun. Gittim, gördüm, dünya malı olmayaydı, çocuklar olaydı ama tabi bu da bir takdiri ilahi. Deprem şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Milletini seven ve birlik beraberlik içerisinde olan tüm kardeşlerime, büyüklerime, devletime, milletime teşekkür ediyorum. Binamız tamamen yıkıldı, 2-3 yıllık denilmişti, 3 katlıydı. Devlet büyüklerimizden isteğim sadece sorumluların cezalarını çekmeleri” dedi. “Hem böbrek tümörünü hem kopan idrar kanalını ameliyat ettik"
Depremlerin 1’inci yıl dönümü öncesi vefat eden vatandaşların yakınlarına baş sağlığı dileyen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek, depreme Kahramanmaraş’ta yakalanan hastasının tedavisine ilişkin ise şöyle konuştu:
“Hastamız, 6 Şubat 2023 depreminden sonra ambulansla şehir hastanemize geldi. Kemik kırıklarıyla birlikte, idrar yollarında ciddi bir kopması ve kanaması vardı. Acil olarak hastamızı ameliyathaneye aldık, stabil hale getirdik. İleri tetkik, tedavi için yatırdık ve takip ettik, bu tetkikleri yaparken maalesef böbreğinde de bir tümör tespit ettik. Tesadüfi tespit edilen bir tümör. Yatışı esnasında bu tümörün tedavisini oluşturduk. Kemikleri iyileşti, diğer problemleri çözüldü, en son olarak idrar kanalı kopmasıyla ilgili problemi çözmek için yeniden yatırdık ve tedavi ettik. İdrar kanalı darlıkları maalesef çok fazla, ülkemizde de çok fazla. Bir sürü nedeni vardır; motosiklet kazası, araç içi, dışı kazalar, travmalar, enfeksiyonlar, böyle felaket durumlarında, deprem bölgelerindeki travmalara bağlı idrar kanalı kopuyor. Kopma yeri, mesafesi, uzunluğu önemli. Hastamızda tam idrar kesesiyle prostatın olduğu yerden kopmuştu. Ağır bir kopukluktu, çok çok yukardaydı, onun için robotik cerrahi yöntemiyle bu kanal kopukluğunu onardık, ameliyatı gayet güzel, çok başarılı geçti. Hem böbrek tümörünü hem kopan idrar kanalını ameliyat ettik. İlk ameliyatımızı; böbrek tümörü ameliyatımızı hasta stabil olduktan sonra yaklaşık 8 ay önce gerçekleştirdik. Sonra idrar kanalı kopukluğunu tedavi ettik, o da yaklaşık 2-3 hafta evvel oldu. Deprem bizi çok etkiledi, ben de ailesel olarak etkilendim, ülke olarak ağır bir travma geçirdik. Hepimize geçmiş olsun, derin üzüntüleri yaşıyoruz, hekimler olarak hep buradayız. Allah bir daha böyle felaketleri ülkemize yaşatmasın, çok zor zamanlar geçirdik. Allah vefat eden vatandaşlarımıza, yakınlarımıza rahmet eylesin. Bizler zor zamanları kısa sürede atlatabilecek bir milletiz.”