Fırat Üniversitesi, tıbbi sülüklerin korunması ve yetiştiriciliği konusunda uluslararası düzeyde eğitimler düzenleyerek bu alanda önemli bir farkındalık oluşturuyor. Prof. Dr. Naim Sağlam’ın öncülüğünde yürütülen programlar, hem biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlıyor hem de dünya genelinde başarı hikayelerine zemin hazırlıyor.
Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naim Sağlam, tıbbi sülükler ve onların yetiştiriciliği üzerine yürüttükleri uluslararası düzeydeki eğitim programlarını anlattı. Türkiye’nin biyolojik zenginliklerinden biri olan tıbbi sülüklerin neslini korumayı ve bu alanda bilinç oluşturmayı hedefleyen eğitimler, dünyanın farklı ülkelerinden katılımcıları bir araya getiriyor. Öte yandan verilen eğitimlerde, tıbbi sülük türlerinin teşhisi, biyolojisi, üreme ve beslenme mekanizmaları, kapalı ortam tank sistemlerinde ve toprak havuzlarda yetiştiricilik yöntemleri, hastalıkları ve tedavileri gibi kapsamlı konular işleniyor. Ayrıca, ihracat ve ithalat süreçlerine yönelik altyapı bilgileri de katılımcılarla paylaşılıyor. Sülükler ve tıbbi sülüklerin yanı sıra iklim değişikliğinin biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri, balık hastalıklarının moleküler tanımlama teknikleri ile embriyonik kök hücrelerde tek hücre analiz yöntemleri gibi ileri düzey çalışmaları da Amerika ile iş birliği içinde yürüten Prof. Dr. Naim Sağlam, bu çerçevede yalnızca sülük yetiştiriciliği değil, biyolojik çeşitliliğin korunması ve bilimsel araştırmalara katkı sağlama açısından da çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. ’’Toplamak yerine yetiştiricilik yaparak geliştirmeyi amaçlıyoruz’’
2018 yılından bu yana Fırat Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde düzenlenen programların, tıbbi sülüklerin doğadan toplanması yerine yetiştiricilikle korunmasını amaçladığını belirten Prof. Dr. Sağlam, ’’Tıbbi sülük eğitimlerimiz aslında yurt dışında öncelikle 2011 yılında başladı. Daha sonra da 2018 yılında Fırat Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde her yıl 3 ile 6 arasında değişen eğitim programları açarak başlatmış olduk. Bu tıbbi sülüklerin eğitim amacı ise nesli tükenen canlılar olması nedeniyle bunların neslini koruyabilmemiz için doğadan toplamak yerine yetiştiricilik yaparak geliştirmeyi hedefledik ve amacımız da budur. Yatırımı yapacak kişilerle daha üst düzeyde akademisyenlere kadar herkese açık bir eğitim programı uyguluyoruz. Dolayısıyla herkes bizim eğitimlerimize katılabiliyor. Eğitim programlarımızda sülük türlerinin teşhisi, tıbbi sülüklerin biyolojisi, bunların üreme ve beslenme mekanizmaları, kapalı ortamlarda tank sistemlerinde ve toprak havuzlardaki yetiştiricilik sistemleri, hastalıkları ve tedavileri ve bunların ihracat ve ithalatına yönelik altyapıları sağlayacak şekilde eğitimlerimizi veriyoruz. Özellikle eğitimlerimize katılan grupların uluslararası düzeyde bir katılım olduğunu belirtmek isterim” dedi. Dünyanın her yerinden katılım
Eğitimlere, Çin, Rusya, Amerika, Almanya, Fransa ve Belçika gibi ülkelerden yoğun katılım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sağlam, “Bunların geri dönüşleri bizim geliştirmiş olduğumuz tank sistemleri ile çok rahat bir şekilde bir bodrum katında veya bir evin bölümünde özellikle Avrupa’da yapılıyor. Türkiye’deki eğitim sonrası geri dönüşlere baktığımızda ise, bir dönem içerisinde bir tank sisteminden üst düzey yavrular alındığını görüyoruz ve geri dönüşlerin hepsinin olumlu ve başarı hikayelerinin çok yüksek olduğunu görebiliyoruz. Talebe göre, sürekli eğitim merkezinden ön kayıt sistemimiz var, ön kayıt belli bir sayıya ulaştığı zaman uygun olan bir tarih belirlenir, kesin kayıtlar almaya başlanır. Bu da eğitimlerimizin sıklığı, yıl içerisinde genellikle 3 veya 6 arasında değişkenlik gösteriyor. Eğitimlerimize katılım sağlayabilmek için özel bir şartımız yok. Özel bir eğitim düzeyi de belirlemiyoruz. Herkes bizim eğitimlerimize katılabilir. Önemli olan sülükleri korumaya kendisini adamış olması ve bu konuda kendine bir yatırım geliştirebilecek potansiyele sahip olması” diye konuştu.