Kahramanmaraş merkezli depremlerde kendileri ve aileleri etkilenmesine rağmen bir an bile işlerini bırakmayan sağlık çalışanları, depremin görünmez kahramanları oldu.
6 Şubat 2023’ü tarihler gösterdiğinde tüm Türkiye büyük bir felakete uyandı. Kahramanmaraş’ta üst üste meydana gelen 2 deprem 11 ilimizde yıkıcı etkiye sebep oldu. Milyonların tek yürek olduğu deprem sonrasında binlerce can kaybı yaşanırken, milyonlarca insan evsiz kaldı. 50 binin üzerinde insan hayatını kaybederken, 100 binin üzerinde insan da yaralandı. Sağlık çalışanları özverili davrandı
Depremin ilk olduğu andan itibaren sağlık çalışanları, görevlerinin başına geldi ve yaralı insanlarla ilgilendi. Bazı sağlık çalışanları da Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile koordine olup enkazda 7 gün 24 saat çalıştı. Pandeminin de kahramanı olmuşlardı
Geçtiğimiz yıllarda pandemi döneminde de büyük bir özveriyle evlerine gitmeden çalışan sağlıkçılar depremin de görünmez kahramanları oldu. Yükü Adana omuzladı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde birçok ilde büyük yıkım yaşanırken, deprem izolatörlü olan Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir olumsuzluk yaşanmadı ve bölgenin yükünü hastane kaldırdı. Deprem bölgesinde yaralı çıkanlar ilk müdahalenin ardından helikopter ve karayolu ile Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilirken, Türkiye genelinden binlerce sağlıkçı da hastaneye akın edip yaralılara ve meslektaşlarına yardımda bulundu.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan ancak depremde hayatını kaybeden sağlıkçılar için de hastanede ‘Anı köşesi’ oluşturuldu. Yaşadıklarını anlattılar
İhlas Haber Ajansı’na konuşan Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi sorumlusu Doç. Dr. İlknur Aslan, deprem döneminde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Aslan, “Depremin akabinde inanılmaz bir yoğunluk vardı. İl dışından binlerce sağlık çalışanı geldi ve hemen ‘biz ne yapabiliriz’ dediler. Depremde hayatını kaybeden pek çok yakınımız oldu. Biz 5. gün enkazdan kendi elimizle çalıştığımız hemşiremizi çıkarttık. Ancak enkazdan onu çıkartıp defnettikten sonra geri işimizin başına geldik ve çalıştık. Çünkü bizlerden umut bekleyen binlerce yaralı vardı” ifadelerini kullandı. “Çığlıkları ambulans sesine benzettim”
Acil Tıp Kliniği Sorumlu Hemşiresi Rukiye Demirci ise depremin akabinde ailesiyle birlikte hastaneye geldiğini, kendisinin işinin başına geçtiğini söyledi. Demirci, “Hastaneye girdikten sonra çocuklarımı ve eşimi unuttum. Sabah 05.30’da hastaneye girdim ve 5 gün sonra hastaneden çıktım. O kadar yoğundu ki unutamam. Helikopter sesleri bir yanda, karadan ambulans sesleri diğer yandan çalıştık. Dışarı çıkıp göremesek de yıkımın büyüklüğünü tahmin ettik. Yıkımı ben evimde yaşamadım ama o insanların çığlıklarını ben ambulans ve helikopter seslerine benzettim. Şuuru yerinde olan insanlar çocuklarını sayıklıyordu, çocuklar da anne ve babalarını soruyordu. Herkes şoktaydı” dedi. “Çok duygusal anlar yaşandı”
Çocukların ve annelerinin buluşmasının çok duygulu olduğunu aktaran Demirci, “Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Planlı bir yaklaşım zaten olmadı ancak herkes hastalara çok şefkatli yaklaştı. Biz ilk 3 günü burada çok yoğun yaşadık. Çocuk acilde anne ve babasız çocuklar vardı. İdare tarafından güvenlik sağlanmıştı ancak çocuklar ve annelerin birkaç gün sonra buluşması çok duygulu oldu. Çok duygusal anlar yaşandı” ifadelerini kullandı. “Bütün sağlıkçılar canla, başla mücadele verdi”
Hemşire Hüseyin Kumcu ise depremin ardından UMKE ile enkaza gittiğini söyledi. Kumcu, “Adana’da 1 hafta içerisinde ekiple enkazları tamamladıktan sonra Hatay’a gittim. Hatay’da yaklaşık 1 buçuk ay kaldım. Bizde bile çok kötü hatıralar bıraktı. 1 buçuk ay sonra Adana’ya gelince buradaki depremzedeler ile ilgilendik. Bütün sağlıkçılar canla, başla mücadele verdi” diye konuştu.