Lojistik ve depolama işlemlerinde raf sistemlerinin ne kadar önemli olduğu en son yaşanan Düzce ve İzmir depremlerinde bir kez daha ortaya çıktı. Merkezi İzmir’de olan Heber Mühendislik Raf Sistemleri Firmasının sahibi Hakan Karataşlı, doğru yapılmış raf sistemleri sayesinde hem can hem de mal güvenliğinin sağlanabileceğini söyledi.
Raf sistemlerinin deprem anında en az AFAD ve UMKE kadar önemli olduğu anlatan Heber Mühendislik Raf Sistemleri Firmasının sahibi Hakan Karataşlı, raf sistemlerinin kesinlikle duvara bağlanmaması gerektiğini ve zemine sabitlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Raf sistemlerinin hem can hem de mal kayıplarının önlenmesi için ne kadar önemli olduğunu anlatan Karataşlı, doğru raf kurulumunda, periyodik bakımına, kullanılacak malzemeden yapılacak denetimlere kadar detaylı açıklamalarda bulundu. “Bölgedeki tek firma”
Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Heber Mühendislik Raf Sistemleri Firmasının sahibi Hakan Karataşlı, firmalarının 20 yıllık tecrübesiyle sektöre hizmet verdiğini, yurtiçinden çok sayıda tanınmış markaya ve yurtdışından 17 ülkeye hizmet verdiklerini söyledi. “Beyaz eşyadan gıda sektörüne, savunma sanayisinden yeni yapılan nükleer santrale kadar pek çok müşterimiz mevcut. Depolama ve raf konusunda hizmet verirken aynı zamanda bunun mühendisliği hesaplamalarında da müşterilere hizmet veren bölgedeki yegane firmayız” dedi. “Her iki depremi de hasarsız atlattık”
En son yaşanan Düzce depreminde rafların mal ve can güvenliği için önem arz ettiğini aynı durumu İzmir depreminde de yaşadıklarını aktaran Karataşlı, “Raf sistemlerinin kurulumu, imalatı ve montajıyla alakalı bakanlığımızın sunduğu bir yönetmelik var. En son Düzce depremi yaşandı ondan önce de İzmir depremi yaşandı, ciddi bir depremdi. Bulunduğumuz depo Ege Bölgesinin en büyük lojistik depolarından birisi. Düzce depreminde de gerek mobilya gerek gıda gerekse tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve raf hizmeti verdiğimiz firmalar vardı. Çok şükür bunlarda da hiçbir sıkıntı olmadan çok ufak hasarlarla atlattık, raflarımız ayakta kaldı. Ne yazık ki birçok firmanın raflarının yıkıldığını gördük. Bunun da sebebi kullanılan ürünün kalitesi, hesaplamalarda yapılan hatalar ve fiyatları daha ucuza çekmek için yapılan yanlışlar oldu. Biz bunların olmaması için rafların imalatını yapmadan önce bölgenin AFAD’tan alınan verilerle tahmini deprem analizlerini alıp, simüle edip müşteriye tekliflerini sunarak raf kurulumunu yapıyoruz. Raf kurulumundan sonra tekrar mühendis ekibimiz periyodik kontrollerini yapıyor” diye konuştu. “Raf sistemleri hayati önem taşıyor”
Raf sistemlerinin afetlerdeki öneminden de bahseden Karataşlı, “Aslında raf sistemleri bir UMKE kadar bir AFAD kadar önemli bir yapı taşıdır. Herhangi bir depremde, selde, afet anında orada kullanılacak gıdadan çadıra ekipmanlara her şey bu raflarda stoklanır. Eğer deprem veya bir afet anında bu raf sistemleri ayakta durmazsa o alana yardım gitmez. O yüzden raf sistemleri ülkemizin yaşayacağı herhangi bir sıkıntıda hayati önem kazanır. Buna bakarak biz raf sistemlerini en yüksek verimlilikle yaparız. Herhangi bir afette, sıkıntıda raf sistemi yıkılırsa oraya hiçbir hizmet gitmez. O yüzden bir kurum kadar, oraya gidecek yardım kadar raf sistemleri ve raf sistemlerinin bulunduğu deponun da ayakta kalması bizim için çok önemli” dedi. “Raf sistemleri duvara bağlanmaz”
Raf sistemlerinde güvenlik açısından dikkat edilmesi gereken standartlar olduğunu belirten Karataşlı şunları söyledi: “Depo ve lojistik işi riskli bir iş. Bununla alakalı ciddi yönetmelikler var. Bir iki firmadan rafların duvarlara bağlanması şeklinde yorumlar yapmış ancak bu tamamen yanlış. Raf sistemi, esnemesi gereken, herhangi bir depremde salınım yapması gereken bir sistemdir. Eğer salınım yapmazsa yıkılır. Duvara bağlanırsa duvar esnek bir yapı değildir ve esnemez, rafta esnemez ve duvarın ve rafın yıkılma tehlikesi vardır. Kesinlikle raf sistemi duvara bağlanmaz. Kendi içinde ayakta durabilen sadece kaymaması için zemine bağlanan bir sistemdir.” “Ülkemiz yassı çelikte dünyada ilk sırada”
Raf sistemlerinde üretimde nelere dikkat ettiklerini de anlatan Karataşlı, “Raf sistemi üretiminde can damarı olan konu hammaddedir. Biz kolon dediğimiz sistemlerde sert çelik kullanırız. Ülkemiz kullanmakta olduğumuz yassı çelikte dünyada ilk sıradadır. Bununla beraber Heber, tüm imalatı, hammaddesinden deposuna kadar kendi yapar, montajı kendi personeli yapar ve en son kontrolleri de kendi mühendisleri yapar. Bu da bize, tüm operasyonları takip eden bir firma olarak çıkabilecek bir sorunda müşterisine anında cevap verebiliriz. Heber, Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren tamamen yerli ve milli bir firmadır” dedi. Rafların periyodik kontrolleri yapılmalı
Rafların periyodik olarak kontrollerinin yapıldığını ve bunlarla alakalı yaptırımların olduğunu anlatan Karataşlı, “Bakanlığımız bu konuyu çok iyi denetliyor. Rafların bugün bir asansör, forklift gibi artık her yıl periyodik kontrolleri zorunlu hala geldi. Şu an periyodik kontrolünü yaptırmayan firmalara bakanlık ilk olarak uyarı ardından da kapatmaya kadar gidebiliyor. Biz bu konuyu destekliyoruz. Eğer bunların periyodik kontrolü yapılmazsa depremde veya deprem öncesinde çalışırken ciddi problemler görebiliyoruz” şeklinde konuştu.