Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, genel merkezde il başkanlarıyla bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi. Erbakan, iktidar çevrelerinin yüksek enflasyonu 15 Temmuz darbe girişimine bağlamaya başladığına dikkat çekerek, " '15 Temmuz yüzünden bu enflasyon oluyor' diyor. Patatesçiler, soğancılar, komisyoncular, aracılar derken şimdi yeni faili buldular; 15 Temmuz. 2016'da yüzde 8,5, 2017'de yüzde 12, 2018'de biraz daha yükselmiş, 2019'da tekrar yüzde 12'ye düşmüş. Enflasyon 2021'de patlıyor, 2022'de zirve yapıyor. Bu nasıl 15 Temmuz ise etkileri 5 sene sonra ortaya çıkmış. Enflasyonla 15 Temmuz'un bir ilgisi olması için bu soruya cevap vermeleri lazım. 15 Temmuz, dış güçler, bekaydı derken felaket tablosu karşımızda duruyor" ifadelerini kullandı.
Erbakan, Türkiye'nin iflas riski puanının 900'ün üzerine çıktığını söyleyerek, "Bir kıyaslama olması bakımından bazı ülkelerin örneğini vermek istiyorum. Savaşın içerisindeki Ukrayna'nın iflas riski puanı 550. Bizimki 900'ü geçmiş. Yunanistan'ın, Avrupa'nın en kırılgan ülkesi en sıkıntılı ekonomisi iflas riski puanı 180. Bizim ki bunun 5 misli. Polonya yine Avrupa'nın sıkıntılı ülkelerinden, iflas riski puanı 135 ve yıllardan beri bizi kıskanmaktan çatlayan Almanya'nın iflas riski puanı da 15" diye konuştu" dedi.
Erbakan, CHP'yi de eleştirerek ne kasa başındakilerden ne de masa başındakilerden millete bir hayır gelmesinin mümkün olmayacağını söyledi. Erbakan şöyle konuştu:
"28 Şubat'ın en ateşli savunucularından CHP, İstanbul Sözleşmesi'nin hayranı CHP, Ayasofya'nın cami olmasına üzülen CHP, kendisi parti içinde resmi olarak LGBT komisyonu kuran CHP, 'bizim iktidarımızda LGBT'li olmak dezavantaj olmaktan çıkacak, LGBT'lilere haklarını vereceğiz' diyen CHP; 'biz 50 senedir iktidarda yoktuk, bizi eleştiriyorsunuz.' diyor. 50 senedir iktidarda yoktun; ama 1989'da bütün belediyeleri sen aldın. O belediyeleri eline yüzüne bulaştırdın. 1994'te millet koşa koşa Refah Partisi'ne bütün belediyeleri teslim etti ve kurtuldu. 'Çöp, çamur, çukur' atasözü gibi olmuştu biliyorsunuz. Bu, büyükşehirler Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP'nin almış olduğu Türkiye'nin büyük çoğunluğundaki belediyelerin parolası haline gelmişti. Şu anda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde iktidarı eleştirdiğiniz konuları aynı kendiniz yapıyorsunuz. Borç ve faiz ekonomisini yürütüyorsunuz. İktidar 8,60 dolar faizle borçlanıyor, siz yüzde 10,5 faizle borçlanıyorsunuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde. O borcun faizini de ulaşıma zam yaparak, İstanbul halkına verdiğiniz hizmete zam yaparak, İstanbul halkından tahsil ediyorsunuz. Peki, çözüm ne? Altılı masa mı? Elbette ki hayır. Dolayısıyla biraz önce söylediğim gibi ne kasa başındakilerden ne de masa başındakilerden millete bir hayır gelmesi mümkün değildir." (DHA)