Diyarbakır’da Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer, “Bir kadının ortalama 51 yaş civarında menopoza girmesi beklenirken, 40 yaşından önce adetten kesilmesi erken yumurtalık yetmezliği erken menopoz olarak tanımlanıyor” dedi.
Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer, erken menopoz tedavisinde akupunktur, yağ dokusunda ve karaciğerde oluşan östrojen sentezini arttırdığını açıkladı. Böylelikle östrojen azlığına bağlı oluşan semptomların oluşumunu azalttığını belirten Dr. Çoksüer, “Aynı zamanda hem yumurta kalitesinde artış hem de yumurta sayısında artış gözlenebilmektedir. Akupunktur yöntemi ile vücudun ihtiyacı olan östrojeni yine kendisinin üretmesini sağlamak en güvenilir yollardan biridir. Östrojenin sadece yumurtalıklardan salgılanan bir salgı olmadığı, vücuttaki yağ dokusu ve böbrek üstü bezlerinden de salgılanabilmektedir. Vücudun bu doğal kaynaklarını uyarmak, akupunktur ve ilgili standardize edilmiş bitkisel ilaçları doğru bir şekilde uygulamakla mümkündür. Akupunktur ve bitkisel tedavinin doğru bir şekilde uygulanması, vücuttaki ısı dengesini eski haline getirecek, doğru egzersizin ve hareket tedavisinin hareket sistemine eklenmesi, kemik ve eklem sağlığını iyileştirip koruyacaktır” dedi.
Erken menopoz dönemindeki östrojen eksikliğini giderecek fitoöstrojenler bakımından zengin besinlerin tüketiminin arttırılması yapılan tedaviyi güçlendireceğini aktaran Prof. Dr. Çoksüer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kısaca özetlemek gerekirse, akupunktur doktoru tedaviyi doğru planlarsa, vücudun kendi östrojen kaynaklarını kullanmasını sağlar ve o kaynakları güçlendirecek beslenme ve tedavi sistemini doğru şekilde ayarlarsa, vücudun yağ dengesini korurken kilo almasını ve iştah artışını önler. Bu da erken menopoz bulgularını azaltacaktır. Özellikle sıcak basması Akupunktur ile belirgin şekilde azalır. Ayrıca, bu dönemde metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo alımları, iştah artışı, insülin direnci gibi durumlar da akupunktur ile kontrol altına alınabilir. Akupunktur tedavisiyle erken menopoz olgularında kendiliğinden gebelikler oluşabilir. Akupunktur uygulamalarıyla kendiliğinden gebelik oluşması nedeniyle Yumurtalık rezervini artırdığını da bilimsel veriler destekliyor. Dolayısıyla kadınlara kendi yumurtasıyla gebe kalması için fırsat veriyor.” “Akupunktur çalışmamız uluslararası camiada büyük yankı uyandırdı”
Akupunktur tedavisi ile normalde gebelik şansı düşük olan çiftlerin de gebelik elde edebilme şansı yükselebilmekte olduğunu ifade eden Dr. Çoksüer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüp Bebek alanında Akupunktur tedavisi ile ilgili yapılan araştırmalar; gebelik başarısını artırdığını göstermektedir.
Tüp Bebek tedavisi sürecinde Akupunktur tedavisi temel olarak, Rahim zarını uygun kalınlığa getirmenin yanı sıra kötü yumurtalık rezervini iyileştirmek ve yumurta kalitesini arttırmak için de kullanılabilmektedir. Diyarbakır Tüp Bebek Merkezimizde Akupunktur tedavisi ile ilgili yaptığımız çalışma Çin’de saygın İnfertilite dergisi olan "Chin J Integr Med’’ dergisinde yayınlandı. Çalışmamızda akupunktur tedavisi uygulanan kadınlarda Tüp bebek başarı şansının önemli derecede arttığını gösterdi. Bu çalışmamız hem ülkemizde hem de uluslararası tüp bebek camiasında büyük bir yankı uyandırdı. Sonuç olarak, erken menopoza giren hastalarda akupunktur tedavisi başarılı bir şekilde uygulandığında hem normal gebelik şansı artmaktadır hem de tüp bebek ile gebelik şansı artabilmektedir. O yüzden bizde kendi kliniğimizde infertilite tedavisinde ve erken menopoz tedavisinde Akupunktur tedavisi rutin olarak uygulayarak olumlu sonuçlar almaktayız.”