BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, memleketi Eskişehir’de, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki camide cuma namazı kıldı. Cami çıkışında vatandaşlarla sohbet eden Destici, gazetecilerin de sorularını yanıtladı. TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Destici, şunları söyledi:“Şimdi biz terör ile uğraşırken maalesef içimizdeki bir kısım gruplar, sözde sivil toplum örgütleri terör seviciliği yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin değil, terörün yanında duruyorlar, terör örgütlerinin yanında duruyorlar. Onların siyasi uzantısı partilerin yanında duruyorlar. İşte bunun son örneğini de en son Türk Tabipler Birliği Başkanında gördük. Kahraman Türk ordusu tarihin hiçbir döneminde kimyasal silah kullanmamıştır. Zaten Savunma Bakanlığı da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde böyle bir silah olmadığını da açıklamasına rağmen, bunların söylenmiş olması, gerçekten kabul edilebilir değil. Öncelikle bir kere daha lanetliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili de aynı şeyleri söyledi ve maalesef hala bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'ndan ya da parti sözcüsünden, genel başkan yardımcılarından bunu kınayan, bunu ayıplayan bir söz duymadık. Ya da bir disiplin süreci işletileceğine dair herhangi bir açıklama da duymadık. Unutturmaya çalışıyorlar ama biz de unutmayacağız, unutturmayacağız, milletimiz de unutmayacak."
‘HERKES HUKUKİ ÖNÜNDE ETTİĞİNİN KARŞILIĞINI ALACAKTIR’TTB Başkanı Fincancı ile ilgili yapılan soruşturmanın tamamen hukuki bir soruşturma olduğunu ifade eden Destici, “Çünkü kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve kahraman Türk ordusuna iftira atamaz. Özellikle onların mesajı aslında Fincancı’nın ve Sezgin Tanrıkulu'nun mesajı iç kamuoyuna değil de arkadaşlar onlar Avrupa'ya, Batı'ya mesaj vermeye çalışıyorlar ve Türkiye'yi karalamak, itibarsızlaştırmak ve Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda sanki kimyasal silah kullanıyormuş gibi bir algı oluşturmak, buna hizmet ediyorlar. Yani hainlik yapıyorlar. İşin açıkçası bu. Şimdi elbette ki bunun Türkiye Cumhuriyeti anayasasında, yasalarında bir karşılığı var. Hukuki bir karşılığı var. Bunun için savcılarımız soruşturma başlattılar. Önce gözaltına alındı, sorgusu tamamlandı ve şu anda da tutuklandı. Tabii ki cezası neyse bununla karşı karşıya kalacak. Tabii oradaki bakın hal ve tavırlarına dair baktığınızda, bir militan gibi. PKK'nın, HDP'lilerin kullandığı işareti kullanarak zafer işareti yapıyor. Yani kime karşı zafer kazandın sen? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı mı? Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı mı? Vatansever, milletperver hekimlere karşı mı? Kime karşı zafer kazandın? Gerçekten bunları anlamak mümkün değil. Tabii şunu da anlamakta güçlük çekiyoruz. On binlerce, yüz binlerce vatansever, milletperver hekimimiz, doktorumuz var. Nasıl oluyor da bu tür terör örgütü destekçileri, bölücülüğe hizmet eden kişiler nasıl oluyor da Türk Tabipler Birliği gibi bir kurumun başına geçebiliyor? Gerçekten bunu da anlamak mümkün değil. İnşallah bu da herkese bir ibretlik ders olmuştur, diye düşünüyorum. Ben olayı, süreci hukuki bir süreç olarak değerlendiriyorum ve herkes tabii ki hukuk önünde hak ettiğinin karşılığını alacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Türk hukuku da elbette ki bölücülere karşı, vatan hainlerine karşı, devlet düşmanlarına karşı gereğini yapar. Şu anda yapılan da odur” dedi.‘TÜRK’ KELİMESİNİN KALDIRILMASI ÇALIŞMASI VAR’Türk Tabipler Birliği'ne şu anda yapılan çalışmanın, başındaki ‘Türk’ kelimesinin kaldırılmasına yönelik olduğunu kaydeden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Hazırlık Türk Tabipler Birliği'nin kapatılması yönünde değil, Türk Tabipler Birliği’nin ismindeki ‘Türk’ kelimesinin kaldırılması. Çünkü gerçekten mevcut yönetim, Türk kelimesine uygun hareket etmiyor. İkincisi de mecburi üyelikleri kaldırmak, yani yeni bir düzenleme. Bu da Tabipler Birliği başta olmak üzere Tabipler Birliği benzeri bütün meslek kuruluşlarıyla ilgili bir çalışma başlatıldı ve şu anda bu çalışma devam ediyor. Buraya bir çeki düzen verilecek. İşin doğrusu bu” diye konuştu