KAHRAMANMARAŞ'TA DEPREMZEDELERLE BAYRAMLAŞTI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nurdağı'nda köy evlerinin teslim töreninin ardından Kahramanmaraş'a gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada kurulu olan Baykar Konteyner Kentte, depremzedeler ile düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Depremzedeler ile bayramlaşan ve alanda bulunanlara hitap eden Erdoğan, deprem felaketi nedeniyle bayramı buruk yaşadıklarını belirterek, "Bu felaketlerde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi bir daha böyle ağır imtihanlara maruz bırakmamasını diliyorum. Depremin ardından arama- kurtarma faaliyetleri ile acil yardım ve geçici barınma ihtiyaçlarının karşılanması ile enkaz kaldırma ve kalıcı konutların inşası ile geceli gündüzlü bir çalışma yürüttük. Çok geniş bir yıkım alanına ve ağır kayıplara rağmen hamdolsun bu yükün altında kalmadık. Asrın felaketini devlet ve millet olarak sergilediğimiz asrın dayanışması ile göğüsledik" dedi. 'CUMHUR İTTİFAKI, ZİLLET İTTİFAKINA BENZEMEZ' Afet konutlarının yapımına başlandığını ve köy evlerinden bazılarının anahtar teslimini yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Henüz depremin ikinci haftasında kalıcı konutların inşasına başladık. Depremin 75’inci gününde 105 binin üzerinde kalıcı konutun yapım sürecine start verdik. Bunların yaklaşık yarısının da temelini attık. Hatta bugün inşası tamamlanan köy evlerinden bazılarını hak sahiplerine anahtarlarını teslim ettik. Bundan sonraki her gün, her hafta, her ay bu şekilde devam edeceğiz. Önümüzdeki yılın bu vakitlerine kadar İnşallah, 319 bin konut ve köy evini depremzedelerimizin hizmetine sunmuş olacağız. Sakın bizi deprem turistleriyle karıştırmayın ha. Cumhur İttifakı, zillet ittifakına benzemez. Cumhur İttifakı ne derse onu yapar. Deprem bölgesine gelerek sadece görüntü veren, şov yapan, sonra da bir daha dönüp buraya bakmayan deprem turistlerini siz de zaten iyi biliyorsunuz. Bizler buraya hem acıları paylaşmaya hem yaraları sarmaya geliyoruz. Yapıları ise adım adım takip ediyor, sizlerin aktardığı ve kendi gördüğümüz aksaklıkları eksiklikleri anında düzeltiyoruz. Esasen deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz. Burada asıl yaptığımız şey iş yerleriyle, altyapısıyla, tarihi ve kültürel dokusunu koruyarak adeta yeni şehirler kurmaktır. Türkiye'nin tarihi bir seçim arifesinde olduğu bir dönemde biz önceliğimizi depremzedelerimizin yaralarına sarılmasına vermekten asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ilk maddesine de bunu yerleştirdik. Ülkemizi afetlere karşı dirençli hale getirecek çalışmaları illerimizin tamamına yayıyoruz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da, dönüşüm ve rezerv alan projesi olarak çok sayıda konutun ve dükkanın teslimini yaptık. Temelini attık. Deprem bölgesi şehirlerini ihya ederken İstanbul'dan başlayarak diğer şehirlerimizi hızla depreme karşı dayanıklı hale getirmek için yeni destek programının müjdesini de milletimizle paylaştık. Buna göre riskli yapısını dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza maliyetin yarısını devlet olarak biz vereceğiz. Konutun büyüklüğüne göre, 750 bin lirayla 900 bin lira arasında değişen bu hibe desteğinin kalan yarısı için de çok uygun şartlarda kredi imkanı sağlayacağız. Amacımız İstanbul'da bir yıl içinde 300 bin konutun 5 yıl sonunda da 1,5 milyon konutun dönüşümünü tamamlamaktır. Avrupa ve Asya yakasındaki rezerv alanların belirlenmesinden, yerinde dönüşüme kadar tüm planlarımızı buna göre yaptık. Deprem bölgesindeki inşaatların da bir yıl içinde söz verdiğimiz şekilde tesliminin gerçekleşmesiyle Türkiye'yi afetlere karşı dirençli hedefimize büyük ölçüde yaklaşmış olacağız. Türkiye Yüzyılı yolunda hiçbir engel tanımadan, eksikleri tamamlayarak, hataları düzelterek hedeflerimizi birer birer gerçekleştireceğiz. Bunun için 14 Mayıs’ta durmak yok yola devam diyor muyuz? Doğru adımlarla, yola devam ediyor muyuz? Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Maraş bizimle oldukça Allah'ın izniyle Türkiye Yüzyılı şafağının doğuşunun önüne kimse geçemez." 'MİLLETİN KADERİNİ YALANCILARIN, TEFECİLERİN ELİNE BIRAKMAYIZ' Karadeniz gazıyla ülkeye 500 milyar ile 1 trilyon dolar arasında kaynak kazandırıldığını dile getiren ve yapılan hizmetlere çamur atanları kin ve nefret çukurunda debelenmeye bıraktıklarını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "Milletimize hizmetlerimizi, müjdelerimizi sadece afetlerle mücadeleyle sınırlı tutmuyoruz. Biliyorsunuz dün ne oldu? Karadeniz gazının keşfi ve kullanıma sokulmasıyla ülkemiz enerji bağımsızlığı yönünde tarihi bir ilerleme kaydetti. Vatandaşlarımıza bu büyük devrimin sadece gururunu yaşatmakla kalmayıp, somut neticelerini günlük hayatına da yansıtmak için önemli bir karar aldık. Dedik ki bir ay boyunca konutlarda kullanılan gazın tamamı, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı kısmı ücretsiz olacak. Ama bay bay Kemal buna inanmadı. Bay bay Kemal'in yanındakiler inanmadı. Hele hele yavrucuklar var yanında. Onlar da dediler ki hani Karadeniz gazı? Nerede? Ne zaman çıkacak? Ya gözünüz var kör müsünüz? İşte doğal gaz var yanıyor. Ama bunların gözleri var görmez, kulakları var, duymaz. Kalpleri var mühürlü. Öyleyse benim milletim görüyor ya, yeter. Milletimizin bu sevincini paylaşmaya bile yanaşmayın. Yapılan hizmete çamur atmaya kalkanları kendi kin ve nefret çukurlarında debelenmeye bırakıyoruz. Birileri varsın, Londra tefecilerinin kapısında 300 milyar dolansın. Bunların buralardan böyle bir para getireceğine inanıyor musunuz? 14 Mayıs'ta bunlara bunun hesabını sormaya var mısınız? Bunlara biz bu milletin kaderini yalancıların, tefecilerin eline bırakmayız, demeye var mısınız? Kardeşlerim biz sadece Karadeniz gazıyla ülkemize değeri 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında hesap edilen yerli, milli, anamızın ak sütü gibi helal bir kaynağı kazandırdık. Şimdi Gabar'dan da çıkıyor. Ha onlar buna da inanmazlar. Gabar'dan, elhamdülillah, rezerv 1 milyar doları aşkın çıkıyor. Biz ülkemizin ve devletimizin imkanlarını büyüttükçe milletimizin refahını, huzurunu, güvenliğini güçlendirmeye devam edeceğiz. Ne diyoruz biz? Durmak yok. Durmak yok. Durmak yok." 'AİLELERİMİZE LEKE SÜRDÜRMEYECEĞİZ' Karadeniz gazından elde edilecek gelirle aile ve gençlik bankası kuracaklarını belirten ve ailelere leke sürdürmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu anlayışla Karadeniz gazını ülkemize kazandırırken yeni bir adım daha atıyoruz. Kaynağını Karadeniz gazı ve kendi ürettiğimiz petrolden alacak, bir de ne kuruyoruz şimdi? Aile ve gençlik bankası kuruyoruz. Ailenin taşıyıcısı olan ev kadınlarımızın emekliliğine buradan destek vereceğiz. Gördüğünüz gibi kaynağı söylüyorum. Ve bu kaynaktan çıkanın da nereye gideceğini de söylüyorum. Ne diyoruz? Aile ve gençlik bankası. Öyle laf ola beri gele yok. Bunun benzerini bu kardeşiniz nerede gördü? Norveç'te gördü. Norveç petrolünün belli bir kısmını gençler için rezerve ediyor ve başka bir şey için kullanılmıyor, buradan elde edilen imkanı gençlik için kullanıyor. Biz de inşallah Karadeniz gazının Gabar'ın belli bir oranını kimler için kullanacağız? Aile ve gençler için kullanacağız. Gençliğimizin eğitimine, istihdamına, evlenmesine buradan katkı sağlayacağız. Bir başka ifadeyle geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak aile ve gençlik politikalarını buradan finanse edeceğiz. Terör örgütlerine göz kırparak, sapkın akımları arkalarına alarak ülkenin kazanımlarına, fütursuzca saldırarak Türkiye'yi çökertmek isteyenler emin olun bundan da rahatsız olacaklar. Her konuda olduğu gibi bu hususta da kimin ne dediğine değil milletimizin ne istediğine, milletimizin bize hangi istikameti gösterdiğine bakacağız. Siz her şeye layıksınız. Bunlar LGBT'ci öyle mi? Biz LGBT'nin karşısındayız. MHP, LGBT'nin karşısında. Cumhur İttifakı olarak biz LGBT'nin karşısındayız. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailelerimize leke sürdürmeyeceğiz. Varsın onlar LGBT'ci olmaya devam etsinler. CHP'si de olsun, İP’i de olsun, öbür tarafta HDP'si de olsun. Kim olursa olsun. Biz kendimize bakacağız. Çünkü biz milletleri millet yapan güçlü ailelerdir. Ve bu güçlü ailelerin içinde LGBT olmaz." 'DURDUK YERE MEZHEP TARTIŞMASI AÇIYORLAR' Gençlere seslenen ve her iyi ve güzel gelişmeyi değersizleşmek için çırpınanların olduğunu ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun durduk yere mezhep tartışması açtığını vurgulayarak şunları söyledi: "Gençler, dikkat ederseniz her iyi ve güzel gelişmeyi değersizleştirmek için çırpınan bir kesim var. Bunlar kuduruyor. Mesela İHA, SİHA yapıyoruz. İşte şu anda bu gördüğünüz bütün konteynerler AFAD'a Baykar tarafından teslim edildi. Kendilerinden Allah razı olsun. TCG Anadolu gemisini denize indiriyoruz, Kızılelma'yı gökyüzüne çıkartıyoruz. Bunları hemen tezvirata başlıyor. Neymiş? Savunma sanayii ürünleri karın mı doyururmuş. Bunların dünyadan haberi yok. Savunma sanayii alanındaki her bir gelişme aynı zamanda Türkiye'nin milli teknoloji hamlesinde attığı yeni bir adımdır Teknolojide ilerlemek demek, tasarımından üretimine, tüm safhalarında gençlerimizin birikimlerinin ve enerjilerinin değerlendirilmesi demektir. Türkiye'nin gençleri tasarladıkça, ürettikçe, katma değer oluşturdukça milletimizin ve devletimizin kazancı da artacaktır. Başkaları yaptığında hayranlıkla seyrettikleri teknolojik gelişmelerin altında kendi ülkemizin, kendi insanımızın imzasının olmasından rahatsızlık duyanların gerisindeki haleti ruhiyeyi ve siluetleri sizler iyi biliyorsunuz. PKK'sından FETÖ'süne, terör örgütleriyle pazarlık yapınca elbette bunlardan rahatsız olurlar. Küresel emperyalizmin temsilcisi kurumlara sözler verince elbette bunlardan rahatsız olurlar. Dikkat ederseniz bu karanlık pazarlıklarını gizlemek için durduk yere etnik köken tartışması açıyorlar. Durduk yere mezhep tartışması açıyorlar. Durduk yere yalan ve iftira mahsulü kampanyalar başlatıyorlar. Halbuki kimse kimseye kökenini de mezhebini de sormaz. Bugüne kadar Erdoğan'ın ağzından böyle bir şey duydunuz mu? Yani ana muhalefetin başındaki zat hangi mezhepten olursa olsun bizi hiç düşündürmez. Saygı duyarız. Ama bunu kalkıp istismar vasıtası yapmak, bir mutfak pozisyonu içerisinde bunu anlatmanın ne anlamı var? Seccade nedir? Secde nedir, bilmeyenlerin ağızlarından çıkanlardan bihaber olanların seçim öncesi havayı bozmak için başlattıkları bu istismar siyaseti ülkemizde zemin tutmaz. Sen Seccadeye ayakkabınla basabilirsin. Kıblesi Kabe olmayanın seccadesi de bu şekilde olur. İnşallah bize de bir seccade hediye ettiler. Dedik ki inşallah bu seccadeyi biz 15 Mayıs'ta şükür secdesinde kullanacağız. Çünkü Türkiye fotoğrafı 85 milyonun tüm renkleriyle ortaya çıkan bir zenginliktir. Ülkemiz siyasetinin değerlerin istismarıyla yönlendirildiği dönemler geride kaldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün isminin arkasına sığınarak bu ülkeye faşizmin en ilkel şeklini dayatanların devri kapanalı çok oldu. Kahramanmaraş sadece depremin fay hatlarının değil geçmişte siyasi ve sosyal hayatlarında yapılan tahriklerin de acısını çekmiş bir şehrimizdir. Şimdi birileri tekrar eski Türkiye'nin diğer tüm hastalıkları gibi bu konuları da kaşımanın, kanatmanın insanları birbirine pişman etmenin peşinde. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar İnşallah buna da izin vermeyeceğiz." 'TERÖR ÖRGÜTLERİNİ GÖMMEYE DEVAM EDECEĞİZ' Türkiye'nin 21 yıllık emeğinin mahsulü olan demokrasi ve kalkınma kazanımlarına el uzatılmasına göz yummayacaklarını ve terör örgütleriyle mücadeleden taviz vermeyeceklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Teröristleri Cudi'de mağaralara gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Tendürek'te gömdük mü? Bestler Deresi'nde gömdük mü? Hiç endişeniz olmasın bundan sonra da bu terör örgütlerini gömmeye devam edeceğiz. Asıl bunların rahatsızlığı nereden? Şimdi Kandil bunlara destek veriyormuş. Hale bak. Kandil'den terörist başları bay bay Kemal'e destek veriyor. Biz diyorlar bay bay Kemal'in yanındayız. Ne kadar güzel. İyi ki bunu söylüyorlar. Benim milletim de bu teröristlerin destek verdiği bir CHP, bir İP'e, bir HDP'ye ben inanıyorum ki destek vermeyecektir. Diğerlerini zaten saymaya gerek yok. Ama biz hep birlikte Cumhur İttifakı'na şöyle sapsağlam yanında yer alırsak, dimdik durursak 14 Mayıs inanıyorum ki bizim zaferimiz de neticelenecektir. Bu terör örgütleri ve emperyalist kan emiciler destekli tek parti faşizmi artığı zihniyeti hep beraber sandığa gömmeye var mıyız? Maraş'ın her mücadelemizde olduğu gibi 14 Mayıs'ta da en güçlü şekilde bizim yanımızda yer alacağından şüphe etmiyorum."
Hasan KIRMIZITAŞ- Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ, (DHA)