Emre Kınay, 10 Haziran 2020 tarihinde koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağının olduğu saatlerde, Cihangir’de arkadaşlarıyla birlikte yemeğe gitti. Arkadaşlarıyla birlikte eğlenen ünlü oyuncu, mekan çıkışında kendisini görüntüleyen gazetecilerle tartışıp, hakaret edince karakolluk oldu.
Kınay’ın kendisine hakaret ettiğini söyleyen kameraman Mustafa Ağdağ, karakola giderek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından Emre Kınay hakkında 'hakaret' suçundan dava açıldı. Alınan tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı, Kınay’ın 'hakaret' suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Savcı, cezada haksız tahrik indirimi uygulanmasını veya ceza verilmesinden vazgeçilmesini de talep etti.
“HAKSIZ TAHRİK HÜKÜMLERİ UYGULANMASIN”
İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya taraflar katılmadı. Duruşmada esasa ilişkin ifade veren müşteki Mustafa Ağdağ’ın avukatı, sanık Emre Kınay’ın haksız tahrik hükümleri uygulanmadan cezalandırılmasını istedi.
"BÖYLE BİR OLAY KEŞKE YAŞANMASAYDI"
Emre Kınay’ın avukatı Yasemin Kumbaracıbaşı ise duruşmada şu ifadeleri kullandı:Maksatlı bir haber yapıldı. Burada itibar suikastı yapılmıştır. Müvekkilim ağır tahrik altında kalmıştır. Böyle bir olay keşke yaşanmadaydı. Ancak burada bir olay yok. Olay yaratılmıştır. Bütün ahlak değerlerimiz çiğnenmiştir
“TAHRİK ALTINDA SÖYLEDİ”
Alınan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık Emre Kınay’ın "Geri zekalı mısın?” şeklindeki sözlerini kışkırtma sonrası haksız tahrik altında söylediğini belirterek, ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
"GÖRÜNTÜ YANLIŞ ŞEKİLDE ALGILANMIŞ"
Dava kapsamında savunma yapan Emre Kınay, gazetecilerin kendisini ve arkadaşını gizli şekilde çektiğini göründe yanlarına gittiğini anlatarak, "Görüntülerde sanki birisi belimden sarılmış, karşı tarafa zarar vermeye çalışıyormuşum gibi görülmüşüm. Ancak ben çekildiğim için bu görüntü yanlış şekilde algılanmış. Hakaret etme kastım yoktu. Haksız tahrik altında çıkmış sözlerdir" demişti.