Şanlıurfa'da yüzlerce kekliği doğaya salan vali ve belediye başkanı, vatandaşlarla birlikte çevreye atılan çöpleri topladı.
Şanlıurfa'da Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünde beslenerek büyütülen yüzlerce yavru keklik, Atatürk Ormanı'nda doğaya salındı. Ormana giden Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile Tarım ve Orman Bakanlığı 3. Bölge Müdürü Hacı Ahmet Çiçek, kafesteki keklikleri çıkartarak doğaya saldı. Kafesten çıkan birçok keklik kanat çırparak ormanda kaybolurken, bazı kekliklerin uçmak istememesi ise ilginç görüntülerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Kekliklerden biri fotoğraf çekmeye çalışan bir kızın başına kondu. Küçük kızın korkması üzerine kekliği başının üstünden alan görevliler tekrar doğaya bıraktı. O anda kalabalıktaki bir vatandaşın “Kraliçe seçildin” demesi ise gülüşmelere neden oldu.
Kekliklerin doğaya salınmasının ardından eline poşet alan Vali Salih Ayhan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, vatandaşlarla birlikte ormana atılan çöpleri topladı.
"Doğaya keklik salımı yaptık"
Toplumun çevre ile ilgili etkinliklere çok ihtiyacı olduğunu söyleyen Şanlıurfa Valisi Ayhan, "Özellikle pandemiden sonra doğa ile iç içe olmak, doğa ile baş başa olmak, çevre hassasiyetinin çok ciddi manada arttığını görebilmekteyiz. Neden, çünkü doğal denge bozuluyor. İnsanların doğaya ihtiyacı gittikçe artıyor. Biliyorsunuz 5-11 Haziran Dünya Çevre Günüydü. İlimizde de bu konuda çok anlamlı programlar yaparak bunun farkındalığı, şuurlandırma faaliyetleri ciddi manada yapıldı. Hakikaten dolu dolu programlar oldu ve bugün de 11 Haziran ve yine bir kamp alanında, insanlar doğa ile baş başa, iç içe, hem doğaya keklik salımı yaptık hem de burada doğa ile baş başa olan vatandaşlarımızı ziyaret ettik" ifadelerini kullandı.
"Doğanın bize ihtiyacı yok, bizim doğaya ihtiyacımız var"
Yaptıkları çalışmayla doğa sevgisini erken yaşta çocuklara aşılamış olacaklarını söyleyen Vali Ayhan, "Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı ve arkadaşlarımızla birlikte bir çöp toplama faaliyeti icra edeceğiz. Ardından doğa yürüyüşü yapacağız. Farkındalık oluşacak, bir mesaj vereceğiz. Doğaya sahip çıkıyoruz. Bu sorumluluk mevkiinde olan bizler bu hassasiyeti iliklerimize kadar hissettiğimizi kamuoyu ile paylaşıp herkesin de bu duygu ve anlayışta olmasını özellikle istiyoruz. Hep söylerim, doğanın bize ihtiyacı yok, bizim doğaya ihtiyacımız var. Doğayı yaşatırsak insanoğlu da yaşar. Bu şuurdayız, bu hassasiyetteyiz. Herkes elinden geleni yapmakla mükelleftir. Hazreti İbrahim'in ateşine su dökmeye giden karınca misali en azından safımızı belli edeceğiz ve doğayı koruyacağız. Doğa ve çevre sevgisini erken yaşta çocuklarımıza aşılamış olacağız" dedi.
"Eskiden çok vardı"
Eskiden doğada çok sayıda keklik olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ise, "Biraz önce doğaya keklik saldık. Aslında bu keklikler üretiliyor ama geçmişte doğada çok sayıda keklik vardı. Şimdi görüyorsunuz ki ihtiyaç oluyor. Onun için de doğaya bırakılma gereği duyuluyor. Birazdan da çöp toplayacağız ama esas olan doğaya çöp atılmamasıdır. Yani doğa tertemiz, pırıl pırıl. Çöp atma hakkımız yok ama biz büyük, küçük, hanımlarla beraber onları toplayacağız ve onu temizlemiş olacağız. Nasıl ki insanlar kirlendiklerinde hamama giderler, banyo yaparlar, doğanın da böyle temizlenmeye ihtiyacı oluyor ama en büyük temizlik onu kirletmemektir. Gelişigüzel attığımız bir şeyi halbuki iki adım daha attığımızda çöpe atabiliriz. Bazen saatlerce yürüyüp egzersiz yapalım, zayıflayalım diyoruz ama çöpü bir yere atmak için iki adım atmaya eriniyorsak bu doğru değildir" ifadelerine yer verdi.
"Nesli tükenen canlıları kitaplarda görürüz"
Doğadaki her şeyin bir dili olduğunu ve dilleriyle bize hitap ettiklerini söyleyen Başkan Beyazgül, "Ağaçlar ciğerler için, çiçekler renk renk, her birimize faydası var. Böcekler, sürüngenler bizim için hizmet ederler. Ben sizin için toprağı havalandırıyorum derler. Bir kısım ben sizin için tozlaşmayı yapıyorum derler. Bunlar parayla alınacak servetler değil. Birinin nesli ortadan kaybolduğu zaman veya bir tür ortadan kaybolduğu zaman o türün bir daha geri dönmesi mümkün değil. Kitaplardan okuruz ama hayatımızdan bir şey eksilmiş olur. Bugün birçok hastalıkla karşı karşıyayız, neden? Faydasını keşfetmediğimiz bitkiler kaybolduğu zaman vücudumuzdan da bir takım şeyler kaybolabiliyor" diye konuştu.