Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Osman Korucu, “Demansın en sık nedeni toplumda da ismini çok sık duyduğumuz Alzheimer hastalığıdır. Her 3 demans hastasından 2’si Alzheimer tanısı almaktadır" dedi.
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Nöroloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Osman Korucu, demans hastalığının en önemli nedenlerinden birinin Alzheimer hastalığı olduğunu söyledi. Demansın nedenlerine değinen Doç. Dr. Korucu, ’’Demans birçok nedene bağlı oluşabilmektedir. Primer ilerleyici nedenler ve sekonder dediğimiz altta yatan başka bir nedene bağlı gelişen durumlar demans nedeni olabilir. Primer ilerleyici demanslarında en sık neden toplumda da ismini çok sık duyduğumuz Alzheimer hastalığıdır. Her 3 demans hastasından 2’si Alzheimer tanısı almaktadır’’ şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Osman Korucu sözlerine şöyle devam etti:
’’Demansın en sık nedeni olan Alzheimer hastalığında belirtiler, erken dönemde kelime bulma güçlükleri, bellekle ilgili yakınmalarla başlayıp davranış değişikliği üriner inkontinansa kadar geniş bir yelpazede yer alan belirtiler görülmektedir. Halüsinasyonlar, kişilik değişiklikleri, davranış değişiklikleri, kelime bulma güçlükleri, yön bulma zorlukları yine Alzheimer hastalığının evrelerine göre gördüğümüz belirtileridir. Alzheimer hastalarında erken evrede aynı soruları sorma, eşya kaybetme gibi sık gördüğümüz bellekle ilgili yakınmalar görülmekte, orta evrede daha çok kendi başına dolaşabilme, dışarıda bağımsız olma, evde odaları karıştırma gibi şikayetlerle hastalar başvurmakta, ileri evrede ise daha çok davranışsal değişikliklerin, halüsinasyonların görüldüğü bilinmektedir. Alzheimer tanısı konulurken öykü, nörolojik muayene, nöro görüntülemeler, nöro psikolojik testler, beyin omurilik incelemeleri ve kan testleri bize yardımcı olmaktadır. Bunlar içerisinde bizim için en önemli, tanıya en fazla yardımcı olan ise hastanın öyküsüdür. Demansta risk faktörleri; yaş, kadın cinsiyet, düşük eğitim durumu, bunun dışında hipertansiyon, diyabet, sigara, hiperlipidemi ve genetik faktörler olarak sayabiliriz. Demansta yüksek eğitim düzeyi, egzersiz, Akdeniz tipi beslenme ve bazı anti oksidanların koruyucu olduğu bilinmektedir. Günümüzde Alzheimer hastalığını ortadan kaldıracak bir tedavi bulunmamaktadır. Bu verilen tedaviler hastalığın beyinde yıkım hızını azaltmaya yönelik olup, bu tedaviler dışında duygu durum bozukluklarında veya davranışsal bozukluklara yönelikte tedaviler vermekteyiz. Alzheimer hastalığı genellikle ileri yaşta görülen bir hastalıktır. 65 yaş üzerinde yüzde 6-10 oranında görülürken, 80 yaş üzerinde bu oranın yüzde 50’lere çıktığını biliyoruz. Genetik faktörler açısından incelediğimizde Alzheimer hastalığının yüzde 1’inde genetik faktörler olduğu da bilinmektedir. Ancak 60 yaş altında Alzheimer tanısı alan hastaların önemli oranda genetik faktörlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Alzheimer hastalığından korunmak için hipertansiyon, diyabet, sigara ve hiper lipidemi bizim önlem alabileceğimiz risk faktörleridir. Bunun dışında mental aktivite, fiziksel aktivitenin fazlalığı hastalıktan bizi koruyacaktır. Akdeniz tipi beslenmenin de bu hastalıktan koruyucu rolü olduğu bilinmektedir.’’