Türkiye gazetesinden Yılmaz bilgen'in haberine göre PKK terör örgütünün Rusya ve İran’ın desteği ile 2016 yılında ele geçirdiği ve tamamen harabeye çevirdiği Tel Rifat’a dair şok bilgilere ulaştı. PKK’nın harabe şehre çevirdiği Tel Rifat’taki yıkımı yerinde görüntüledik. Tel Rifat Yerel Meclisi Başkanı Abdurrahman Dibo, PKK’nın 100 bin nüfuslu şehri Şam’dan gelen özel emirle yıktığını anlattı. Ayaklanmaya 3 binden fazla şehit verdiklerini kaydeden Dibo “Esad bu sebeple PKK’ya ‘Ayakta tek bir ev, okul, cami, hastane kalmasın’ talimatı verdi ve terör örgütü de bunu harfiyen yerine getirdi” dedi.
MAYINLARLA UÇURDULAR
Giriş kapısında Beşar Esad posterini seren Tel Rifat Yerel Meclisi hayalet şehre dönen Tel Rifat’ı yeniden ayağa kaldırmak için ilk günden itibaren çalışmalara başlamış. Yardımcıları Ahmet Türki ve Hacı Dibo ile birlikte açıklamalarda bulunan Başkan Dibo “Şehir genelinde 10 bine yakın ev vardı. Yaklaşık 5 bini mayınlarla patlatıldı ve tamamen harap durumda. Diğer 3 bin ev ise kullanılamaz durumda” bilgisini verdi. En az 50 bin Tel Rîfatlının hâlen şehir dışında olduğunu söyleyen Dibo “Bu özgürlüğü Türk kardeşlerimizin bitmek bilmeyen sabrı ve desteği ile elde ettik. Şimdi de el birliği ile Tel Rifat’ı ayağa kaldıracağımıza inanıyoruz’ diye konuştu.
HİÇBİRİ İNSAN DEĞİL
Hiçbir imkânım olmadığı için 2016 işgal günlerinde evimden ayrılamadım diyen PKK mağduru Tel Rifatlı Halid Cemal ise, terörle geçen 8 yılı şu sözlerle anlattı: PKK, iki oğlumu daha 12-14 yaşlarında elimden almak için beni Türkiye ajanı ilan etti. Ölümü göze alarak çocuklarımı Halep’e kaçırdım. Defalarca evimizi bastılar. Hepsi uyuşturucu kullanan vahşi tiplerdi. Sürekli aşağılanıyorduk.
ŞEHRİN ALTI TÜNEL
Şehrin üstünü yıktılar ama aşağıda bir tünel kent inşa ettiler. Hem Tel Rifat şehir içi hem de Menbiç’e, Afrin kırsalına kadar ulaşımı işte bu tünellerden sağlıyorlardı. En çok Türk SİHA’larından çok korkuyorlardı. Bizi de bazen zorla tünellere götürüp kazı yaptırdılar. Aynı tünele uzun süre aynı kişileri götürmüyorlardı. Yine sivillerin tünellere bakması bile hapis suçuydu. Arap olmamız onlara göre aşağılık birşeydi. Hatta Afrin’den kaçan Kürtlere tünel için para veriyorlardı ancak Tel Rifatlılar esir olarak çalıştırılıyordu.
