Elazığ’ın Ağın ilçesinde yaşayan 1 çocuk annesi Hatice Yeşim Gülbahar, hayali olan lokantasını açarak kendi işinin patronu oldu.
Ağın ilçesinde yaşayan ev hanımı 1 çocuk annesi Hatice Yeşim Gülbahar (46), 2 sene önce hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı attı. Eşi emekli olduktan sonra ufak bir sermaye ile hayali olan lokantayı açan Gülbahar, evde yaptığı yemekleri iş yerine taşıdı. Pandemiye rağmen ayakta duran Gülbahar, olumsuz söylemlere kulak vermedi ve işine dört elle sarıldı. Zor günleri geride bırakan Gülbahar, şimdilerde hayalinin gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Kendi işini patronu olan Gülbahar, kadının gücüne dikkat çekti. Eşinin yıllardır dışarda çalıştığını belirten Hatice Yeşim Gülbahar, “Eşim kepçe operatörüydü. Emekli olduktan sonra belli bir yaşı da aşınca gurbete çıkmasını istemedim. Ağın bizim kendi memleketimiz, kendi insanımız. Yavaş yavaş turistler gelmeye başladı. Hem bunu değerlendirme adına hem yıllarca farklı yerlerde çalışmışlığın verdiği şeyle ne yapalım dedik. Artık kendi işimizi, kendi yurdumuzu, kendimiz ayarlayalım diye oğlum eşim ve ben böyle bir işe giriştik. Sağ olsunlar onlar da çok güzel destek verdi. Beraber çalışmaya devam ediyoruz. Eskiden ev hanımıydım. Aslında küçüklükten beri olan bir hayaldi. Küçük bir iş yerim olsun istiyordum. İnsanları çok seviyorum. Onlara hizmet etmek onların yüzündeki mutluluğu görmek istedim. Ev hanımıydım, belirli bir çerçevenin içindeydim. Kendi işimizin patronu olmak bir ayrıcalık oldu. Çok eleştiri aldım. Yapamazsınız, nüfusumuz belli, genç bir nüfusa sahip değiliz dediler. Vazgeçin bundan diyenler oldu. Biz yaptık başaramadık diyenler de oldu. Ama 2 seneye yakın bir dönem pandemiye uğramamıza rağmen atlattık. Güzel de oldu, şimdi çok güzel taktir de alıyoruz. Dışardan gelen turist misafirler tarafından da tercih ediliyor. Tercih edildiğimiz için de çok mutluyuz” dedi. "Kadın, varoluştur, her şeyin temelidir"
Genelde ev tarzı yemekleri yaptığını aktaran Gülbahar, “Babaanne yemekleri dediğimiz yağıyla, salçasıyla kendi yemeklerimizi yapıyoruz. Kavurmamızı yiyen dışardakinden çok farklı bir babaanne lezzetti var diyor. Hep ev yemekler üzerine yemekler oluyor. İleri dönemlerde istediğimiz hedefi bulursak iş alanlarımızı daha da genişleteceğiz. Kadın, varoluştur. Kadın her şeyin temelidir. Şu anda her yerde yansıyan şiddette karşıyız. Ayaktayız, kadının erişemeyeceği tek bir yer yok. Kadın var ki insan var, dişi var ki üretim var. O yüzden baş tacı olmamız gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.