2023 seçimlerine 7 aylık kısa bir süre kalmışken, hala ortak aday belirleyemeyen, 6'lı masayı herhangi bir konuda ikna edemeyen, sırra dönüşen yurt dışı ziyaretlerle ittifak ortaklarını bile tedirgin eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu son kurşununu da geçtiğimiz günlerde “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantıyla attı.
6'lı masanın cumhurbaşkanına biçmeyi vaat ettiği yeni rol, Kılıçdaroğlu'nun Merkel’in danışmanı Jeremy Rifkin’i kendisine başdanışman ataması beraberinde bir çok soru işaretlerini de getirdi.
İşte konuyu köşesine taşıyan Posta Gazetesi yazarı Rauf Tamer yanıtlanması gereken 6 soru yönelttiği "Her şey bir yana" başlıklı yazısı;
Merak ettiğim birkaç konu var. Siz de merak ediyorsanız, buyurun birlikte soralım. Belki bilen vardır.
*
1) Katar’ın 15 milyar dolarlık yatırımı vatanı satmak gibi bir tepki gördüğüne göre, Kemal Bey’e vaat edilen bu 500 milyar dolar, neyin nesidir?
*
2) Seçilecek Cumhurbaşkanı’nda değil de asıl yetki niye 6’lı masadadır? “Kemal Bey olmasa bile” bu 6’lı İcraat Konseyi, dışarıya karşı bir teminat mıdır? Nedir?
*
3) Futbol uzmanından daha çok sayıda ekonomi uzmanına sahip Türkiye’de, bunca ekonomist dururken, yabancı bir teknik direktör’e ne gerek vardı? En azından Faik Öztrak’a ayıp olmadı mı? En azından Ali Babacan istiskale uğramadı mı? Onları birden bire bu kadar kolay feda etmek, biraz tuhaf değil mi?
*
4) Esas soruya gelelim: Türk Halkı’nın Amerika’ya duyduğu nefret, tam da had safhadayken, bir Amerikalıyı ekonominin başına getirmek, hangi aklın ürünüdür? Yoksa mecburiyet midir?
*
5) Bu kadar önemli unvanı olan Bay Jeremy, sezon açılışına gelmiyor, Kemal Bey’in vizyon toplantısı’nı Amerika’da evinden izliyor. Yahu bu bir patron edası değil mi? Bu kadarını Başkan Joe Biden’da bile göremezsiniz...
Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz?
......
Soracaklarım bugünlük bu kadardı... Gerisine zaten dilim varmıyor.