Mustafa ERCAN- Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ depreminin ardından taşındıkları Mersin’de açtığı mum atölyesiyle hayata tutunan bedensel engelli Gülay Tatar, kazandığı parayı da kas hastası olan 7 yaşlarındaki ikizlerinden Ece’nin tedavisi için harcıyor. Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremde evleri ağır hasar gören bedensel engelli Gülay Tatar ve ailesi Mersin’e taşındı. Memleketinde mum yapımıyla uğraşan Gülay Tatar, burada da geçimlerini sağlamak ve kas hastalığı olan 7 yaşlarındaki ikiz çocuklarından Ece’nin tedavi masraflarını karşılamak için Yenişehir ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde mum atölyesi açtı. Engelli olmasına karşın çalışıp yeni hayatına tutunan Tatar, kızına örnek olacak bir başarı hikayesi yazıyor. 'KIYAMET GİBİ BİR GÜNDÜ' Depremde evleri ağır hasar alan Gülay Tatar, o anlarda yaşadıklarını anlattı. Büyük bir gürültüyle uyandıklarını söyleyen Tatar, "Uyandığımızda hala sallanıyorduk. Apar topar yalın ayak, üzerimizde pijamalarla dışarı çıkmaya çalıştık. Dışarı çıktığımızda yanımızdaki binalar tamamen yıkılmıştı. Herkes bir tarafa koşuşturuyordu. Arka sokakta annemlerin evine ulaşmaya çalıştık. Oraya gittiğimizde felaketle karşılaştık, şehir yok olmuştu. Nerdeyse ayakta kalan bina kalmamıştı. Kıyamet gibi bir gündü o gün. Akşam saat 18.00'e kadar şehirde kaldık. Daha sonra şehirden çıktık. İlk olarak Kayseri'ye ardından Ankara'ya gittik. Son olarak Mersin'e geldik. Çok fazla kayıp verdik. En acısı da bir haber alamamak. İnsanların cesetlere bile umutla baktıklarını gördük" dedi. ÖNCE DEPREM SONRA SEL VURDU Kahramanmaraş’ta yaşarken evinin küçük bir odasını atölyeye çevirdiğini ve orada çalışmalar yaptığını söyleyen Tatar, "Depremde malzemelerimin kaybettim. Kurtarabildiklerimi bir depoya kaldırmıştım ama onu da sel vurdu. Burada yerleşik düzene geçtikten sonra atölye açma fikri geldi aklımıza. Atölyeyi açtıktan sonra ilk başlarda çok bir kazanç elde edemedik. Düşündüğümüzden daha maliyetli oldu. Belediyenin desteği ile bu sorunun üstesinde geldim" diye konuştu. '7 YAŞINDA OTURAMIYOR, KONUŞAMIYOR' Erken doğumla dünyaya gelen ve serepral palsi tanısı konulan kas hastası kızının tedavi masrafları için ürettiğini kaydeden Tatar, "İkiz kızlarım ve oğlum erken dünyaya geldi. Uzun bir kuvöz serüvenleri oldu. 3'üncü günde her iki bebeğim de beyin kanaması geçirdi. Her ikisine de aynı hastalık tanısı konuldu. Oğlum iyi durumda yürüyebiliyor, konuşuyor, okuluna gidiyor ama kızımın durumu biraz daha ağır. 7 yaşında henüz oturamıyor, konuşamıyor. Onun fizik tedavisi, ilaçları için çalışıyorum. Az ya da çok, onun tedavisi için destek olmaya çalışıyorum" ifadesini kullandı. 'KIZIMA ÖRNEK OLMAK İSTİYORUM' 13 yaşında geçirdiği ameliyat sonrası kendisi de yürüme yetisini kaybeden Tatar şunları söyledi: "Uzun süre fizik tedavi gördüm, tam yürümeye başladığımda 2 defa platinlerim kırıldı. Yürüme yetimi kaybettim. Şu an destekle yürüyebiliyorum. Ama yine de bir şeyler yapmaya, örnek olmaya çalışıyorum. Kızıma 'Ben başardım sen de başarırsın' demek istiyorum. Kadınsanız, üzerine bir de engelliyseniz iş bulmanız biraz daha zorlaşıyor. Hayatta herkesin farklılığı var, benim farklılığım da yürüyememekti. Ama bu yaşamama engel değildi. Çocuklarım, sorumluluklarım var. Bir kenara çekilip 'Yapamıyorum' demek en kolayı. Yapamadığımı da kendim görmek istiyorum. Çok şükür şu an yaptığım şeylerin karşılığını alıyorum, aldıkça da üretmeye devam edeceğim."
Dünyanın en pahalı üretimini yapan Gaziantepli işadamı Baharoğlu seçimini yaptı.
2023-10-31 08:15 - Ekonomi