‘Anadolu’nun Elhamrası’ olarak bilinen ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer Alan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasının yüzeyindeki dillere destan motifler takılarda yeniden hayat buldu. Sivas Olgunlaşma Enstitüsü, altın ve kemik ile motifleri harmanlayarak esere dönüştürdü.
Sivas’ın Divriği ilçesinde yer alan ve 1228 tarihinde yaptırılan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, günümüzde modaya da ilham kaynağı oldu. Yüzeyinde 10 bine yakın birbirinden farklı ve asimetrik motif barındıran tarihi yapıdan esinlenen tasarımcılar, her biri ayrı ayrı anlamlar taşıyan motifleri altın ve kemiğe işledi. ‘Anadolu’nun Elhamrası’ olarak bilinen ve 3’ü cami, 1’i Darüşşifa kapısı olmak üzere 4 ayrı kapıda bulunan bezemeleri takılara konu edinen tasarımcılar, motifleri ölümsüzleştirmeyi amaçlıyor. Altın, Sivas kemiği, doğal taş gibi malzemelerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ürünler, göz kamaştırıyor. ‘Methinde diller kısır, kalem kırıktır’
Divriği Ulu Cami ile ilgili bilgiler veren Sanat Tarihçisi Semilya Ökten, “Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan bir cami ve Darüşşifası. 1228 yılına tarihleniyor. 13’üncü yüzyılın en önemli yapılarından birisi. Aynı zamanda kendinden sonraki yapılara bir ilham kaynağı olmuş eser. Ama şimdiye kadar benzeri inşa edilememiştir. Divriği Ulu Cami; ‘Anadolu’nun Elhamrası’ gibi isimlerle de nitelendirilmektedir. Aynı zamanda Mevlana Celaleddin Rumi inşasına şahit olmuş ve Divriği Ulu Cami için; ‘Methinde diller kısır, kalem kırıktır’ gibi bir ifade kullanmıştır” dedi.
‘Melike Turan Melek Gerdanlık Serisi’
Yapılan takı çalışmasının amacını anlatan Ökten, “Harap durumda kalmış bezemelerin belgelenmesi ve gelecek nesillere aktarılması için böyle bir çalışma yaptık. Bunu yaparken akademik düzeyde de yayın çalıştık. Takı serimize Ahmet Şah’ın eşi olan ‘Melike Turan Melek Gerdanlık Serisi’ adını verdik. Hem Divriği Ulu Cami bezemelerini Sivas kemiği ile birleştirdik hem de geometrik motiflerle birleştirerek tasarım yaptık” ifadelerine yer verdi.