?>

Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası hayatı, fakirlik ve çaresizlikle geçti

Osmanlı tarihinin önemli savaşlarından "93 harbi" diye adlandırılan, 1877-1878 osmanlı-rus savaşında genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla simge haline gelen erzurumlu nene hatun'un savaş sonrası yaşadığı fakirlik ve çaresizlik yılları, cumhurbaşkanı ismet inönü'ye yazdığı dilekçedeki ifadelerle bir kez daha gün yüzüne çıktı.

Gündem - 11 saat önce

Osmanlı tarihinin önemli savaşlarından "93 Harbi" diye adlandırılan, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla simge haline gelen Erzurumlu Nene Hatun’un savaş sonrası yaşadığı fakirlik ve çaresizlik yılları, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazdığı dilekçedeki ifadelerle bir kez daha gün yüzüne çıktı.

Nene Hatun 1857 yılında Erzurum’da doğdu. 93 Harbi’nde (8 Kasım 1877) Aziziye Tabyası’nın savunulmasında yer aldı. Şubat 1955 tarihinde Türk Kadınlar Birliği tarafından yılın annesi seçildi ve 22 Mayıs 1955 tarihinde de zatürreden vefat etti. Nene Hatun, Türk tarihinin kadın kahramanları içerisinde yer almasına rağmen hayatının önemli bölümünü sosyal ve ekonomik sorunlar içinde geçirdi. Bu durum hem kendi ifadelerinde hem de devletin arşivlerinde bulunan belgelerle ortaya konuldu. Tarih araştırmacıları da 93 Harbi’nin kahramanları içerisinde yer alan Nene Hatun’un içler acısı halini ortaya koyan tespitlerde bulundu. 19. baskısı yapılan “Efsane Kadın Nene Hatun” romanının yazarı M. Talat Uzunyaylalı, “Her ne kadar ahir ömründe kıymeti bilinmiş de olsa Nene Hatun’un ömrü fakirlik ve çaresizlikle geçmiştir. Nitekim dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye dilekçe yazarak içinde bulunduğu fakirlikten kurtulmak için yardım istediğiyle ilgili bir belge de ortaya çıkmıştır. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde yer alan ve 18.08.1943 tarihli dilekçede; Nene Hatun, kendisi gibi savaş gazisi olan Name Hanım ile birlikte içinde bulundukları durumu dile getiriyor ve yardım istiyor" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı İnönü’ye yazılan ve yürekleri sızlatan dilekçe

"Reis-i Cumhurumuz Milli Şef İsmet İnönü’nün Yüksek Huzuruna Dileğimizdir" diyerek başlayan dilekçede Nene Hatun, "Bizler, 93 Osmanlı-Rus harbinin Erzurum civarında Aziziye Tabyası’nda vuku bulan meşhur savaşın kahramanıyız. O tarihi günde Türk kahramanlık ve hamasetinin sembolü olan bizler, bu çok eski düşmanımızı vatanın harimi ismetinden sökerek atmış ve göklere kadar çıkan zafer destanı yapmıştık. Bu ulu güne lâyık derecede kıymet ve ehemmiyet verildiği halde, maalesef biz canlı timsallerine gereken kadirşinaslık gösterilmiyor. Aziziye zaferi, tarihin pek az kaydettiği bir mucizedir. Bu mucizenin yarattığı varlık sayesindendir ki, vatanımızın en mühim parçası ve Şarkın müstesna bir kilidi mesabesinde bulunan güzel Erzurum’un müstekreh düşmanın mülevves çizmesiyle çiğnenmesinden kurtarmış ve ahlâfa ebedî bir yadigâr bırakmıştır. Bu ölmez zaferin yadigârı bizler, her birerlerimiz doksanar yüzer yaşındayız. Hiçbir sığınacak yerimiz ve tutunacak hiçbir desteğimiz yoktur. Belediyenin ayda 4 lira maaştan başka bir şey görmüyoruz. Geçen sene birer meccanî ekmek veriyorlardı, bu sene o ekmeğimizi de kestiler. Şimdi aç ve muhtaç bir vaziyetteyiz ve dileniyoruz. Bizlere icab eden naktî ve fiilî yardımın yapılarak bu çetin ve acıklı vaziyetten kurtarılmaklığımızı yüksek ve derin saygılarımızla diler ve arz ederiz" dedi. "İnsaf edin, 4 lira ile ben ne yapabilirim?"

Bu arada Akın Aktaş’ın, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi’nde yayınlanan ve “Sosyal Yardımlar Bağlamında ’Nene Hatun-Kara Fatma’ Analizi” başlığıyla yaptığı araştırmada, 1943 tarihli Nene ve Name Hanım tarafından Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazılan dilekçeden bahsedilerek, "Nene ve Name Hanım’ın gönderdiği bu dilekçe neticesinde herhangi bir sonuç alınamamıştır. Nene Hatun ve Name Hanım’ın çaresizlikleri kendisiyle yapılan röportajlarda açıkça ortaya çıkmıştır. Bahsi geçen yazının üzerinden yıllar geçmesine rağmen Nene Hatun ve Name Hanım’a çok ciddi bir yardım olmamıştı. Maaş bağlanması hususunun araştırılması için gönderilen mülkiye müfettişinin olumsuz görüş bildirmesi ise Nene Hatun’u büsbütün zora sokmuştu. Gazete muhabirlerine ’İnsaf edin, 4 lira ile ben ne yapabilirim?’ deyince almış olduğu 4 liralık yardım kesilmişti. Yapılan itirazlar ve yaşanan gelişmeler neticesinde öncelikle Nene Hatun’un bakım evine alınarak bakımının üstlenilmesi düşüncesi Erzurum Belediyesi Meclisi’nde görüşülmüş fakat Nene Hatun evinden ayrılmayı kabul etmemiştir. Kendisine yapılacak yardımların evinde yapılmasını istemiştir. Böylelikle Nene Hatun’un kesilen maaşı Erzurum Belediyesi tarafından 25 liraya çıkarılmış ve sürekli hale getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı. "Siyasi konjonktürün etkisi yadsınamaz"

Akın Aktaş, araştırmasının sonuç kısmında tarihi karakterlerin dilenecek vaziyete gelmelerinin yaşadıkları toplum için bir utanç kaynağı olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Bakıma muhtaç iki kadının yardım çığlıklarını görmezden gelen devlet yapısı, tarihin unutulmaz hafızasına kaydedilmiştir. Nene Hatun ve Kara Fatma, Türk Tarihi’nin kadın kahramanları içerisinde yer almasına rağmen hayatlarının büyük bölümünü sosyal ve ekonomik sorunlar ile geçirmişlerdir. Bahsi geçen iki Türk kadının maaş sorunları başta olmak üzere sorunlarının çözülmesinin arkasında siyasi konjonktürün etkisi, yadsınamaz bir gerçektir." Bir kahramanlık timsali ve Türk kadını Nene Hatun

Erzurum kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde doğan Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit Mahallesi’ne gelin gitti. Nene Hatun, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir anne olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar" diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu. Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran ve Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun’un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor. Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan Nene Hatun’un 4’ü erkek, 2’si kız 6 çocuğu dünyaya geldi. İlk çocuğu Nazım’ı ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı’nda şehit veren Nene Hatun, yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955’te vefat etti.

Haftanın Öne Çıkanları

Gümüşhane’de uyuşturucu operasyonunda 99.3 gram metamfetamin ele geçirildi

2025-01-03 09:50 - Asayiş

Hakkari’de 42 kilogram metamfetamin ele geçirildi

2025-01-07 00:15 - Asayiş

Şırnak’ta 50 kilo metamfetamin ele geçirildi

2025-01-06 13:27 - Asayiş

Şırnak’ta 50 kilo metamfetamin ele geçirildi

2025-01-06 13:16 - Asayiş

Çanakkale’de bir aracın yolcu koltuğunda piyasa değeri 3.5 milyon TL olan 1 kilo 50 gram metamfetamin ele geçirildi

2025-01-07 10:38 - Asayiş

Abdülkerim Bardakcı 3. golünü kaydetti

2025-01-08 22:37 - Spor

Gaziantep’te kanlı gece!..

2025-01-06 20:57 - Asayiş

Mustafa Teke Yazdı… Bu takım ne oynuyor Selçuk hoca?

2025-01-05 16:49 - Spor

Ünlü Sanatçı Ferdi Tayfur’dan acı haber!..

2025-01-02 20:08 - Magazin

Şehitkamil Meclisi'nde işler karıştı! TOGG gerilimi!..

2025-01-02 17:43 - Siyaset

İlgili Haberler

Milletin evini başkasına kiralayıp yağmalayan sanıktan saç baş yolduran savunma

20:13 - Gündem

Ziraat Türkiye Kupası: Gaziantep FK: 4 - İstanbulspor: 0 (Maç sonucu)

20:12 - Gündem

Turgutlu Gazeteciler Cemiyeti’nden lokma hayrı

19:19 - Gündem

Son dakika: Adıyaman'da korkunç kaza: 3 vatandaş öldü, 4 yaralı

19:13 - Gündem

Adıyaman'da yakıt tankeri ile otomobilin çarpıştığı kazada 3 kişi öldü, 4 kişi yaralandı

19:08 - Gündem

Günün Manşetleri

Ziraat Türkiye Kupası: Gaziantep FK: 4 - İstanbulspor: 0 (Maç sonucu)

20:12 - Gündem

Gaziantep’te Suriyeli gencin şüpheli ölümü?..

19:19 - Asayiş

Yılmaz’dan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajı

18:23 - Gündem

Gaziantep'te elektrik kesintisi 10.01.2025

18:05 - Elektrik ve Su

Çin'de yine virüs alarmı!

17:45 - Sağlık